Olaylar Ve Görüşler

Kuşatmayı kırmanın yolu - Av. Haydar AKSOY

09 Haziran 2023 Cuma

Bilindiği gibi siyaset, yaşamımızın tüm boyutları ile sistematik olarak organize edilmesidir. Bu bağlamda siyaset kurumunun, doğaya hürmetin esas alındığı, halkın iyi beslenmesi, barınması ve güvenlik içinde özgürce yaşayabileceği bir ortam inşa etmesi beklenir. Bu anlamda politikacının kişiliği belirleyici öneme sahiptir. Bir tarafta otoriter popülist politikacıların artan etkinliği, diğer tarafta canlı sevgisinden uzak politikacıların her gün sayısın çoğalması siyasi hayatımızı felç etmektedir. 

Ülkemiz sancılı bir süreçten geçmektedir. Tarihimizin en ciddi ekonomik ve siyasi krizini yaşıyoruz. Bundan dolayı temiz bir siyasi yapının oluşturulması için ivedilikle hepimiz elimizi taşın altına koymak zorundayız.

Siyaset dünyamızı zehirleyen bu kuşatmayı kırmanın yolu; öncellikle canlı sevgisi zemininde, vicdan ve merhametten beslenen, erdemli bir siyasi atmosfer inşa etmek. İşte böyle bir atmosferde canlı sevgisi ile donanmış, yüreğini halka siper eden, erdemli politikacıların siyasi yaşamımızda etkinliği artar. Dolayısıyla hiçbir kişisel beklenti içine girmeden, tantanasız, halkın refahı, ülkenin mutluluğu için çalışır ve halktan öğrenerek ülkenin geleceğine ayna tutar. 

GENÇLK DİNAMİZM YARATIR

İçinde bulunduğumuz sosyolojik durum dikkate alındığında temiz siyasi bir atmosferin inşası, uzun erimli ve meşakkatli bir süreç. Bu bağlamda özellikle aydınlara ve gençliğe önemli görevler düşmektedir. 

Aydınlar, tüm toplum kesimlerinin özne olacağı, somut yaşamdan beslenen, yarına da ayna tutacak bir yol haritası formüle etmelidir. Varoluşun kıyısında bulunduğumuz bu kırılgan durumu aşmak, ancak gençliğin canlı sevgisi zemini üzerinde umut fırtınası yaratarak, siyasi yaşama dahil olmasıyla mümkündür. Dolayısıyla büyük önder Atatürk’ün “Gerçeği konuşmaktan korkmayın” özdeyişini rehber edinerek gençliğin, temiz bir siyasi bir atmosfer inşa etmek için kolları sıvamasının tam zamanı.

Gençliğin enerjisinin toplumda yaratacağı sinerji, ülkemizin aydınlık ve özgür yarınlarına kapı aralayacak ve toplum içinde bulunduğu zorlukların üstesinden gelecektir. Bu bizzat gençliğin kendisine olan iyi yaşama, mutluluk ve özgürlük borcunun yerine getirilmesidir. Gençlik, kendisinin köleleştirilme sürecine seyirci kalmak istemiyorsa bunu başarmak zorundadır.

İşte o zaman üretimin, refahın ve mutluluğun emniyet kilidi olan eğitim, bilim, sanat ve edebiyat rahat nefes alır. Müreffeh ve mutlu bir geleceğin güvencesi olan, hayal gücünü eyleme çağıran, merak etmeyi tetikleyen akla ve bilime dayanan bir eğitim sistemini hayata geçirmek mümkün olur.

AV. HAYDAR AKSOY

İSTANBUL BAROSU



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları