Olaylar Ve Görüşler

Operasızlık

13 Temmuz 2023 Perşembe

Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerinin fedakâr sergi sarayından bozma Ankara opera binası 75 sene seyircilere ve sanatçılara gereken hizmeti vermiştir. Artık minyatür hale gelmiş haliyle geniş kadrolu eserlerde sanatçıların sahnede taşarak öndeki seyircilere yakın boşluklarda yer alması parterin kapasitesinin yetersizliğinden dolayı senelerce bilet bulamama sıkıntısı başkente yakışmayan bir olaydır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 100. yılın kutlandığı 27 Aralık 2019’da Ankara Devlet Balesi bu özel etkinliği artık ihtiyaca yanıt veremeyen küçük opera sahnesinde değil çok amaçlı bir sanat merkezi olan ve 3 bin 200 kişilik kapasiteli Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde yaptı. Ankara Devlet Balesi, Çaykovski’nin dev eseri Kuğu Gölü Balesi’ni oynadı. Sonunda tıka basa dolu salonda dakikalarca süren alkışlar sanatçıların emeği oldu. Bir gün sonra 28 Aralık 2019 akşamı yeni yıl konserini Devlet Opera ve Balesi küçük opera sahnesinde değil yine 3 bin 200 kişilik Congresium’da solistleri, korosu orkestrasıyla geniş bir repertuvarla her zamanki gibi insanların yanında oldu.

Türkiye’de değerlendirilmeyen göz ardı edilen Ankara’daki opera binası sıkıntısının tartışması yapıla dursun bu iki günde 6 bin 400 kişinin bu etkinlikleri izlemesi ve biletlerin internette 24 saatte bitmesi Türkiye’de yeni operalar için beklenen önemli bir göstergedir. 29 ve 30 Nisan 2019 tarihinde yine aynı yerde arka arkaya M. Thedorakis’in Zorba balesinin temsilinde biletlerin bir günde bitmesi, sanata olan bu ilginin ve seyretme isteğinin gerçek göstergesidir.

20. yüzyılı geride bırakırken bireyin kazanmış olduğu zafer tüm yönelmelere kaynak olmuştur. Bireyler eğlence, kültür sanat alanında daha güçlü bir rol oynuyor. Sonrasında parti politikasından girişimci politikaya doğru bir geçiş görülüyor. Şirketler, bankalar nerede sanat ağırlıklı bir bina yapacaklarını insanların nerede çalışacaklarını kararlaştırırken söz konusu yerde etkin bir sanatçı ve sanat topluluğu bulunup bulunmadığını göz önüne alıyorlar. Artık sanatı ve sanatçıyı destekleyen projelerin ekonomiyi ve turizmi canlandırdığına ve yeni girişimcilerin ilgisini çektiğine de inanıyorlar. İçinde bulunduğumuz yüzyıl içerisinde sanata verilen destek çarpıcı bir şekilde artarken, son yıllarda pandemi sebebi ile oluşan ekonomik sıkıntılar olsa bile Amerika’da ve Avrupa’da konser, bale ve opera izleyicisinin sayısal görüntüsü yüksek düzeyde görünüyor.

Türkiye’de sanat ve sanat etkinliklerinin yanı sıra en önemlisi yetişkin profesyonel sanatçı etkisi Avrupa çizgisindedir. 6 büyük şehirde operacısı, balecisi ve orkestrasıyla (Rusya hariç) bu zenginlik diğer komşularımızdan farklı olan fiziksel ve psikolojik bir zenginliktir. Bu gelişmenin insanlarımızın günlük yaşantısında görünür olması bir gerçektir. Bu kurumların göçmen kuşlar gibi oradan oraya savrulması sonrasında bu üzücü olayın yeniden ve yeniden sorgulanma cesareti bir sonraki yapıcı fikir için zafer demektir. Oluşacak bu sanat olayının sonrasında insanların alkışları emek verenlerin olacaktır.

OĞUZ ÖZLEM - ANKARA DEVLET BALESI SANATÇISI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları