Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Savaş ve barış - Ferruh TUNÇ
Toplumların öldüresiye güç kullanarak birbiriyle savaşıyor olmaları bir yana, savaşmadıkları zamanlarını da büyük ölçüde göze alamadıkları savaşlara borçlu olmaları ne yazık ki “kalubela”dan bu yana değişmeyen bir insanlık durumu.
TÜRÜMÜZ
Kendimizi ve içinde yaşadığımız dünyayı hayvani bir özdeşleşme ve kendiliğindenliğe kapılmadan kavrayabiliyor olmamızdan yola çıkarak türümüzü ne kadar farklılaştırırsak farklılaştıralım, savaş söz konusu olunca, öteki canlıların hayatta kalma güdüsü üzerine bina ettiklerinden, temelde hiç de farklı bir yaşantımız olmadığını kolaylıkla görebiliriz.
‘MEDENİ BİR VAHŞET’
Dışımızdaki canlıların birbirini yemek üzerine kurulu yaşamları “vahşi bir masumiyet” ve “biyolojik bir gereklilik” iken insanların birbirini boğazlamasında, bundan ne kadar farklı olduğunu bilemediğimiz “medeni bir vahşet” ve “kaçınılamayan bir keyfiyet” söz konusu... Bu durumda ya biz kendi dışımızdaki canlılardan sandığımız kadar farklı değiliz ya da onlardan farklı isek de bunu kanıtlayabilecek sınamalardan henüz başarıyla geçmiş değiliz. Hal böyle olunca, hemcinsini öldürmeme olgunluğuna erişememiş insanın, bunun dışındaki hangi başarısıyla kendini “eşrefi mahlukat” olmakla nitelediğini anlamak oldukça zordur.
Böyle soruları ilk biz mi soruyoruz? Hayır... Tarih boyunca, kim bilir nice insan, türünün yarattığı birbirinin benzeri kıyamet hengamelerinden sıyrılarak- ve sırf bu yüzden karşı karşıya kalacağı “istiskal” ve “itlaf”a aldırmadan- benzer sorular sordu; çözümler önermeye, adımlar atmaya çalıştı...
PEKİ AMA, SONUÇ ALABİLDİK Mİ?
Ölçütümüz savaş konusunda eskiye göre daha ileri bir farkındalık düzeyine erişmek ise evet... Buna karşın, ölçütümüz, insanın insan tarafından öldürülmesinin ortadan kalktığı bir uygarlık düzeyine ulaşmak ise hayır...
O halde, uygarlığımızın en temel sorunu; bu farkındalığın öngörülebilir zamanlarda nasıl başarıyla aşabileceğine odaklanmak olmalıdır. Savaşın önlenmesi bir yana onun gerekçelerini üreterek güvenceye alan mevcut-egemen anlayış, kurum ve düzenekleri terk ederek yepyeni ve yalın bir paradigmaya yönelmemiz gerekmektedir. Bu yeni yönelimin esası; hangi nedenle olursa olsun, herhangi bir hafifletici neden ve mazeret kabul etmeden, cinayet ve savaşın mutlak olarak önlenmesi olmalıdır. İnsanlığın, egemen uluslararası kurulu düzenin savaşları kaçınılmaz kılan realpolitik paradigmalarını deşifre ederek reddetme becerisini gösterebilmesi gerekmektedir.
Günümüzde geçerliğini pervasızca sürdüren bu paradigma, şu çürük temellere dayanmaktadır: Dünya barışının sağlanması, dünya ölçeğinde savaş gücü en yüksek olan ülke ve ülkelerin işidir. Küresel siyasal kurulu düzeninin mağdurlarının adalet ve eşitlik talepleri ancak egemenlere karşı yürütülecek kanlı savaşlarla kazanılabilir.
MAZUR YA DA MEŞRU
Hayır; insanların ve toplumların cinayet ve savaş fiilinden caydırılması ve devamında barışın hâkim olduğu bir uygarlığa terfi etmelerinin dönüştürücü aracı, gereğinde kullanmaktan çekinmeyecekleri savaş güçleri olamaz... Hayır; içinde bulunabileceğimiz çok özel savunma halleri dışında savaşlara, taraflardan birinin gözü ile bakarak ötekinin ölümünü mazur ya da meşru görmeyi ya da göstermeyi sürdüremeyiz!
Barışı isteyecek kadar gerçekçi, savaşı reddedecek kadar hayalci olmalıyız
FERRUH TUNÇ
ŞAİR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- 'O saraya, ben davaya’
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!