Olaylar Ve Görüşler

ABD, hangi Müslüman ülkeyi destekledi? - Girayalp Karakuş

16 Mayıs 2023 Salı

ABD; Batı Avrupa’da yükselen komünist akımları yenilgiye uğratmak için, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmişti. Kamu diplomasisine önem verdi. Antikomünist olmak, ABD yardımı almak için ön şart haline getirildi. Komünist olmayan yatırımcılara destek sağlandı. ABD elçileri üzerinden propaganda yapıldı. Düzen partilerine paralar aktarıldı. Antikomünist çetelere ve güvenlik birimlerine, para ve silah başta olmak üzere her türlü yardım yapıldı.

Peki, AKP bu yolun dışından ilerleyerek nasıl yükseldi?

ABD Dışişleri, 30 Ekim 1996’da Ankara Büyükelçiliği’ne gönderdiği belgede, hükümeti devirmeye yönelik girişimlerden bahsediyordu. Belge ulusal güvenlik belgesiydi. Belgede dönemin ABD Dışişleri Bakanı Warren Cristopher’in imzası vardı ve sonuç olarak şöyle deniyordu: “Refah Partisi seçimlerden eskisinden daha güçlü çıkacaktır.” Bu çıkarım, 28 Şubat süreciyle birlikte Siyasal İslamın yükselişinin bir ABD komplosu olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir. 2002’nin ağustos ayında Ankara’da ABD’li yetkililerin katıldığı bir resepsiyon verildi ve ABD’nin Türkiye topraklarını kullanarak Irak’a saldırması konuşuldu. Başbakan Bülent Ecevit ABD’nin dayatmalarına direniyordu. Oradaki ABD istihbarat görevlisi ağzından şunu kaçırıdı: “Ecevit diye biri yok.” Aslında olanlar açıktı. Bağımsızlıkçı Ecevit’in yerine, ABD emperyalizmiyle işbirliğine girecek bir hükümet ülkeyi yönetecekti. O hükümet AKP idi.

2008’de, “AKP’yi kapatma davasında” Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan laik üyeler, nasıl oldu da AKP kapatılmasın diye oy verdiler? ABD bu kararın alınmasında önemli bir rol oynamış mıydı?

Türkiye’nin düşünsel dünyasında ajite edilmiş milliyetçi Türk yönetici veya İslamcı ideolojiye inanmış kişilerde bir komplo zihniyeti mevcuttur. Bunun en açık örneği Gezi olaylarında yaşandı. Bu olay, dış güçlere, örneğin THY’nin Alman havayolu şirketi Lufthansa’nın pazar payını azaltmasından rahatsız olan Almanya’ya ve faiz lobilerine bağlandı. Daha sonra FETÖ de buna eklendi.

AKP-Batı-ABD işbirliği, 2011 yılına dek sürmüştü. Taner Timur’un da ifadesiyle, 2010 referandumuyla birlikte AKP “yenilmezlik yanılgısına” kapıldı. AKP’nin, İhvancı-İslamcı çizgiye kaymasıyla birlikte de Batı ve ABD’yle bağı koptu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları