Mayıs 2023 genel seçimlerinden sonraki süreç muhalefetteki dağınıklıkla; CHP’deki “değişim” gündemi ve altılı masanın diğer partilerinin seçim yenilgisinde hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davranmalarıyla geçti. İYİ Parti lideri Meral Akşener, “CHP’nin kuyruğu olmadığını” ve “CHP’ye belediye kazandırmak için parti kurmadıklarını” belirtti. Keza Mart 2024 yerel seçimlerine İYİ Parti adaylarıyla girmek istediklerini açıkladı.

Oysa 2019 yerel seçimlerine ittifak olarak giren CHP ve İYİ Parti, 23’ü büyükşehir olmak üzere toplamda 51 ilde işbirliğine gitti. Bu ittifak çerçevesinde İYİ Parti 10 büyükşehir ve 12 il belediyesinde, CHP ise 13 büyükşehir ve 16 il belediyesinde seçime girdi.

Yerel seçime giderken

CHP, yönettiği ilçe belediyesi sayısını 174’ten 191’e çıkardı. Böylece 17 ilçe belediyesi daha kazanmış oldu. İYİ Parti de 19 ilçe belediyesi kazandı. Dolayısıyla iki siyasi parti de birbirine yakın sayıda ilçe belediyesi yönetimini devraldı.

Ancak büyükşehir belediyelerine bakıldığında, CHP’nin yönettiği büyükşehir belediyesi sayısını 10’a çıkardığı; Adana, Ankara, İstanbul ve Mersin’i kazandığı görülmektedir. İYİ Parti ise 10 büyükşehir belediyesinde aday çıkardı, fakat hiçbirini kazanamadı. Buna rağmen İYİ Parti lideri Akşener, başarısızlıklarının sonucunu, “CHP’ye seçim kazandırmak” olarak ifade etti.

Bu durumda şöyle bir önerme karşımıza çıkıyor:

İYİ Parti, Millet İttifakı’na seçim kaybettirmesini sorun olarak görmezken CHP’nin belediye kazanmasını sorun olarak görüyor. İYİ Parti’nin adayının desteklendiği büyükşehirlerde AKP’nin kazanmış olması sorun değil, ancak CHP’nin yönettiği belediye sayısını artırması ve AKP’ye kaybettirmesi bir sorun olarak görülüyor.

Bu doğrultuda Mart 2024 yerel seçimlerine tek başına gireceğini açıklayan İYİ Parti, adaylarını açıklamaya CHP’nin yönettiği büyükşehirlerden, İzmir ve Antalya’dan başladı. Ardından Eskişehir’in adayı duyuldu. Şimdiye kadar açıklanan dokuz belediye başkan adayı içerisinde sadece 3’ünü AKP’nin yönettiği görülüyor.

Yurttaşın önceliği

Bu durumda İYİ Parti’nin arzusu, CHP’nin İstanbul ve Ankara için İzmir, Antalya veya Eskişehir’den vazgeçmesi gibi duruyor. Dolayısıyla CHP’ye seçim kazandırmak için parti kurmadığını söyleyen Akşener’in İYİ Parti’yi neden kurduğunu net bir şekilde açıklaması gerekiyor.

2023 genel seçimlerinde İzmir’de ve Antalya’da yüzde 11.5; Eskişehir’de yüzde 14 oy almış olan İYİ Parti’nin önümüzdeki yerel seçimlere tek başına girmek istemesi, geçerli bir iddia olarak gözükmüyor. Mevcut durumda kamuoyu, Özgür Özel liderliğindeki CHP’nin yeni yönetimiyle birlikte ittifak siyasetinin yeniden gündeme gelebileceğini düşünüyor. Ancak İYİ Parti’nin seçime tek başına girmesi durumunda muhalefetin yönettiği bazı belediyelerin kaybedilmesi kaçınılmaz gözüküyor.

Muhalefet blokunun şunu unutmaması gerekiyor: İktidarın göz göre göre getirdiği mevcut ekonomik koşullarda, bütün vatandaşlarımızın muhalefetin yönettiği belediyelerin hayata geçirdiği kamusal hizmetlere ihtiyacı var. Artık okullarda bir öğün bile yemek verilmediğini, kira fiyatları nedeniyle öğrencilerin kalacak yer bulamadığını, devlet yurduna girebilenlerin de ölümle burun buruna yaşadığını, ekonomik koşullar nedeniyle öğrencilerin intihar ettiğini, evine ekmek götüremeyen milyonlarca yurttaşın olduğunu asla unutmamaları gerekiyor.

ŞAFAK YÜCA