Olaylar Ve Görüşler

Savunma sanayisinin geleceği - Burak YILDIRIM

22 Kasım 2021 Pazartesi

Türkiye’nin savunma sanayisi, iktidarın politik ajandasının ana propaganda başlıklarından biri olsa da temel problemleri görmezden gelinen bir konudur. Bu projelerin finanse edilmesi ve kaynakların nasıl dağıtıldığı ile ilgili fikirler, baskın “yerli ve milli’’ duyguların arasında boğulmaktadır.

Önümüzdeki 20 yılda TSK, yerlileşme ve yeni nesil silah sistemleri temini için 80 milyar USD’lik bir proje havuzu oluşturmuş durumda. Bu da yıllık 4 milyar USD’lik bir harcamayı kamu bütçesinin kaynakları ile karşılayacağımız anlamına geliyor. 20 yıllık harcama bütçesine, bu silah sistemlerini işletecek ve kullanacak askeri personelin yetiştirilmesi ve istihdam edilmesi, envantere alım maliyetleri, alınacak ve halihazırda kullanılan silah sistemlerinin işletme maliyetleri de dahil değildir.

ENVANTER DEĞİŞİMİ GEREKLİ

Geçen hafta Temel Kotil’in katıldığı TV programı ile Milli Muharip Uçak projesi gündemde üst sıralarda kendine yer buldu. Temel Kotil, bu projeyi 10 milyar USD’ye mal edeceklerini ve her uçağın birim fiyatının 100 milyon USD olacağını programda ifade etti. Daha önce kamuoyuna yansıyan bilgilere göre HvKK bu uçaktan 250 adet edinmeyi planlıyor. Kabaca bir hesapla bu uçakların geliştirilmesi ve hizmete alınması için harcanacak miktar 35 milyar USD olacak. Bununla birlikte istihdam edilecek pilotlar ve eğitim yatırımları, bu uçakların muharip görev tanımları gereği donatılacak mühimmatları, hava üslerinin yenilenmeleri de ayrı harcama kalemleri olacaklar.

Birim fiyatı 12-18 milyon USD olması hedeflenen Altay tanklarından 1000 adet ve birim fiyatının 1.5-2 milyar USD olması hedeflenen destroyerlerden de sekiz adet satın alınacak. Bunlara ek olarak yeni tip denizaltılar, hava savunma sistemleri ve diğer zırhlı araçlar için de benzer harcamalar yapılacak.

Devam etmeden önce belirtelim, bu silah sistemleri “lüks’’ harcamalar değiller, TSK envanteri yaşlı ve teknolojik açıdan geride kalan birçok silah sistemi var. Türkiye hiçbir savaşa girmese bile bu envanter değişimini gerçekleştirmek zorunda. Elbette bu platformları yerli olarak üretmek belirli bir ekonomik büyüklük de yaratacaktır. Üretilecek yerli silah sistemleri arasından ihracat başarısı gösterecek olanlar da olacaktır. Ancak söz konusu silahlanma olduğunda bu tür sistemleri yerli olarak üretmek ve hatta ihraç etmek finansman problemini çözmeye yetecek girişimler olamamaktadır. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Türkiye, askeri teknolojilerin geliştirilmesine bağlı olarak üretilen bileşenlerin endüstriyel ürünlere ve sivil teknolojilere dönüşümü sağlanamazsa Türkiye de tıpkı Güney Afrika ve Brezilya gibi orta vadede yerli savunma sanayisini idame ettirememe tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Yazılım ve medikal, tüketici elektroniği gibi sektörlerini besleyemeyen, yetişmiş kalifiye iş gücünü elinde tutamayan savunma sanayisi sürdürülebilir olamayacaktır.

PLANLAMASI YAPILMALI

Son olarak savunma sanayisinin aktörleri ve karar verici konumlarda olan siyasiler-bürokratlar, Türkiye’nin 50 yıllık çabasını ve uzun vadeli planlarının iç politikanın tam merkezine koymaktan da çekinmemektedir. İktidardaki parti-devleti, savunma sanayisini bir propaganda aracı olarak kullanmakta sakınca görmezken gelinen noktayla ilgili gerçekdışı iddialarını da yinelemektedir. Milli Muharip Uçak’ın F-35’ten daha üstün ve görünmezlik kabiliyetine sahip bir uçak olacağını iddia etmek bu gerçekdışı iddiaların en başta gelen örneğidir. S/İHA’ların ise ısrarla muharip uçakları ikame edebileceği hatta onlardan daha iyi oldukları savı ise hayalcidir. Diğer yandan yerli savunma sanayisi projeleriyle ilgili açıklanan takvimin tamamen seçimlere paralel tarihlere referans vermektedir. Bu projelerin açıklanan takvimlere uygun olarak ilerlemesinin mümkün olamayacağı ayrı bir yazının konusu olacak kadar uzun bir meseledir.

AKP sonrası iktidarı bekleyen en büyük sorunlardan biri savunma sanayisinin geleceği ve silahlanma politikasının diplomatik çıktıları olacaktır. Muhalefet partilerinin bu konuda acilen bir plan ve program oluşturması gerekmektedir.

BURAK YILDIRIM

GÜVENLİK POLİTİKALARI UZMANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları