Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyetin ikinci yüzyılının yol haritası ve Atatürk ilkeleri - Mustafa Yavuz

25 Ekim 2023 Çarşamba

Bir ulusun kendi yol haritasını çizerek kurduğu bir ülke, Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında! Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesiyle birçok ülkeden ayrı bir yere sahip. Ülkemiz, bir hanedanın iradesi ya da başka bir ülkenin himayesinde değil, halkın milli mücadelesiyle kurulmuş bir ülke. Selanik’te doğan bir Osmanlı subayı, boyun eğmeyi reddederek milli “Kurtuluş Mücadelesi”ne önderlik etti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk öyle bir fidan dikti ki birçok kasırga atlatmasına rağmen o fidan 100 yıllık koca bir çınar oldu.

KURUCU İRADE

Osmanlı Devleti 624 yıl hüküm sürmüş önemli bir devlet. Osmanlı’nın coğrafi keşifleri ve ardından Sanayi Devrimi’ni kaçırması, ekonomik ve bilimsel açıdan çağın önemli devletlerinin ardında kalmasına sebep oldu. Bu durumu iyi tahlil eden Mustafa Kemal Atatürk, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin üretim yapabilen bir ülke olabilmesi için Cumhuriyetin ilk yıllarında büyük atılımlar gerçekleştirdi. Yurdun dört bir yanında açtığı fabrikalar, okullar, kurumlar, enstitülerle ülkenin “üretim toplumu” olması için gerekli altyapıyı oluşturdu. Kurucu irade tam olarak budur. Sömürge olmak üzere olan bir ülke, Atatürk, silah arkadaşları ve kararlı bir ulus sayesinde küllerinden doğdu. Bu mücadeleyi farklı kılan, bir hanedan, bir kral, bir imparator için olmamasıydı. Millet, kendi egemenliğini, kendisi kazandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıyla egemenlik halka verildi. Atatürk bu hamleleriyle öyle sağlam kökleri olan bir fidan dikti ki demokrasiye, ekonomiye, sisteme yapılan onca müdahaleye rağmen hâlâ ayakta olan koca bir çınarımız var.

PUSULA İLKELER

Atatürk’ün kurduğu en önemli kuruluşlardan biri de Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Cumhuriyetimiz gibi yeni bir yüzyıla giren CHP’nin de önemli bir sorumluluğu bulunmakta. Atatürk’ün 100 yıl önce Türkiye için koyduğu hedeflere ulaştıracak yegâne siyasi oluşum CHP olacaktır. 100. yılını kutlayan ülkemizin maalesef önemli sorunları bulunuyor. Ülkemizin dört bir yanında savaş sesleri yankılanıyor, dış borcumuz rekor üstüne rekor kırıyor, ekonomimizin namusu para birimimiz sürekli değer kaybediyor. Uzun lafın kısası, Osmanlı Devleti’nin 100 yıl önce yaşadığı sorunların benzeri yine karşımıza çıkıyor. Elimizde bu kez önemli bir yol haritası var: Atatürk’ün vizyonu. Atatürk’ün kurduğu üretim toplumundan uzaklaşarak bir tüketim toplumuna döndük. Kötüye giden ekonomiyi toparlamak için önce fabrikalar ve kurumlar satıldı, şimdi de vatandaşlık ve konut satılıyor. Avrupa’ya sığınmacılar gitmesin diye para karşılığında ülkemizin demografik yapısının değiştirilmesine göz yumuluyor. Bu zor günleri ancak Atatürk’ün ilkelerini pusula edinerek aşabiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi bu sebeple Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının en önemli siyasi partisi olacaktır.

ÇÖZÜM ÜRETMEK

Mustafa Kemal Atatürk ekonomi, dış politika, bilim, tarım, sanayi gibi birçok alanda yaklaşımıyla çağının ötesinde bir liderdi. Atatürk, yeni ekonomik gelişmeleri genç Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulayarak borçsuz bir ülke teslim etti. Atatürk’ün çağın gerekliliklerini sağladığı Türkiye’den, yeni sanayi devrimlerini kaçıran bir Türkiye’ye geriledik. Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olabilmesi için, tampon çözümlere değil, çağın ötesini gören yeni nesil üretim metodlarına ihtiyacı var. Bu sebeple CHP’nin kendi içindeki sorunlarını çözüme kavuşturmalı ve Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşıyacak çözümleri üretmelidir.

ÖNCÜ OLMA GÖREVİ

Ülkemizin 100 yıllık tarihi bize şunu gösteriyor: Güçlü bir CHP güçlü bir Türkiye demektir. CHP’nin siyasi arenada sunacağı bakış açısı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için büyük önem taşımaktadır. CHP,  toplumsal reformlardan ekonomiye, dış politikadan iç güvenliğe, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için bir manifesto yayımlamalıdır. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, günlük tartışmaların ataletini üzerinden atarak yeni yüzyılın öncüsü siyasi parti olma görevini yerine getirecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları