Olaylar Ve Görüşler

Bütünsel özgürleşim ve hayvan hakları - PROF. DR. ÇAĞATAY ÜSTÜN

09 Ağustos 2024 Cuma

Son günlerde konuşulan sokak hayvanları kanununa atıfta bulunarak bu görüşleri paylaşıyorum. Batı’da ekosistem ve vejetaryen anlayışa Steve Best, Tom Regan, Gary Francione gibi düşünürlerin katkısı, hayvan sömürülerinin insani bir hale (!) dönüştürülmesine yönelik eleştirileri kapsamaktadır. İnsanın hayvan türleri ve canlılarla bir arada yaşayabilmesi için geleneksel alışkanlıklarınnı terk edilmesi, belli türlere yönelik hak sağlama yaklaşımının bütünsel bir duruma dönüştürülmesi gerekmektedir. İlerleyen teknolojiyle yapay et üretiminin gerçekleştirilmesi, çiftliklerde vahşi üretim tekniklerinin bir kenara bırakılarak et tüketim alışkanlığının içeriğini değiştirmek durumundadır.

Evcil hayvan kategorisinin kedi, köpek ve diğer bazı canlı türleriyle sınırlı tutulması etik bir yaklaşım değildir. 2013 yılında Hindistan’da kabul edilen şekliyle, insan olmayan kişi (non human person) kavramı ne yazık hızlı yayılan bir ekol olamadı. Evcil hayvanlara tanınması istenen hakların et ve süt ürünlerini sağlayan canlılara verilmemesi ve bunun geciktirilmesi akıl ve vicdan dışı bir durumdur. Evcillikle kastedilenin ne olduğu yerine, bir canlının çektiği acı ve ıstırabın varlığı üzerinde yoğunlaşmak gerekmektedir.

BÜYÜK DÖNÜŞÜM

Üretim çiftliklerindeki merhametsizliğin yoğunluğu etik sorgulamayı çoğaltmaktadır. Eğer canlılar için bir özgürlük ve hak arayışı içinde olunacaksa, bunun bütün canlılar için ve sınıflandırma yapılmadan gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Özellikle süt ve et endüstrisi şeklinde isimlendirilen anlayışın sürmesi, hayvanlara verilen hakların sadece kedi ve köpek üzerinden yaygınlaştırılmak istenmesi bir algı yanıltmasından ibarettir. Bugün dünyada tartışılan konu aslında budur ve henüz hayvan haklarında büyük dönüşüm gerçekleşememiştir. Kuzuların et temini ve damak zevki için kesilmesi, yavru hayvanların annelerinden kısa sürede farklı amaçlar için ayrılması, kuluçka makinelerinden çıkan civcivlere uygulanan kabul edilemez uygulamalar acı ve şiddet oluşturmanın farklı biçimleridir. Yüreğimizle mi, vicdanımızla mı, gastronomi tutkumuzla mı yoksa akıl yoluyla mı karar vereceğiz?

Bireysel olarak sahiplenmeden, sadece beslenme amacının gözetildiği sokak canlıları için bir rehabilitasyonun sağlanamadığı görülmektedir. Bunlardan özellikle köpeklerin grup oluşturup saldırgan tutum sergilemesi, istenmeyen olayların yaşanması ikilemlerin artmasına neden olmaktadır.

BAKIŞ AÇIŞI

Asıl sorun baktığı evcil hayvanları bir süre sonra sokağa terk eden kişilerdir. Bu ikilemin çözümü; bahsedilen bütünsel özgürleşim anlayışının sisteme dahil edilmesi ve hayvan haklarında bunun rehberliğinde ilerlenmesidir. Kanunlar etik tavsiyelerin ötesine geçmiş ve nihai karar oluşturan öğelerdir. Öncelikle etik olanın bulunması, hayvanların mal statüsünden acilen çıkarılması ve bakış açılarının değiştirilmesidir.

Hayvan hakkı sorunu tümel şekilde değerlendirilmelidir. Bir serçenin, bir karganın, bir balığın yaşam hakkını gözetmiyorsanız, bunu sadece sokak hayvanları başlığı altında talep ediyorsanız izlenen yol yanlış demektir. Yüzyıllardır gelenek haline dönüşmüş tutarsız anlayışlar hızla terk edilmeli, havyan ve doğa arasındaki iletişim ilkeli ve tutarlı bir hale getirilmelidir. Değişimler zordur ancak imkânsız değildir.

PROF. DR. ÇAĞATAY ÜSTÜN

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIP TARİHİ VE ETİK ANABİLİM DALI BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları