Nergis Şimşek
Nergis Şimşek nergis.simsek@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Nasıl bir borçlanma yasası beklentileri karşılar

08 Haziran 2023 Perşembe

EMEK VE GÜVENCE 3

Çalışanların emekli olabilmeleri konusunda borçlanmalara ilişkin önerileri şöyle sıralayabiliriz: 

Çırak/stajyerlik süreleri için borçlanma hakkı verilmeli. Kamuoyunda sürekli gündeme getirilen bir konu. Özellikle 4447 sayılı yasayla emeklilikte kademeli yaşın getirilmesi ve emeklilik sürelerinin uzatılmasının sonucu olarak insanlar, çırak veya stajyerlikte geçen sürelerinin dikkate alınarak daha erken emekli olma taleplerini gündeme getirmeye başladılar. Bu sürelerle ilgili beklenti; çırak ve stajyerlikte geçen sürelerin emekliliğe esas olacak şekilde borçlandırılması ve borçlandırılacak süreye göre tespit edilecek başlangıç tarihinin veya çırak/stajyerlik hizmet başlangıçlarının doğrudan emeklilik işlemlerinde dikkate alınması yönünde. Emeklilik işlemlerinde başlangıç ve hizmet olarak dikkate alınan süreler; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası diğer bir ifadeyle, uzun vadeli sigorta kollarına tabi bildirilen süreler. Çırak ve stajyerlerden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi yerine kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık) primleri kesildiği için, çırak/stajyer başlangıçları emeklilikte dikkate alınmıyor. Diğer taraftan, emeklilikte aranan koşullardan biri olan sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalı adına ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirildiği tarih olup, bu tarihte sigortalıların 18 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Süre, sigortalıların 18 yaşını doldurduğu tarihten (1/4/1981’den önce işe girenler için bu koşul aranmıyor itibaren başlatılıyor. 

BORÇLANMA BAŞVURUSU

Geçmişte çıraklıkta geçen sürelerin borçlandırılmasına ilişkin yasal düzenleme yapılmış.  24/4/1987 tarihli 3351 sayılı kanunla, çırakların 05/07/1977 tarihinden önce geçen başarılı eğitim ve öğrenim sürelerinin borçlandırılmasına olanak verilerek borçlanma başvuru tarihinde sigortalı olma şartı, borçlanma başvurusunun 1 yıl içinde yapılması, borçlanma bedelinin asgari günlük kazanç üzerinden yapılması ve borç ödeme süresinin 2 yılla sınırlı tutulması şeklinde koşullar getirilmiş. Borçlanılan süreler, prim ödeme gün sayısına ilave edilmiş ve sigortalılığın başlangıcından önceki sürelerin borçlandırılması nedeniyle başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmüş. 

Sigortalıların ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası bildirimi yapılan tarihten geriye götürülmek suretiyle başlangıç tespiti yapılmasını öngörmesi halinde, bu durum emeklilik süresini en fazla bir veya iki yıl erkene çeker ki bu da beklentileri karşılamaktan uzak olur. Çünkü, çırak/stajyer süreleri genellikle 18 yaşın altında geçiyor. Sosyal güvenlik sisteminde 18 yaş uygulaması var. Bunun anlamı, sigortalı ilk defa 1/4/1981 tarihinden sonra emeklilik primi ödeyerek çalışmaya başlamış ise sigortalılık süresinin başlangıcı 18 yaşın doldurulduğu tarih sayılıyor. 1/4/1981 tarihinden önce işe girenler için böyle bir uygulama bulunmuyor. 

Bağ-Kur sigortalıları 1/10/2008 öncesi sürelerini borçlanmak istiyor: Bağ-Kur kapsamında sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 1/10/2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanlar,  bu süreler için borçlanma hakkı istiyor. 1479 ve 5510 sayılı kanunlarda 1982, 2000 ve 2008 yıllarında yapılan düzenlemelerle sigortalılık niteliği taşıdığı halde belirli tarihlere kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan Bağ-Kur sigortalılarının hizmetlerinin tespitinde hak düşürücü süreler getirilmiş. En son 5510 sayılı kanunun geçici 8. maddesinde yapılan düzenleme ile Bağ-Kur tarım sigortalıları hariç olmak üzere, bu yasaya göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde, 1/10/2008 tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların 4/10/2000-1/10/2008 arası hizmetlerini 6 ay içinde müracaatta bulunup yine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde bu süreleri borçlanma hakkı verilmiş. Bağ-Kur sigortalıları geçmişte verildiği şekilde bu günde Bağ-Kur kapsamında sigortalılık niteliği taşıdıkları halde  kayıt ve tescillerini yaptıramadıkları 1/10/2008 tarihinden önceki süreler için kendilerine borçlanma hakkı verilmesini istiyor. Bu durumda, Bağ-Kur sigortalılarının 1/10/2008 tarihinden öncesine ait olmak üzere, sigortalılık niteliği taşıdıkları sigortalılık başlangıç tarihlerine göre kanunda öngörülen kriterlere (vergi mükellefiyeti, vergiden muaf olanlar için esnaf ve sicil kaydı ve/veya meslek kuruluşu kaydı gibi) uygun belgeleri ilgili kuruluşlardan temin etmek suretiyle borçlanma talebinde bulunmaları sağlanabilir. Borçlanma işlemlerinde müracaat süresi verilmemeli, Bağ-Kur’lular her zaman tespit ettirdikleri süreleri borçlanabilmeli. Borçlanma bedellerinin defaten veya taksitle ödenmesi için yine 6 ay-1 veya 2 yıllık süreler öngörülebilir. Borçlanma tutarı, başvuru tarihinde 5510 sayılı kanunun 82. maddesinde belirtilen günlük alt  ve üst sınır arasında olmak kaydıyla sigortalıların tercihleri doğrultusunda kendileri tarafından belirlenebilir.

Yurtdışı borçlanmaları zorunlu olarak Bağ-Kur kapsamında değil, sigortalıların tercihine göre istedikleri statüde hizmet olarak sayılmalı: 3201 sayılı kanun kapsamında yapılan yurtdışı hizmet sürelerinin borçlanılması halinde, bu süreler Bağ-kur kapsamında sayılmakta. Bu durum,  hem sigortalıların daha geç emekli olmalarına hem de taraflarına daha düşük aylık bağlanmasına neden olmakta. Yurtdışı borçlanma sürelerinin hangi statüde hizmet olarak sayılacağı hususu sigortalıların tercihine bırakılmalı. Sigortalı hangi statü kendisi için daha erken emekliliğe imkân veriyorsa onu tercih etmeli. Örneğin 5510/5/g kapsamında ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelere Türk işverenler tarafından götürülüp çalıştırılan sigortalılar 3201 sayılı kanuna göre borçlandıkları sürelerin SSK kapsamında sayılmasını istiyorlar. Mevcut durumda bu çalışmalar borçlanıldığında Bağ-Kur kapsamında sayılıyor.

Ülkemizdeki ev kadınları, yurtdışı borçlanmasında olduğu gibi ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanmak istiyor: Yurtdışında ev kadınlığında geçen sürelerin 3201 sayılı kanuna göre borçlanma hakkı bulunduğu gibi, ülkemizde bulunan ev kadınları da bu sürelerini borçlanmak istiyor. Bu konuda adaletsiz bir yaklaşım olduğunu ifade ediyorlar. Ev kadını olarak geçen süreler ister yurtdışı isterse yurtiçinde geçsin kadın sigortalıların talebi halinde borçlandırılmalı ve borçlanma koşulları aynı olmalı.

Devlet memurlarının emekli olmak için borçlanma yaptıktan sonra 6 ay bekleme süresi kaldırılmalı: 5434 sayılı kanun kapsamında emekli olacak devlet memurları, istekle emeklilikte, aylık talebinde bulunmadan en az 6 ay önce kendileri, ölen memurların, ölüm tarihinden itibaren 6 ay içinde dul ve yetimleri, hizmet borçlanma istiyorlar. Bu durumda, eksik prim gün sayılarını tamamlamak isteyen memurlar emeklilik için 6 ay beklemek istemiyor. 

Devlet memurları, ilk defa çalışmaya başladıkları tarihten önce yaptıkları askerlik hizmetini borçlanmaları halinde, sigortalılık başlangıç tarihlerinin geriye çekilmesini istiyor: 506, 1479 ve 5510 sayılı kanunlar kapsamında sigortalı olanların, ilk defa çalışmaya başladıkları tarihten önce yaptıkları askerlik hizmetlerini borçlanmaları halinde, sigortalılık başlangıç tarihleri borçlandıkları süre kadar geriye çekilmekte. Bu durum 5434 sayılı kanuna tabi devlet memurları için geçerli değil. Devlet memurları farklı uygulamanın kaldırılarak bu hakkın kendilerine de verilmesini istiyor.

ERKEN EMEKLİLİK GÜNDEME GELEBİLİR

  • Çırak-stajyerlikte geçen sürelerin borçlanılan süre kadar sigortalılık başlangıcını geriye çekmek yerine çırak-stajyerlik hizmet başlangıçlarının doğrudan emeklilik işlemlerinde dikkate alınması halinde 18 yaş uygulaması yapılarak daha erken emeklilik gündeme gelebilir. Buna ek olarak borçlanma başvuru tarihinde sigortalı olma şartı aranmamalı ve borçlanmalar asgari kazanç yerine, asgari ve azami kazanç arasında olmak kaydıyla sigortalıların tercihlerine bırakılmalı. Sigortalılardan çırak/stajyerlik çalışmalarında hastalık primi kesildiği için borçlanma oranı uzun vadeli sigorta kolları prim oranı kadar yani yüzde 20 olmalı. 

KADINLAR ‘ÇOCUK SINIRLAMASI’ İSTEMİYOR

Kadın sigortalılar çalışmaya başlamadan önce yaptıkları doğum sürelerini borçlanmak istiyor: Kadın sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten sonra yaptıkları doğumlardan 3 çocuğa kadar olanı borçlanma hakkına sahipler. Doğumlardan sonraki 2 yıllık süre için borçlanma işlemi yapılıyor bu sürede kadının çalışmaması ve çocuğun yaşaması şart. Ancak kadın sigortalılar erkek sigortalıların askerlik hizmet borçlanmasında olduğu gibi (erkek sigortalılar çalışmaya başlamadan önce veya sonra yaptıkları askerlik hizmetini borçlanma hakkına sahipler) sigortalı olmadan yani çalışmaya başlamadan önceki doğum sürelerini de borçlanmak ve çocuk sayısındaki sınırlamanın kaldırılmasını istiyorlar. Kadın sigortalılar çalışmaya başlamadan önceki doğumlarını da borçlanma hakkına sahip olmalılar. Bu durumda sigortalılık başlangıç tarihleri borçlanma süreleri kadar geriye çekilmeli. Doğum borçlanmalarında sayı sınırlaması olmamalı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları