Olaylar Ve Görüşler

Doğaya saygı ve çevre - Fehmi Gerçeker

06 Haziran 2024 Perşembe

“İnsan doğanın üstünde değil, doğanın içindedir.”

Bu sözü 1876 yılında söyleyen kişi, ekoloji terimini ilk kez kullanan Jena Üniversitesi profesörlerinden Alman bilim insanı Ernst Haeckel’dir. Kendisi doğayı, çevreyi koruma kavramının önemini ilk ortaya çıkaran kişidir.

İnsan doğayı düzenlemek ve doğayı bir kalıba sokmak yerine ona uyum sağlamalıdır. Doğal dengeyi koruyarak devamını yaşatmak hedefinden yola çıkan doğal varlıkların ve çevrenin korunması çalışmaları yıllar boyu sürmektedir. Bugün artık dünyanın çoğu ülkesinde 5 Haziran tarihi Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır.

Dünya Çevre Günü’nün kutlanması bize, çevreyi koruma ve geliştirme konusunda bireylerin, toplulukların görüş ve çevreye sorumlu davranışlarının yaygınlaşması fırsatını sunmaktadır. 1870’lerde bilimsel, 1940’larda ise tepkisel olarak ortaya çıkan çevreci hareketler, 1968 Mayıs’ındaki kurulu düzenleri yıkıcı ve özgürlükçü hareketlerin etkisiyle toplumsal bir hareket şekline dönüşmüştür. 

‘İYİ ÇEVRE’ KAVRAMI

1970’lerde ise kurumsal bir kişilik kazanan çevrecilik hareketi ile ilgili dernekler, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler kurulmuştur. 1979’da siyasal bir oluşuma dönüşen ve yeşiller hareketinin başını çektiği bazı siyasi partiler bazı ülkelerde hükümete ortak parti, hatta tek başlarına hükümet olmuşlardır.

Çevreciler, “iyi çevre” kavramının, en az özgürlük, refah, güvenlik ve mutluluk gibi kamu politikalarının birçok alanında var olan kavramlar kadar gerçek bir kavram olduğunu belirtirler.

1972 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Stockholm İnsan Çevresi Konferansı’nın ilk gününde Dünya Çevre Günü’nü belirlemiştir. Gün ilk kez 1974’te “Yalnızca Bir Dünya” temasıyla ABD’nin Spokane şehrinde düzenlenen bir etkinlikle kutlandı.

ACİL ÖNLEM ALINMALI

BM, Dünya Çevre Günü “olumlu çevre eylemi için en büyük gün” olarak adlandırmaktadır. Bu gün, kişisel sorumluluğun yanı sıra bu konunun kamuya da ulaşma günüdür ve aynı zamanda “dünyayı önemseme ve değişimin aracıları olma fırsatı”dır.

Bu yıl Dünya Çevre Günü’nün 30. yıldönümüdür. BM raporuna göre gezegendeki toprakların yüzde 40’ı bozulmuştur. Kuraklıkların sayısı 2000 yılından bu yana yüzde 29 artmıştır. Acil önlem alınmazsa, kuraklıklar 2050 yılına kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebilir.

Türkiye’de çevre hareketi 70’li yılların sonlarında ortaya çıkmıştır. 1975’te Doğal Hayatı Koruma Vakfı, 1992 Tema Vakfı ve 1995 yılında Greenpeace Akdeniz bu konuda kurulan kurumlardır. 2000’li yıllarda ise çevre hareketleri yerel protesto örgütlerinin; bölgelerindeki  yapılaşmaya, altın arama ya da nükleer santral tesisi yapımlarına karşı, kısacası çeşitli nedenlerle oluşabilen bir çevreyi koruma amaçlı mücadele verme şekline bürünmüştür.

Bir Türk olarak çevrecilik konusunda, dünyaya örnek olan övüneciğimiz eşsiz olay Atatürk tarafından bizlere armağan edilmiştir. Atatürk, 1930 yılında Yalova’da  “bir ağacın dalının zarar görmemesi” için bir köşkün yerinden taşınmasını sağlamıştır. Bu yaşanan olay dünyada “çevreyi ve doğayı koruma” konusundaki en bilinen örgütlerden olan Greenpeace’in kurulmasından en az 40 yıl evvel gerçekleşmiştir.

“Doğaya saygı aklın vicdanıdır” diyen Atatürk dünyadaki ilk çevreci devlet başkanıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları