Olaylar Ve Görüşler

Prensipler kutsaldır değiştirilemez - İlker Başbuğ

25 Temmuz 2023 Salı

Yetersizliklerin ve sıradanlığın her yerde sergilendiği ve kabul gördüğü bir dünyada yaşadığımız için şikâyet ediyoruz. Ancak bu durumun nedenleri üzerinde düşünüyor muyuz?

Sorunun temelinde; prensiplerin koşullara göre değişebileceğini, ancak düşüncelerin ise zamana, bilgiye ve koşullara göre değişmeyeceğini kabul etmek yatmaktadır.

Prensipler kutsaldır.

Prensipler kişinin ve kurumların hayata genel bakışlarında ve toplumla ilişkilerinde temel aldığı “ana değerler”dir. Prensipler, ilkeler değişemez. Aksi takdirde kişiler ve kurumlar onları değerli kılan özelliklerini kaybederler. Prensipler sizi siz yapan değerlerdir.

Bir toplumda bütün bireylerin aynı prensiplere/ değerlere sahip olması beklenemez. Elbette farklılıklar olacaktır. Ancak unutulmamalı ki toplumları güçlü kılan nokta, sahip oldukları “ortak değerler”in niteliği ve niceliği ile ilgilidir.

Atatürk ve arkadaşları kurdukları Cumhuriyeti bazı ortak prensipler/değerler üzerine bina etmişlerdir.

Bunlar:

  • Tam bağımsızlık,
  • Ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü,
  • Aklı ve bilimi esas alan laik dünya görüşü,
  • Bireyin düşünce ve ifade hürriyeti,
  • Halkın meşruiyetini öne alan yönetim şekli,
  • Devrimcilik.

Cumhuriyet ve Atatürk’e bağlı olduğunu söyleyenlerin, Cumhuriyetin bu temel prensiplerine/ değerlerini de tam olarak sahip olmaları gerekir.

Düşüncelere gelince, düşünceler değişebilir. Düşüncelerin değişmediğini kabul etmek dogmaların doğmasına neden olur. Bu yaklaşım bir anlamda da devrimciliğe karşı çıkmak olur. Değişen zaman, öğrenilen yeni bilgiler, kazanılan tecrübeler ve bunların sonucunda değişen koşullar, insanların düşüncelerinin de değişimine neden olur.

Bunlara rağmen düşüncelerde inat etmek, bir noktada bağnazlığa da yol açar. M. Kemal Atatürk prensiplerin ne kadar kutsal olduğuna inanıyorsa, düşüncelerin zaman içinde değişebileceğini de kabul ediyordu.

Not defterine şöyle yazmıştı:

“Hayat hakkında düşüncelerim, eski düşüncelerimden az çok ayrıldı. Eski düşüncelerim ileride karşılaştıklarımla bağdaşmadı... Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.”

Yetersizlikler ve sıradanlığın diğer bir nedeni de öncelikle bilgi sahibi olmadan ve daha sonra da düşünmeye gerek duymadan “fikir sahibi olma” kolaylığıdır.

Bazı kişiler bizzat düşünmek istemez. Bekler ki kendileri için başkaları düşünsün. Sonra da kendisine ustaca sunulan fikirleri, ne dereceye kadar gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmeden kabul ederler. Ve ortaya fikir sahibi olarak çıkarlar.

Bu yozlaşmada; sosyal, yazılı ve sözlü medyanın da belirli ölçüde rol oynadığı bir gerçektir. Medyanın sorumluluğu topluma doğru “bilgilerin” zamanında aktarılmasıdır. Sunulan bilgiler üzerine düşünerek bir fikre, görüşe sahip olma ise medyayı takip eden bireylere bırakılmalıdır.

Sonuç olarak prensipler sizi siz yapan değerlerdir. Prensiplerinize sıkı sıkıya sarılmalısınız.

Düşüncelerinizin zamanla değişebileceğini kabullenmelisiniz.

Bilgi sahibi olmadan ve düşünmeye gerek duymadan fikir sahibi olmaktan kaçınmalısınız.

İlker Başbuğ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları