Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Taksim Kışlası ve Emirgân örneği

16 Şubat 2012 Perşembe
\n

Emirgân’daki yıkılmış yalı yeniden yapılsaydı, ‘Çınaraltı’nda çay’ da artık yoktu...

\n\n\n

\n\n\n

İstanbul Büşükşehir Belediyesinin devasa deliklerle tasarlanmış tüyler ürpertici Taksim Meydanı Düzenlemesinde, vaktiyle meydandaki parkta bulunan Topçu Kışlasını canlandırma da varmış!

\n

Kentin göbeğine artık ordu yerleşemeyeceğine göre, belli ki başta AVMler, süpermarketler, fast-food lokantalar olmak üzere ne kadar kültür yoksunu rant ve tüketim işletmesi varsa, sahte tarihi binaya sığınacaklar. Böylece belki de en yandaş firmalar, geçmişi canlandırma adına Kışlalı Taksimde eşsiz mekân olanaklarına kavuşacaklar...

\n

Aslında bu düşünce 2000lere doğru yükselen Taksime Cami tartışmalarında da gündemdeydi. Gösterişli büyük bir camiye yer bulunamayınca, eski kışlanın güdük minareli camisi akla geldi. Buna kavuşmak için tamamını yapalım diyenlere karşı çıkanlar ise amaçları tarihi bina değil, camisi... demekle yetiniyorlardı...

\n

Oysa bu söylem niyeti sorgulasa bile yetersizdi. Yok olmuş önemli tarihi yapıların kente yeniden kazandırılması bir kültür projesi olduğundan, eleştirisi de kültürel gerekçelerle olmalıydı.

\n

Nitekim Kışlanın yerinde çağdaş kent kültürünü simgeleyen Taksim Gezisi, 1940 planında meydanı Dolmabahçeye bağlayan yeşil koridorunun başlangıcı olarak cumhuriyetin ilk şehircilik kararlarındandır diyenler seslerini pek duyuramadılar.

\n

Böylece Camili Taksim Kışlası ancak laikliği koruma hassasiyetiyle engellenebilirken, gezinin de bir cumhuriyet mirası olarak yaşatılması gerektiği medyada yeterince vurgulanamadı

\n

Yalı mı ‘çay’ mı?

\n

Bu örneğe çok benzeyen benzer bir tartışmayı 1993’te Koruma Kurulundaki ilk aylarımda Emirgân için yapmıştık...

\n

Hemen her yönüyle İstanbul zenginliği olan Emirgânda çay içmeyi bitirecek bir proje, eskiden aynı yerde bulunduğu belgelenmiş büyük bir yalının yeniden yapımını (restitüsyon) öngörüyordu.

\n

Üstelik proje iyi hazırlanmış; 19. yya ait yalının resimleri bile bulunmuş; yeni uygulamanın eskisi gibi gerçekleşebilmesinin mimari ve yasal güvenceleri sağlanmıştı Tapudaki vârisler yalı arazisinin bir bölümünde payı olan belediye ile anlaştıklarından, uygulama için mülkiyet sorunu da kalmamıştı...

\n

Öte yandan aynı dönemde, geçmişte olmadıkları halde düzmece belgelerle vardı denilen kimi hayali restitüsyon projeleri ise Boğaziçinde yaygınlaşmıştı. İmar yasağını delmeyi amaçlayan sahte tarihi bina canlandırmalarını durduran Kurulumuz, tümüyle gerçek ve doğru belgelere dayalı Emirgân yalısına nasıl hayır diyebilecekti?

\n

Uzun değerlendirmelerden sonra, Kurul Başkanımız Prof. Doğan Kubanın konuyu Emirgânda çay mı; yalı mı? Buna karar vereceğizşeklindeki özetlemesine \toy birliği ile çay denildi. Az sonra çaycının dolu tepsiyle içeri girmesi ise unutulmaz kurul anılarım arasındadır...

\n

Karar ne diyor?

\n

Proje sahipleri Mimariyi tanımlayan gerçek belgeleri dikkate almadılar diye bizi Bakanlığa şikâyet ettilerse de dönemin Kültür Müsteşarı Emre Kongar diyordu ki Kurulumuza güveniyoruz”.

\n

Bunun üzerine kararımızın iptali için açtıkları davada da Kurul, İstanbul kültüründen hangisinin yaşatılması konusunda takdir yetkisini kullanmıştır kararı alındı. DahasıBoğaziçinde çok sayıda yalı var ama Emirgân Çay Bahçesi bir tane deniyordu.

\n

Savunmamızda İstanbul yaşantısıyla bütünleştiğini vurguladığımız Emirgân-Çınaraltı Çay Bahçesi için alınan 18 Şubat 1993 tarih ve 5597 sayılı, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararını özetleyerek aktarıyorum;

\n

Vaktiyle varlığı kanıtlanan ve özgün mimarisiyle yeniden inşasına yeterli belgeleri bulunan (....) yalısına ait restitüsyon projeleri başarılı olsalar bile; proje alanı 19. yüzyıldan beri halkın Boğaziçi mekânı ve kültürüyle buluşma yeri olarak korunması gerekli kentsel değer kazandığından; aynı alanın doğal ve kültürel rekreasyon potansiyeli, bununla oluşmuş kuşaktan kuşağa hatıraları ve edebiyatımızda, resim sanatımızda simgeleşmiş değerleriyle Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine devredilen bir kentsel miras olarak yaşatılması, Boğaziçini tüm kültürel değerleriyle koruma görev ve sorumluluğu bulunan kurulumuzca daha öncelikli görüldüğünden, proje alanının da Emirgân Çay Bahçesi ve Çınaraltı Meydanı kimliğiyle gelecek kuşaklara aktarılmasına...

\n

Şimdi her Emirgâna gidişimde, işte bu Kurul Kararımız sayesinde muhallebiciyi, kahveleri ve çay bahçelerini dolduran cıvıl cıvıl insanlara bakıp, tanımlanamaz bir duyguyla gülümsüyorum...

\n

Taksim Kışlasını Taksim Gezisinden vazgeçilerek camisi uğruna ve rant işlevleriyle yeniden yapmak isteyenlere ise Emirgân kararımızın öyküsünü belki etkilenirler diyerek armağan ediyorum...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları