Yarım yüzyıla yakın geçmişi olan, 2000’li yıllara kadar Türkiye’nin en güvenilir kurumlar sıralamasında başlarda yer alan ve adı “güven” sözcüğü ile özdeşleşen ÖSYM nasıl oldu da bugünkü acınası duruma düştü?

ÖSYM’ye olan ilk güven kaybı, 2009 Polis Akademisi Giriş Sınavı ve 2010 KPSS’de bazı soruların sızdırılması üzerine her iki sınavın iptali ile oluştu. 2010 KPSS’de yaşanan skandaldan sonraki gelişmeler nedeniyle Altan Günalp ekolünün son temsilcisi olan ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın istifası üzerine yerine Ali Demir atandı. Bu atama, ÖSYM’de asıl dramatik dönemin başlangıcı oldu.

ÖSYM, ilk çeyrek asırlık geçmişinde güven sarsıcı hiçbir olaya meydan vermezken dört yıllık Ali Demir döneminde art arda dört ayrı sınavda skandal yaşanmış, bu durum kurumun itibarına ağır darbe vurmuştu. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında yapılan soruşturmada soruların, 2000’li yıllardan itibaren kuruma sızmaya başlayan FETÖ üyeleri tarafından çalındığı ortaya çıkarıldı. Aynı soruşturmada Ali Demir hakkında, “FETÖ üyeliği ve zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçlarından” 18 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

SON SKANDAL!

ÖSYM’de yaşanan son skandal, 31 Temmuz 2022’de yapılan KPSS’de gerçekleşti. Bazı soruların bir yayınevi tarafından sınavdan önce yayımlandığı, belgeleriyle kanıtlandı. Ali Demir döneminde yaşananlara kayıtsız kalan siyasi irade bu kez gecikmeden olaya el koydu. Devlet Denetleme Kurulu tarafından soruşturma başlatıldı, ÖSYM Başkanı Halis Aygün gece yarısı kararnamesiyle hemen görevinden alındı, ardından başkanlığa Bayram Ali Ersoy atandı. Aynı gün, yerinde bir kararla KPSS iptal edildi. ÖSYM’de yaşanan bu skandalın, terör örgütü kalıntılarından mı yoksa liyakatsiz elemanlardan mı kaynaklandığı henüz aydınlatılamadı.

YANIT BEKLEYEN SORULAR

ÖSYM’nin başına getirilen Prof. Ersoy’un özgeçmişine bakarsak, matematik alanında iyi bir eğitimden geçtiği, bilimsel yayın performansıyla başarılı olduğu görülmektedir. Ancak bu olumlu bilgileri öğrenmemizin hemen ardından ilginç başka bilgiler ortaya saçıldı. Ersoy’un yaptığı bir paylaşımında ünlü tarikat liderine övgülerle taziyede bulunduğu anlaşıldı. Kız çocukların okumasına ve kadınların iş yaşamında yer almasına karşı olan tarikat liderini “gül yüzlü efendisi” olarak gören biri ÖSYM’nin başına getirilmişti. Basında büyük yankı bulan bu atama, konuya bambaşka bir boyut kazandırdı. 

Şimdi herkes haklı olarak şu soruya cevap aramaktadır: Yeni başkan ÖSYM’de, Altan Günalp’in kuruma yerleştirdiği liyakate dayalı, bilim ve aklı temel alan bir çalışma yöntemini mi benimseyecek yoksa milyonlarca gencin geleceğini belirlemede kilit konumda olan ÖSYM’yi, hayranı olduğu tarikat liderinin öğretileri ışığında mı yönetecek? Bekleyip göreceğiz.

PROF. DR. İSA EŞME

ESKİ YÖK BAŞKAN VEKİLİ