Olaylar Ve Görüşler

Cumhur İttifakı yargısı - Av. Dr. Mehmet Ruşen GÜLTEKİN / Ali Hikmet TORUN

01 Nisan 2023 Cumartesi

Yargı bağımsızlığı; yargıçların görevleri doğrultusunda verecekleri kararları baskılardan, müdahalelerden arınmış şekilde verebilmeleri dahilinde mümkündür. Peki ülkemizde yargı alanında yapılan reformlar yargı bağımsızlığını güçlendiriyor mu? Yoksa bazı siyasal emeller uğruna ayaklar altına mı alınıyor? Tartışalım. 

Yaşadığımız seçim ortamındaki gündemlerden en ilginç olanı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mevcut hükümeti ve cumhurbaşkanını desteklemeyeceğini açıklayan Yeniden Refah Partisi’nin (YRP), her ne olduysa kararından vazgeçip Cumhur İttifakı’na katılmasıydı. Ne oldu da YRP, kendi cumhurbaşkanı adayını açıklayıp, imza toplamaya başlamışken fikrini değiştirdi? Bu soruyu yanıtlamak için, YRP’nin seçim vaatlerine bakalım.  

‘YARGIÇ HUKUK YARATAMAZ’

YRP’nin ittifak görüşmelerine başlamasından ve 6284 sayılı Kadını ve Aileyi Koruma Kanunu’nun tartışmaya açılmasından hemen sonra, Erciş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, verdiği kararda, bir süredir devam eden boşanma davasında süresiz bildiğimiz yoksulluk nafakasının, ilgili tarafa yalnızca bir yılla sınırlandırılarak ödenmesine hükmetti. Bu hüküm süresiz nafakayı işlevsiz kılan, kanun hükmünü ortadan kaldıran, yok sayan bir karardır. 

Türk Medeni Kanunu’nun 175. ve 176. maddelerinin açık ihlali gerçekleşmiş, kanun koyucunun iradesi yok sayılmış, “Yargıç hukuk yaratamaz” ilkesi çiğnenmiştir. Bir yargıç ancak hukuk boşluğu olduğunda, yani ilgili uyuşmazlığa uygulanacak yazılı veya yazısız kuralın olmaması durumunda, böyle davranabilir. Kanunda bir düzenleme bulunuyorsa, yargıç keyfi karar veremez. Kanunlarımız, toplumumuzun iradesinden ortaya çıkmıştır. Bu sebeple yargıç, toplum iradesini yok saymıştır. 

Peki bu durumun bağımsız olmayan yargıyla ilgisi nedir? Yanıt vermek için, belleğimizi tazeleyelim.

ADALETİN SİNDİRİLMESİ

Seçimlere doğru, YRP’nin seçmenlere sunduğu en önemli vaatlerinden biri, 6284 sayılı yasanın büyük ölçüde değiştirilmesiydi. YRP kısaca süresiz nafakanın ortadan kaldırılmasını, aile bütünlüğünün korunması için mevcut yasalardaki aykırı hükümlerin ayıklanmasını, “manevi değerlere” aykırı fiillerin ve sapkınlıkların önlenmesine yönelik yasal düzenlemelerin çoğaltılmasını öneriyor. AKP’yle ilk görüşmede mutabakata varılmasa da ikinci görüşme sonunda mutabakata çok net, kararlı, emin bir şekilde varılmış. Devamında yaşanan gelişmeler, bizi, yukarıda anlattığımız gibi, Erciş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği “karara” götürüyor. 

Bu gelişme ve verilen kararlar birer tesadüf mü? Yoksa siyasi amaçlar uğruna verilen ödünler sonucu zaten bağımsız olmayan yargının durumdan vazife çıkarması mı? 

Unutulmaması gereken şudur: Yargı bağımsızlığının olmadığı ülkelerde adaletten söz edilemez. Adaletin olmadığı ülkelerde ise güven olmaz. Güven ortamı olmayan toplumlardan da birlik beklenemez. Eğer bizler adalet arayışından ödün verirsek, 2010 Referandumu’ndan bu yana adaletin sessizce sindirilmesine göz yumarsak daha önce hiç olmadığı kadar adalete ihtiyacımız olacağına kuşku yoktur.  

AV. DR. MEHMET RUŞEN GÜLTEKİN

ALİ HİKMET TORUN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları