Olaylar Ve Görüşler

Devlet, laiklik ve dönüşüm - GANİ AŞIK

17 Aralık 2024 Salı

Laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin, ortaçağ karanlığına boyun eğmesinin ve gerici boksöre havlu atmasının arka planında, tarikatların ve siyasi İslamcıların “aydın din adamları yetiştirme” hedefi ile yola çıkılan imam hatip okullarını, Cumhuriyeti ateş altına alacak hilafet ordusuna dönüştürme yolundaki ölümüne çabaları vardır. Sayıları 2020/21 eğitim yılında 568 bin iken 2022/23 yılında dramatik bir düşüşle sayıları 480 bine inen bu çocuklar, bizim çocuklarımızdır ve tümünün din borsasındaki şarlatanların kapanına düştüğü düşünülemez.

Büyük çoğunluğu yoksul aile çocuklarından oluşan bu evlatlarımız, kendilerini din eğitimine teşvik edenlerin çocuklarının ABD ve Avrupa’da müspet eğitim alırken lüks içinde yaşadıklarını bilmiyor olamazlar. Bu komplike projenin göz ardı edilemeyecek bir başka boyutu daha vardır: Hıristiyan Batı’nın kilise, Musevilerin havra eğitim sistemi gibi, Türkiye de Diyanet’in ve camilerin ihtiyacı kadar öğrenci yetiştirmesi gerekirken Cumhuriyet düşmanı olarak doğanların partileri, imam hatip okulu sayısını aşamalı olarak 4 bin 500’e kadar çıkardılar.

Demokratik ülkelerde olduğu gibi, bizde de din eğitimli gençlerin alanlarında kalıp Diyanet’te görev almasına ilişkin düzenlemeyi, kimi öğrenciler lise fark sınavına girerek deldiler.

12 Eylül darbe yönetimi, çok muhtemeldir ki tarikatçı Turgut Özal’ın telkini ile Temel Eğitim Kanunu’nun 32’nci maddesinde yaptığı değişiklikle imam hatiplilere tüm fakültelerin kapısını açtı, karmaşa da bundan sonra başladı.

‘DİNİNİ BİLENLER’ DEVLETİ

CHP’liler, 1950’den bugüne çok partili sözde demokrasimizin mağduru, hatta mazlumudur. Demokrat Parti dönemi dahil, 75 yıllık siyasi süreçte maruz kaldıkları baskı ve partizanlıklar filmlere konu olabilecek kadar çok olsa da CHP’liler, ne devletinden ne de partilerinden vazgeçmişlerdir. CHP’li olmanın gönencine de acısına da bağrını gererler. Onların ülküsünü ayakta tutan giz, vatanın bölünmezliği ve Cumhuriyetin ebediliğine adanmışlıklarını besleyen gönüllerindeki Atatürk ateşidir.

CHP-MSP koalisyonu dönemindeki imam hatip okulu furyasına CHP seçmenin yaptığı “ihtiyaç oranının aşılmaması” uyarısına karşı, ortaçağ cephesi “Dinini bilenden ne zarar gelir” sömürüsü başlattı. İmam hatiplilere üniversite ve bürokrasi kapılarının açılması ile lise dönemindeki masumiyetleri, irtica ikliminde örselendi.

ETKİN STRATEJİ GEREKLİ

Ulusal tarihimizin belirsizlikler ve acılarla iç içe olduğu günümüz Türkiye’sinde, büyükelçilerden valilere, genel müdürlerden paraya ve medyaya yön veren kurumların başındakilere ve halkı sefil ama sarayların, araba ve uçak filolarının sultanı “devlet benim”in çevresindekilere kadar, neredeyse tümüne yakını tarikatlarla da bağlantılı imam hatip kökenlilerdir.

Anayasaya göre laik olan devleti, sivil darbe ile “İslam cumhuriyeti”ne dönüştürenlerin, ülkeyi soyup soğana çevirerek halkı aç ve çıplak bırakanların tümü, sözde “dinini bilenlerdir.” Muhalefet cephesine: “Şam fatihi”nin ve siyasi İslamın pençesinden Cumhuriyeti, demokrasiyi kurtaracak yürekli, etkin yeni bir stratejiye kesin ve acil gereksinim vardır.

GANİ AŞIK

E. MİLLETVEKİLİ, MÜFTÜ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları