Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaşam Koçu!
“Muhteşem Yüzyıl”ı, DNA’mızdaki “harem kültürüne” ayna tuttuğu için izliyorum.
\nO ne müthiş bir entrika okulu öyle!
\nNe yaman bir fettanlık müessesesi!
\nTek bir erkeğin ilgisini, beğenisini, sevgisini, şefkatini çekmek, himayesini elde etmek, gölgesinde iktidar oyunu oynayabilmek için kıyasıya rekabet içinde olan kadınlar; “Mors tua vita mea/Senin ölümün benim yaşamımdır!” deyiminin hakkını veriyor.
\nBirbirlerinin gözünü oymak ve yok etmek için, fırsat kolluyorlar...
\nYaşamın dayattığı ender dayanışma anlarında bile, karşılıklı kuşku ve güvensizlikten kendilerini alamıyorlar.
\nBirbirlerini ters köşeye yatırmak için hiçbir vesileyi kaçırmıyorlar.
\nMert, dürüst, şeffaf ilişkiler yerine; ayakta kalmak/kalabilmek için -eli mahkûm!- her desiseye başvuruyorlar.
\nYalan söylüyorlar…
\nDolap çeviriyorlar…
\nİftira atıyorlar…
\nBirbirlerinin ardına casus takıyorlar…
\nHasımları hakkında ulaşabildikleri kirli dedikodulara erişmeye çalışıyorlar…
\nZayıf anlarda, muhatapları en zayıf yerlerinden vurabilmek için…
\nAçık yakalamaya uğraşıyorlar…
\nBu amaçla bol keseden etrafa rüşvet dağıtıyorlar…
\nHarem ‘varoluş türü’ olduğunda
\nİyisi kötüsü hiç fark etmiyor.
\nBu yöntemler, “harem kadınının” varoluş biçimi ve dünya duruşunu özetliyor. Bu silahlara başvurmayan kadın haremde eziliyor ya da harbiden canını yitiriyor…
\nDünyanın “en muhteşem hareminin”(!) içyüzü buysa, varın gerisini hesap edin…
\nO harem ki, kendi içinde bir “adalet” kavramı ve katı bir protokol barındırıyor..
\nMetazori de olsa, haftanın belli günlerinde -misal!- padişah; gönlünün hiç çekmediği kadınla -aile kontenjanından- zaman geçirmekle zorunlu tutuluyor…
\nDevleti âliyye protokolü, harem fertlerinin -göstermelik de olsa!- saray düzeni namına belli oranda “saygı, yol, yordam, adap” göstermelerini zorunlu kılıyor...
\nDünyanın “enn zengin, enn kariyerli(!), enn parası olan ve enn cinsel gücü fazla olan erkeğinin” haremindeki durum buysa; sıradan zenginin, sıradan haremini hayal edin!
\n“Yaşam koçu” Sibel Üresin’in salık verdiği modelin temeli bu: “Harem kültürü!”
\n“Çokeşlilik yasal olsun” söylemi altında belediyelerde “seminerler veren”, “danışmanlık yapan” “yaşam koçu”; harem kültürü geleneğine geri dönüş öneriyor…
\nTopluma gericiliğin alasını dayatan Sibel Hanım’a, “çağdaş platform” görüntüsü vermek adına -sözümona!-“yaşam koçluğu” payesi biçenlerin takıyyesine bakın!
\n‘Model ülke’ anakronizmi
\nArap ülkelerinde de -misal!- toplum içinde kadınlara ulaşmak, belli görüşler etrafında onları devşirmek adına değişik düzeylerde devreye sokulan kadın görevliler var.
\n“Kadınları evriştirmek” noktasında seferber edilen bu kadınlara, ne ki “yaşam koçu” gibi gerçeküstü lakaplar takılmıyor; icabında “mürşit” deniyor…
\nFas’ta “mürşit” kategorisinde işlev gören bu kadınlar hakkında çok yeni bir yazı okudum. 2000’ler başındaki “aile hukuku reformunun”; kadınlara anlatılması için Fas hükümeti, “mürşit/kılavuz” kadınlardan yararlanıyormuş…
\nFaslı kadınların çokeşliliği neredeyse imkânsız kılan yeni reformcu yasayı kavramaları için “kılavuzluk” eden bu kadın görevliler; aile hukuku üzerinde olduğu gibi İslami açıdan sıkı eğitimden geçiriliyormuş..
\nSaldım çayıra, mevlam kayıra konuşmuyor yani Fas’ta bu tür “toplumsal işlev” üstlendiği farz edilen kadınlar…
\nFas; laiklikle ilgisi olmayan bir şeriat ülkesi…
\nAile hukuku üzerinde konuşan birinin bu nedenle; hem dini, hem hukuki donatım sahibi olması gerekiyor.
\nVe beri yandan bir şeriat ülkesi olmasına karşın Fas’ta “aile hukuku”; “çokeşlilik pratiğini neredeyse yok eden, zorlaştıran” yöne doğru ıslah ediliyor.
\nBilgi Üniversitesi’ndeki “Reset” seminerleri için geçen hafta İstanbul’a gelen Faslı Dr. Nouzha Guessous 2004’teki yeni aile hukuku yasasından sonra örneğin, ülkesindeki “çokeşli evliliklerin” yüzde 1’e indiğini söyledi...
\nOrtadoğu’daki hemen tüm İslam ülkelerinde eğilim, “çok evlilik ilkelliğini” düşürmek/azaltmak yönünde.
\nTunus, çok evliliği yıllar öncesinde yasaklamış…
\nMısır gibi “Arap Baharı” ülkelerinde de “kadının konumunu güçlendirmek”, “demokratikleşme” yönündeki dürtüleri kamçılıyor...
\nİran’ın “Yeşil Hareket”inde bu talep, bariz bir yer tutuyor.
\nKadınların bu ülkelerde eğitim düzeylerinin yükselmesi ve buna paralel haklarının ayırdına varmaları; şeriat coğrafyasında dahi “ilerleme yönünde” değişikliklere yol açıyor...
\n“Model ülke” Türkiye’de.. eğilim ters yönde.
\nBirkaç yıl öncesine dek bir “yaşam koçu”(!), ülkemizde göğsünü gere gere “çokeşliliğin yasallaştırılmasını” savunabilir miydi?
\nBundan pay biçerek, düşünün…
\nNe tarihinden ders alıyor bu “model ülke!”
\nNe etrafını saran coğrafyadan! Yazıklar olsun.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu