Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Biden'ın Jeopolitik Öncelikleri ve Türkiye - Nejat ESLEN
“Önce Amerika” sloganını kullanarak seçilen Trump, korumacı ekonomiyi tercih eden ulusalcı bir başkandı; Trump’ın aksine Joe Biden küreselci bir başkandır; onun sloganı “Amerika geri döndü”, uygulayacağı küreselci politikaları işaret etmektedir.
Biden, mevcut ittifakları güçlendirerek, yeni ittifaklar, ortaklıklar kurarak, demokrasi ve insan hakları değerlerini yayarak Amerika’yı yeniden küresel lider yapmayı ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Amerika’nın kurduğu kurallara dayalı liberal dünya düzenini kurumları ile birlikte korumayı amaçlamaktadır.
Biden dönemi Amerikan jeopolitiğinin işaretlerini onun Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada görmekteyiz.
Bu konferansta, sözlerine “Amerika geri döndü, Transatlantik ittifakı geri döndü, geriye değil, ileriye bakıyoruz” şeklinde başlayan Biden, NATO ittifakının beşinci maddesinin önemini vurgulayarak devam etti.
Afganistan ve Irak’taki mevcut duruma değinen Biden’ın, Irak’tan söz ederken IŞİD ile devam eden mücadeleyi vurgulamasından, Ortadoğu’da yeniden bu örgütü öne çıkararak bu coğrafyayı şekillendirme sürecini devam ettireceği, PKK-YPG’yi de bu nedenle destekleyeceği sonucuna varabiliriz.
Konuşmasında demokratik değerlerin önemini vurgulayan Biden, bu değerlerin savunulması, bu değerler için savaşılması gerektiğini de ifade etti.
Çin ile uzun süreli bir stratejik rekabet gerektiğini söyleyen Biden, bu kapsamda Çin’in ekonomik uygulamalarını, siber ortamı, yapay zekâyı, biyoteknolojiyi, demokrasi değerlerini ise rekabet alanları olarak işaret etti.
Biden, bu konuşmasında Rusya’yı, Çin’den farklı bir şekilde, NATO ittifakını zayıflatmayı, Transatlantik birliğini yıkmayı amaçlayan “tehdit” olarak tanımladı.
Buraya kadar anlattıklarımızdan şu sonuçları çıkarmamız mümkündür:
• Küreselci Biden, Amerika’yı yeniden küresel lider yapmak ve mevcut
dünya düzenini korumak istemektedir.
• Biden, küresel jeopolitik hamlelerinde demokratik değerlerin
korunmasını ve yayılmasını sinsi, keskin bir silah gibi kullanmak isteyecektir.
• Biden, ittifakları güçlendirmeye, yeni ittifaklar kurmaya, ittifakları
kendi jeopolitik amaçları için kullanmaya öncelik verecektir.
• Amerika’nın en önemli rakibi Çin, öncelikli rakibi ise
Rusya’dır.
• Çin ile Amerika arasındaki jeostratejik mücadele ekonomi, teknoloji ve
insan hakları alanlarında gelişecek, Amerika Kuşak Yol İnisiyatifi’ni kritik bölgelerde
karıştırarak Çin’in yükselişini geciktirmek isteyecektir.
• Biden’ın önündeki dünya haritasında üç kritik coğrafi bölge bulunmaktadır. Bu bölgeler önem sırasına göre Asya-Pasifik,
Avrupa ve Ortadoğu coğrafyalarıdır.
• Amerika, dünya
haritasında Atlantik’te Rusya, Asya-Pasifik’te Çin ile karşı karşıyadır ve
Amerika bu iki rakip güç arasında iç hat durumundadır.
• Çin ile Rusya’nın birlikte hareket etmesi, Amerika’nın işini
zorlaştıracaktır.
• Bu iki rakip güç arasında iç hat durumunda olan Amerika’da Biden yönetiminin, Çin’in
yükselişini uzun süreçli bir rekabetle tespit ederken öncelikle Rusya’yı zayıflatmaya, çökertmeye çalışacağı
anlaşılmaktadır.
• Ortadoğu’nun şekillendirilmesinde Biden yönetimi, demokratik değerleri yayma gayretlerini, İsrail merkezli ittifakı ve IŞİD tehdidini kullanacak, PKK-YPG’yi desteklemeye devam edecektir.
SON SÖZ:
Biden yönetiminin jeopolitiği, Türkiye’yi nasıl etkileyecektir?
Günümüzde Türkiye, ne Atlantik yapısının ne tam içinde ne de tam dışındadır.
Günümüzde Türkiye’nin Atlantik ittifakına dahil olduğu Soğuk Savaş döneminin şartları bütünü ile değişmiştir; Türkiye’nin çıkarlarına ve haklarına yöneltilmiş bütün tehditler Trakya’da, Adalar denizinde, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Suriye’de ve Irak’ta ve hatta sınırlarının içinde ya NATO üyesi ülkeler tarafından üretilmekte ya da desteklenmektedir.
Türkiye, günümüzde ciddi bir jeopolitik tercihle karşı karşıyadır.
Türkiye, ya Atlantik yapısının bir üyesi olarak ittifakın yeni şartlarına uyum sağlayacak, NATO üyesi olarak Karadeniz’de Rusya’yı çevreleme gayretlerine katılacak, Rusya’yı karşısına alacak, Amerikan dayatmalarını kabullenerek Ortadoğu’daki değişimi, PKK-YPG devletinin oluşumunu kabullenecek ya da tehdit değerlendirilmesini esas alarak jeopolitik kimliğini yeniden tanımlayacaktır.
Türkiye’nin NATO üyeliğinin tartışıldığı bu süreçte, Biden da
Türkiye’nin vereceği bu kararı beklemekte, Türkiye’nin öncelikle S-400’leri çöpe
atarak ittifakın sadık bir üyesi, Amerikan yörüngesinin uydusu olduğunu
kanıtlamasını istemektedir.
JEOSTRATEJİST, EMEKLİ TUĞGENERAL
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…