Olaylar Ve Görüşler

Mesane kanseri tedavisi - Dr. Dilara Akbulut

14 Mayıs 2024 Salı

Mayıs ayı dünya genelinde mesane kanserine dikkat çekmek amacı ile çeşitli bilimsel toplantıların düzenlendiği, halkı bilinçlendirecek seminerlerin yapıldığı, mesane kanseri araştırmalarını desteklemek ve toplumsal bilinç oluşturmak amaçlı bağış kampanyalarının yürütüldüğü “Mesane Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul görmektedir.

Mesane (idrar torbası), alt karında yer alan, içi boş, böbreklerden süzülen idrarın toplandığı, hacmi 700 mililitreye kadar ulaşabilen bir organdır. Vücudumuzda hemen her organda gelişebilen kanser hücreleri, mesanede de görülebilir. Mesane kanseri, tüm dünyada en sık görülen kanserler arasında 9. sırada yer alırken kanser sebepli ölümlerde 13. sıradadır. Dünya genelinde her sene yaklaşık 600 bin hasta, bu tanıyla karşılaşmaktadır. Sıklığı çok daha fazla olan prostat, akciğer, meme kanseri gibi kanserlerin gölgesinde kalan mesane kanseri, tıpta “yetim hastalık” (orphan disease) olarak tabir edilen, tedavisi ve bilimsel araştırmalarına daha az kaynak ayrılan hastalıklardandır.

RİSK FAKTÖRLERİ

Mesane kanseri, erkeklerde ortalama 3-4 kat daha fazla görülmektedir. Değiştirilebilir risk faktörlerinden en büyüğü ise sigara kullanımıdır. Sigaranın mesaneyi döşeyen hücrelerde oluşturduğu genetik mutasyon profilinin, akciğer kanseri ile benzer olduğu kanıtlanmıştır. Çevresel risk faktörleri arasında çeşitli kimyasallara maruziyet yer alır ve bu kimyasalların kullanıldığı tekstil, boya, deri gibi endüstriyel alanlarda çalışanlar risk altında olabilir. Aristolosik asit (aristolochic acid), özellikle kilo kaybı amaçlı ve menstrüel problemleri çözmek için alternatif arayan hastaların kullandığı bitkisel ürünlerde bulunan bir içeriktir ve böbrek hasarının yanı sıra mesane kanseri riskini artırdığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.

Sık idrar yolu enfeksiyonu, böbrek taşı ve mesanede uzun sureli kateter kullanımı da mesane kanseri açısından risk yaratmaktadır. Sık su tüketimi, mesanede biriken kimyasalların uzaklaştırılmasını sağladığı için, potansiyel koruyucu bir mekanizmadır. Diğer kanser türlerine benzer olarak, mesane kanseri de çeşitli genetik sendromlar ve aile öyküsüyle ilişkili olabilir.

Mesane kanseri genellikle ileri yaşta, ortalama 70 yaş civarında görülmektedir. Alarm yaratması gereken en önemli semptom, kanlı idrardır. Bunun yanında ağrılı idrar, idrar yapma sıklığında artış ya da zorluk şüphe uyandıran semptomlardır. Bu semptomlar, idrar yolu enfeksiyonunda da görülebilir ancak uzman hekim muayenesi ve gerekli tetkikler ayırıcı tanıda yardımcı olacaktır. Bunun yanında bel ağrısı, alt karında ağrı, genel halsizlik gibi spesifik olmayan semptomlar da görülebilir.

Doktorunuz kötü huylu bir tümörden şüphelenirse kesin tanıda en önemli basamak olan patoloji incelemesi de isteyebilir. Günümüz modern tıbbında, tedavi seçenekleri patoloji sonuçlarına göre çeşitlenmektedir. Mesane kanserinin alt tiplerinde, ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde hedefe yönelik tedavileri uyguladığımız çok sayıda klinik araştırma yürütülmektedir. Hedefe yönelik tedaviler, bir tümörün kendi içinde barındırabildiği eşsiz özellikleri (mikroskobik özellikler, genetik mutasyonlar, hedeflenebilecek protein ifadeleri gibi) ortadan kaldırmayı hedefleyerek her hastaya kişiselleştirilmiş bir tedavi sunmayı amaçlar. Bu yenilikçi tedavi yöntemleri, mesane organını koruyarak hastaya daha konforlu bir tedavi süreci sunmayı, standart kemoterapilere göre daha düşük yan etkiler oluşturmayı amaçlar. Ayrıca ileri evre hastalarda eğer kanser vücudun başka organlarını etkilemişse, yine bu tedaviler çok daha etkili olabilmektedir.

ERKEN TANI VE MÜDAHALE

Bu çalışmalar ile günümüzde sağ kalımı oldukça düşük olan ilerlemiş evredeki ve nadir tümör tipleri ile tanı almış hastalara kesin bir tedavi seçeneği sunulması umuluyor. Çalışmalarımızda, mesane tümörlerinin farklı genetik mutasyon profillerine sahip olduğunu göstererek her tümörün fayda göreceği tedavilerin farklı olduğunu ortaya koyduk. Sorumlu araştırmacısı olduğum ve mesanenin küçük hücreli kanserlerini incelediğimiz çalışmada, oldukça düşük sağ kalımlı bu hastalıkta yeni tedavi seçeneklerini gündeme getirebilecek protein belirteçleri saptadık ve bu çalışmalarımız ABD’de düzenlenen uluslararası patoloji kongresinde, 2023 ve 2024 senelerinde, alana getirdiği yenilikler ve katkılar sebebi ile tanınarak ödüle layık görüldü.

Mesane kanserinden korunmak için değiştirebileceğimiz risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar arasında en önemlisi sigaradan uzak durmaktır. Bunun yanında, sağlıklı kilonun korunması, bol su tüketimi, düzenli fiziksel aktivite, kimyasal maruziyetlerine karşı bilinçli olmak da koruyucu yöntemlerdir. Mesane kanseri kulağa korkutucu gelse de erken evrede saptanırsa, yüzde 70-96 gibi yüksek oranda sağ kalım izlenir ancak hastalık ilerlemişse bu oran yüzde 10’un altına düşmektedir. Bu nedenle bulgular görüldüğünde erken tanı ve müdahale oldukça önemlidir.

Dr. Dilara Akbulut

Anatomik Patoloji Uzmanı ve Araştırmacı Ulusal Kanser Enstitüsü ABD



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları