Necati Özkan

İmamoğlu’nun suçu

19 Aralık 2022 Pazartesi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 3.5 yıldır yaptığı her işlem, aldığı her karar yüzden fazla müfettiş tarafından defalarca didik didik araştırılmış bir belediye başkanı. Aleyhinde bu kadar çok müfettişin görevlendirildiği bir başka siyasetçi Türkiye tarihinde görülmedi. 

Nihayet 14 Aralık günü bir kılıf yarattılar. 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesindeki hukuksuzlukları dile getirdiği için kendisine “Ahmak” diyen İçişleri bakanına “Ahmak, İstanbul seçimlerini iptal edenlerdir” dediği için suçlu ilan edildi. 

İlan edilen mahkeme kararıyla anlaşıldı ki bu ülkede atanmış bir bakan seçilmiş bir belediye başkanına doğrudan “ahmak” diyebiliyor ama belediye başkanı bu sözü muhatabına iade edemiyor. Ederse hapsi boyluyor, belediye başkanlığı ve siyaset hayatı bitiyor. Türkiye’de siyasetin ve hukukun içine düştüğü zavallı durum budur! 

Hepimiz yaşadık; İstanbul seçimleri, 31 Mart 2019 gecesi Anadolu Ajansı’nın veri akışını durdurmasıyla başlayan bir süreç sonunda iptal edildi. “Oylar çalındı” dediler; “İl ve ilçe seçim kurulu üyeleri terör örgütleriyle ilişkili” dediler... Kolluk kuvvetlerini sahaya sürüp sahte seçmen avına çıktılar...

Sonuç ne oldu? Bütün o büyük iddialarının hakikatte ve hukuk önünde hiçbir karşılığının olmadığı ortaya çıktı. 13 bin oyla kaybettikleri seçimi, bir kez daha bu kez 806 bin oyla kaybettiler. Halkın vicdanında da mahkûm oldular. Bugün artık, İstanbul seçimlerinin iptalinin çok doğru, akıl ve haysiyet dolu, demokrasi ve hukuk adına gurur verici bir iş olduğunu söyleyebilecek tek bir Allah’ın kulu kalmadı bu ülkede. 

Ama akıl, vicdan, hukuk, kamuoyu, demokrasi bir yana ülkeyi yönetenler bir yana. Bir akademisyen dostumuzun veciz bir şekilde söylediği gibi, “Adam başkenti İstanbul’a taşıdı, İmamoğlu onu adamın elinden aldı. Hem de iki kere. İmamoğlu’nun suçu budur!”

GÖZ GÖRE GÖRE

Hiçbir hukuki dayanağı olmayan ahmak davasının nereye gideceği aylardır belliydi. Militanlaştırılmış ve muhalefete karşı iktidarın sopası haline getirilmiş yargı mekanizması bu süreçte her aşamada elini açık etti. Bir önceki mahkeme başkanının başka bir yere tayin edilmesiyle niyetler ifşa oldu. 

Atanan yeni yargıcın eylül başından beri gerçekleşen celselerde sergilediği tutum ve savcının davranışları tümüyle içi boş olan bu davanın nasıl sonuçlanacağını gösteriyordu. Kararın verilmesinden tam bir ay önce, 14 Kasım 2022 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki “Zorbalık Siyaseti” başlıklı köşe yazımda yazmıştım. 

Gidişatın böyle olduğunu ilgili siyasiler başta olmak üzere herkes biliyordu. Bütün bunlara rağmen karar ertesinde gelişen olayları ve Saraçhane önündeki mitingi “komplo”, “kumpas”, “ucuz kahramanlık” gibi kelimelerle niteleyen aklı, kalbi ve vicdanı zehirlenmiş isimlerin olduğu görmek şaşırtıcı.

“Ahmak davası” özünde iktidar bileşenlerinin planlayıp göz göre göre icra ettiği bir gelecek tasarımıdır. Muhalif medyanın çeşitli isimlerinin, dava sürecinde ne kadar naif ve ülke gerçeklerinden ne denli uzak oldukları ortaya çıktı. 

Bu ülkede yargı “Devlet biziz. Ülke bizimdir” diyen bir avuç insanın dediklerini uygularken aklı ve vicdanı zehirli bazı isimler, Türkiye siyaseti için tarihi bir dönüm noktası olan bu süreçte bile öküzün altında buzağı aradılar.

PARADİGMA KÖKTEN DEĞİŞTİ

Ama hiç kimse enseyi karartmasın. Ülkede yaşayan vatandaşların ezici çoğunluğu her şeyin farkında. Mahkemenin verdiği hukuksuz kararla ülkedeki paradigma kökten değişti. Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Zira mesai saati, soğuk, yağmur ve trafiğe rağmen Saraçhane önünde birleşen yüzbinlerce insan, son derece gür bir sesle mahkeme kararına refleks gösterdi. 

Daha önce İstanbul seçimlerini iptal ettiren o bir avuç azınlığın neden olduğu adaletsizliğin hesabını millet sandıkta sormuştu. Yine soracak! Saraçhane önünden yükselen yüz binlerce güçlü ve cesur sesi, ülkenin dört bir yanında büyüyerek sel olacak; ülkeyi yoksulluğa ve adaletsizliğe mahkûm eden çürümüş ve bozuk düzeni tarihin çöplüğüne fırlatacak. Ve millet, kendisinden esirgenen adaleti, hukuku ve özgürlüğü sandıkta kendi elleriyle sağlayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları