Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çıkış yolları nedir?
Ülke bütünlüğünün, Cumhuriyet idealinin büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğu gerçeğini ciddi olarak düşünmemiz gereken bir dönemi yaşıyoruz. Bu kaotik ortamda, daha fazla zaman geçirmeden, ulusal birliğimize sahip çıkma bilincini güçlendirecek, yaşadığımız çağın evrensel değerleriyle bütünleşen etkin birlikteliklerle ayağa kalkmalıyız.
Neyi değiştirmek istediğimiz, ne görmek istediğimize bağlı. 5 ya da 10 yıl sonra nerede olacağız? Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yıldönümünü bu koşullarda kutluyoruz. Daha doğrusu kutlayamıyoruz. Örneğin, Bursa’da bu özel günü kutlamak için Atatürk anıtına çelenk koymak isteyen insanlarımız, Bursa Valisi’nin emriyle polis kordonuyla karşılaşıyorlar!
Dünyanın bir başka yerinde değil, kendi ülkemizde giderek yükselmekte olan geri gidişi, ülkenin kaybolan çağdaş değerlerini, dinci ve gerici bir ablukanın bütün toplumu karabasan gibi sardığını görmeliyiz artık.
Televizyonda köylü bir kadın, “Vura vura bizi büktüler. Eğildikçe eğildik. Kimse kalmadı etrafımda hepsi gitti” diyor, Soma’ dan geride kalanları anlatıyordu. Şimdi de Akbelen Ormanlarına, ağaçlara, doğaya sahip çıkmak için çırpınan köylü kadınlarımızın çığlıklarını duyuyoruz. Karşılarında genç jandarmalar, yaşlı kadın acıyla sesleniyor, “Şirketin avanesi olmayın yavrularım, sizleri de bizler gibi analar doğurdu. Akbelen’i koruyun, analarınız sizi böyle mi yetiştirdi?”
Sesini duyan yok. İktidar, şirket, para babaları hınçla üstlerine gidiyor insanların. Toplumu korku, endişe, felaket duyumlarıyla içine kapanık, suskun ve bilinçsiz bir hale getirmeye çalışıyorlar. 2023 Türkiye’si; kuralsızlık, ilkesizlik, kirlilik, yozlaşma ve karmaşa içinde belirsizliğe doğru giderken 1923 Aydınlanmasının tüm değerleri birer birer yok ediliyor. Neyi kurtaracağımıza şaşırıyoruz. Tarihi anıtları mı, doğayı mı, insanı mı, çocuklarımızı mı, Cumhuriyeti mi, vatanı mı?
Meslek sahibi birikimli anneler, babalar, büyükanneler, büyük babalar çocukları, torunları için, genç kuşaklar için; ulusal birliğimize, çağdaş değerlerimize sahip çıkma bilincini güçlendirecek ne yaptılar, ne yapıyorlar?
Çağdaş insan yaşadığı toplumda istediği koşulları arayan, bulamazsa ayağa kalkıp, o koşulları yaratan, yaratmak için çaba gösteren insandır. Her şey bizimle başlar. Kabullenmek kurban edilmektir, kurban olmaktır. Seçim bizlerin...
“Kötülüğün zaferi için gereken tek şey, iyilerin bir şey yapmamasıdır“ diyor, Edmund Burke. Olumsuzlukları giderecek, sağduyu sahibi, toplumla yakından ilgili kişi ve kurumlara, çok acil ihtiyacımız var.
Cumhuriyet idealini yeniden çok daha güçlü ve kararlı olarak kurmalıyız. Birlik ve beraberlik içerisinde güçlü Türkiye idealine ulaşmanın yolu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yapı taşları olan Atatürk İlke ve Devrimlerinde yatmaktadır.
Gülseven Güven Yaşer - Çağdaş Eğitim Vakfı Kurucu Başkanı
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Cemal Enginyurt'tan Cumhuriyet'e ilk açıklama!
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk