Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çelişkilerle Varız - Prof. Dr. Coşkun TECİMER
Yıllar önce arkadaşımdan duyduğumda anlam verememiştim. Tanıdığı bir genç intihar etmişti. Nedenini sordum o da anlattı. Çocuk hayattayken hep bir şeyden yakınırmış. Bir durumdan başka bir duruma geçerken yaşadığı ruhsal zorluklar onu çok rahatsız ediyor, bazen bunalıma bile sokuyormuş. Böyle zamanlarda kendisini yalnız ve boşlukta hissediyormuş. Sonunda dayanamamış ve canına kıymış. Bana bir insanın bu nedenle intihar etmesi çok garip gelmişti.
Mutlu toplumların önündeki
iki engelden birinin insan-insan çelişkisi
yani insanın insanı sömürmesi,
diğerinin de alet yaparak, teknolojiyi geliştirerek üstesinden gelebileceği
insan-doğa çelişkisi olduğu söylenir. Şüphesiz bu çelişkilerin giderilmesi refah toplumuna ulaşmada
önemli gelişmelerdir. Ancak
bunun sağlanması sorunların bittiği anlamına gelir mi? İdeal bir toplum
oluşturduğumuzu varsayalım.
Böyle
bir toplumda çelişkiler
yaşanmaz mı? Tabii ki yaşanır. Bunlar varoluşsal yani insanın insan olmaktan
dolayı yaşadığı çelişkilerdir. Bunu söylerken yaşamın hastalıklarla birlikte olduğu, sonunun ölümle geldiği gerçeğini, yakınlarımızın kaybından duyulan
acıları bir yana koyuyorum. Bunlar da varoluşsal sorunlar. Benim sözünü etmek istediğim, insan ruhuna
zıtlıklar olarak yerleşmiş kodlar ve bunların oluşturduğu çelişkiler.
ASLINDA İKİ KİŞİ MİYİZ?
“İnsan insanın kurdudur”. 17. yüzyıl İngiliz filozofu Thomas
Hobbes’e ait bu sözün anlamı
çok açık. İnsanın insana kötülük
yapabileceğini anlatıyor. Hobbes insanların bu özelliği nedeniyle kişileri birbirinden korumak gerektiğini söylüyor.
Bunun için bir toplum sözleşmesi ihtiyacı olduğunu, devletlerin de
bu nedenle kurulduğunu belirtiyor. Peki eskilerin söylediği şu söze ne demeli: “İnsan insanın zehrini
alır”. Yadsımak mümkün mü? Başımız
sıkıştığında, derdimizi paylaşmak istediğimizde yine insanlara başvuruyoruz.
İyilik eden de insan, kötülük
yapan da. Demek ki kodlarımız böyle.
Biz iki duyguyu da taşıyoruz, bazen birini bazen diğerini açığa vuruyoruz ama
aslında biz ikisiyiz.
Bir arkadaşım var. Toplumsal dayanışmaya samimiyetle inanıyor. Emekten yana, toplumcu, sosyalist fikirlere sahip, ancak kişisel yaşantısında çok bencil, kendisinden başka kimseyi düşünmez. Bu çelişkisini hatırlattığımda duymazlıktan gelir, bildiğini okur. Biri fikrinde, diğeri duygularında bu zıtlığı bünyesinde hiçbir rahatsızlık duymadan taşımayı sürdürür.
Gençliğimde yazdıklarından dolayı hayranı olduğum ünlü yazarların yazdıklarıyla taban tabana zıt yaşadığını öğrendiğimde hayal kırıklığına uğramıştım. “Mümkünse bu yazarlarla tanışmayın” diyenlerin ne kadar haklı olduklarını geç de olsa anladım. Çoğumuz gözlemlemiştir.
VAROLUŞSAL ÇELİŞKİNİN TEMELİ
Grup oluşturan gençler bir yandan birbiriyle dayanışma içinde olurken, bir yandan da kendilerini bireysel olarak öne çıkarmak isterler. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu. İnsan olmanın getirdiği bir çelişki hali olmalı bu da.
Sevgi ve Şiddetin Kaynağı isimli yapıtında Eric Fromm bu iki
duygunun insandan orijin alışını çok ayrıntılı olarak inceler ve insan eğilimlerinin
en kötü ve en tehlikeli
temelinin ölüm sevgisi,
hastalıklı narsizm ve birlikte-yaşama-aile-içi-zina saplantısı olduğunu anlatır.
Bunların karşısına da insanı
geliştiren diğer üç eğilimi koyar: Ölüm sevgisine karşı yaşam sevgisi, narsizme
karşı insan sevgisi, birlikte-yaşama-aile-içi-zina saplantısına karşı bağımsızlık. Bu iki yönelişten biri ancak çok az kişide sonuna dek gelişmiştir.
Normal insanın bu eğilimlerin karmaşası olduğunu belirtir.
Varoluşsal çelişkinin bir örneği hayvanlara olan davranışlarımızda görülür. Hayvanlara karşı sevgi ve
şefkatimiz özellikle son
yıllarda çok artmıştır. Ama
vejetaryenler dışında birçok
kişi sevdiği bu canlıların etini yemekte bir beis görmez.
ŞÜPHE VE İNANÇ İÇ İÇE GEÇİNCE...
Bazı insanların bundan olumsuz
etkilendiğini biliyoruz. Hem hayvanları sevip hem de et yiyen insanların bu
stresten kurtulmak için yemek
yerken hayvanları aklına getirmediği,
o sırada hayvanlara olan sevgisini düşünmediği, yani sevgi ve şiddeti
birbirinden izole ettiği apaçık ortada.
Bilgiye yaklaşımımız da çelişkilerle dolu. Çünkü şüphe ve inancı birlikte yaşıyoruz. İkisi de genlerimizde var. Bir yandan merak duygusuyla olguları araştırıp bilimsel verilere ulaşırken bazen de bu bilgilerin inancımızla ters düştüğünü görüyoruz. Yeni bilgileri ya yadsıyor ya da yeni koşullara uyarlamaya çalışıyoruz. Bu da bir insanlık çelişkisi.
Cinsellik de netameli bir konu. Fromm’a göre cinsellik sevgi ve şefkatten doğabileceği gibi çok farklı tutkulardan da kaynaklanabilir. Cinsellik kolaylıkla şiddete dönüşebilecek bir insanlık hali. Cinselliğin bazen ağır yasaklamalara maruz bırakılması, bazen de içinde taşıdığı şiddetin iki kişinin kendi arasındaki oyun diye yumuşatılması insanın saldırganlığı için bir savunma mekanizması olsa gerek.
UNUTAMAMANIN AĞIRLAŞTIRDIKLARI
Sanırım Albert Camus idi. Bir yazısında “tüm sorun unutamamakta” diyordu çok da önemli olmayan bir olayı anlatırken. Halbuki çoğu insan bırakın basit olayları, ağır travmaları bile unutuyor, ortada bir sorun da kalmıyordu. “Ah keşke ben de unutabilsem” diye iç geçiriyordu.
Herhalde çoğu
ruhsal travma, varoluşun getirdiği çelişkileri
içselleştirememenin sonucu.
Yıllar önce arkadaşımın sözünü ettiği gencin intiharını o zamanlar
anlamamıştım. Şimdi düşünüyorum da bir durumdan diğerine geçerken yaşadığı zorluklar, birçok insanın kolaylıkla üstesinden
gelebileceği insani çelişkileri
unutamamaktan kaynaklanıyordu belki de. Ne acıdır, bunu da genç yaşında
hayatıyla ödemişti.
PROF. DR. COŞKUN TECİMER
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- Arbede çıktı, oturuma son verildi
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Yangın itirafı!