Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Barolar İçin Çözüm Nedir? - Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
1. AVUKATLIK KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK
TEKLİFİ
Yeni baroları kuracak avukatlar,
mevcut barolara kayıtlı olanlar arasından çıkacağına göre 2 Temmuz 2020 günü Adalet Komisyonu’nda
görüşülmesine başlanacak olan
kanun teklifi yasalaştığında özellikle
son yıllarda artan avukat sayısının yoğunlaştığı İstanbul, Ankara ve İzmir
barolarını etkileyecek.
Kanun teklifi, baroların levhalarına
kayıtlı çok sayıda avukat olması nedeniyle başta avukat stajyerlerinin mesleğe
hazırlanması ve meslek içi
eğitim konusunda görevlerini
yapamaz hale geldikleri, avukatların
baro seçimlerinden
uzaklaştıkları, bu durumun barolarda ve Türkiye Barolar Birliği’nde demokratik
temsile büyük zarar verdiği, baroları anayasa ve yasada yer alan görevleriyle uğraşmak, hukuk ve
hukukçu kalitesini artırmak
yerine siyasi ve ideolojik çatışmanın
merkezi haline getirdiği; bu nedenlerle barolarda reform yapmak yoluna
gidildiği gerekçesine
dayanıyor
(1). Bulunan çözüm, “çoklu
baro teklifi” olarak adlandırılan bir metinle doğrudan doğruya her üç baroyu bölecek bir düzenleme olarak ortaya
çıkıyor.
2. TÜRKİYE’DE AVUKAT SAYILARI
Türkiye Barolar Birliği’nin
kayıtlarına göre 31.12.2019
tarihi itibarıyla ülke genelinde baro levhalarına kayıtlı 127 bin 691 avukat
bulunmaktadır. Bunlar arasında üç büyük baronun avukat sayıları şöyledir(2):
İstanbul Barosu 46 bin 052, Ankara Barosu 17 bin 598, İzmir Barosu 9 bin 612.
Kanun teklifi, yeni baro kurulmasını 5 binden sonra gelen 2 bin avukat
sayılarından başlattığına göre, kaç yeni baro kurulabileceğini
aynı sırayla İstanbul için 41
bin 52, Ankara için 12 bin
598, İzmir için 4 bin 612
avukat sayısı üzerinden hesaplamak gerekir.
Kesirler dikkate alınmazsa bu
sayılar tam olarak kullanıldığı takdirde İstanbul’da 20, Ankara’da 6, İzmir’de 2 yeni baro kurulacak; böylece İstanbul’da toplam 21,
Ankara’da 7, İzmir’de 3 baro olacaktır. Bu, üç büyük baronun nasıl bir bölünme ile karşı karşıya olduğunu gösterir.
3. KAMU KURUMU NİTELİĞİNDE MESLEK KURULUŞU OLARAK BAROLAR
Barolar, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Anayasamızın 135.
maddesine göre, “Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak,
mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlara uygun olarak
gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan
ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak maksadı ile kanunla kurulan ve
organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre
yargı gözetimi altında gizli
oyla seçilen kamu tüzel
kişileridir.”
Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesi, aynı yönde bir tanımı avukatlık mesleğine uyarlayarak barolar için vermektedir: “Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”
Tabip odaları, diş hekimleri odaları, veteriner hekim
odaları, eczacı odaları vb. kamu kurumu niteliğindeki diğer meslek kuruluşları
gibi barolar da, -Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesindeki anlatımla- “yargının kurucu unsurlarından olan
bağımsız savunmayı serbestçe
temsil eden” avukatların meslek örgütü
olarak kuruldukları illerde tektir.
Nitekim bu husus, Avukatlık Kanunu’nun 77.
maddesinde açıkça belirtilmiştir: “Bölgesi içinde en
az otuz avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur.”
4. NE YAPILMAK İSTENİYOR?
İşte şimdi yapılmak istenen, baro bulunan her ilde olduğu gibi İstanbul, Ankara
ve İzmir’de de tek olan baronun içinden
ikinci, üçüncü, dördüncü ve
devamı sayılarda baro çıkarmak, böylece
zaman zaman kendi ilgi alanlarında AKP Genel Başkanı’ndan farklı görüşler açıklayan üç büyük baroyu bölmek, zayıflatmak ve hizaya
getirmek; bu operasyondan çıkacak yeni barolardan iktidara yakın duracak
olanları yandaş olarak kazanmaktır.
Aynı zamanda bir cezalandırma niteliği
taşıyan bu işlemle barolar siyasetin tam ortasına çekilecektir. Bu, anayasanın 9. maddesinde
mahkemeler, 138. maddesinde hâkimler ve mahkemeler açısından vurgulanan
yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı ile bağdaşmaz.
Yapılmak istenen, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının temelini oluşturan anayasanın 135. maddesi
ile onu barolar bakımından somutlaştıran Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesine
aykırıdır. Kısacası,
AKP ve MHP’nin Avukatlık Kanunu’nda barolarla ilgili olarak yapmak istedikleri
değişiklik, açıkça anayasaya
aykırıdır.
5. NE YAPMAK GEREKİR?
Eğer amaç, kanun teklifinin
gerekçesinde ifade edildiği
gibi, gerçekten baroları daha
etkin çalışan demokratik
meslek kuruluşları durumuna getirmek ise; bunun için İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının bölünmesiyle sonuçlanacak, anayasaya aykırı bir işleme gerek
yoktur.
Büyük baroları bölmek
yerine onların şube açmalarına, merkezlerinin ağır iş
yükünün bir bölümünü şubelere
devretmeye, dolayısıyla işlerin bir bölümünün şubelerce yürütülmesine, sorunların yerinde çözülmesine
olanak tanıyan bir düzenleme yapmak gerekir.
Böyle bir uygulama, yıllardan beri hepsi kamu kurumu niteliğinde kuruluşlar olan ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları ve deniz ticaret odalarında yapılmaktadır. 18.5.2004 tarih ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun “Oda şubeleri” kenar başlıklı 7. maddesinin ilk iki fıkrası şöyledir:
“İlçenin bulunduğu ilde kurulu oda nev’inden olmak şartıyla, bir ilçede faaliyet gösteren tacir ve/veya sanayici sayısı bini aştığı takdirde ticaret ve sanayi odası şubesi veya ticaret odası şubesi, faaliyet gösteren sanayici sayısı iki yüz elliyi aştığı takdirde sanayi odası şubesi, faaliyet gösteren deniz taciri sayısı yüzü aştığı takdirde deniz ticaret odası şubesi, ilgili oda yönetim kurulunun teklifi ve meclislerinin kararı ile kurulur. Bölge odaları kapsadıkları illerde şube kurabilirler.
Bölge odasının kurulması ile kurucu il odaları şube haline dönüşür. İlçe odaları, meclislerinin üçte ikisinin kararıyla il odasının şubesine dönüşebilirler.”
7. maddenin sonraki üç fıkrasında
şubelerdeki seçimler,
odaların bazı yetkilerini şubelere devretmeleri, şubelerin kuruluş ve
işleyişlerinin yönetmelikle
düzenlenmesi öngörülüyor.
6. SONUÇ
Hukukumuzda var olan bu modelin barolar bakımından değerlendirilmesi, anayasaya
aykırı bir kanunla baroları bölmek
yerine şubeler kurulmasına olanak tanıyan yasal
bir düzenleme yapılması yoluna gidilmelidir.
Örneğin İstanbul, Ankara ve
İzmir barolarında yine hareket noktası olarak 5 binden başlayarak, sonra gelen
her 4 bin avukatla birer şube
kurulacak olsa İstanbul’da 10, Ankara’da 3 ve İzmir’de 1 yeni şube açılabilir; böylece baroların İstanbul’da 11,
Ankara’da 4, İzmir’de 2 yerde
hizmet vermesi sağlanabilir.
Bu, büyük baroları bölerek küçük barolara ayırmak yerine
onların bütünlüğünü koruyan, şube
açmalarına olanak
tanıyan bir düzenleme ile etkin çalışmalarını
optimum büyüklük içinde
kolaylaştıran bir çözüm olabilir.
PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK
(E) ADALET BAKANI
1. Bu konuda bk. Sinan Uslu/Ali
Kemal Akan, “Barolara
İlişkin Teklif TBMM’de” (aa.com.tr/tr/politika/barolara-iliskin-teklif-tbmmde)
2. Türkiye Barolar Birliği, “2019 Avukat Sayıları” (31.12.2019)
(www.barobirlik.org.tr/Haberler/2019-avukat-sayilari ...)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Yangın itirafı!
- Açıklayacağına söz verdiği 'gizli dosyalar' neler?