Zeytine Kıyanların Tuttuğu Altın Olsun!

10 Temmuz 2014 Perşembe

Anadolu’da bir söz vardır; üzüm çubuğunu çocuğun için, zeytin ağacını torunun için dik, diye.
Çünkü zeytin öylesine uzun ömürlüdür. Zeytin fidanını dikersiniz, 5. yıl ürün vermeye başlar. 15. yılda verimi ikiye katlanır. Ama asıl ürün artışı 25. yıldan sonradır.
Devamında ucu açık. 100 yaşını geçmiş nice verimli zeytin ağacı vardır.
Yazı aramızda, ben de zeytinin en çok gövdesini severim. Her biri ötekiyle yarışan heykel gibidir. Hangi yönden baksanız kafanızda ayrı bir yansıma oluşur. Resim yapma yeteneğim olsa, zeytin gövdeleri ressamı olmak isterdim.
Türkiye zeytinin başlıca anavatanı. Zeytin varlığımız 170 milyon ağaca yaklaşıyor. Bu rakamla dünya dördüncüsüyüz. Zeytin, zeytinyağı tüketiminde ise yerimiz ilk 15 ülkeden sonra geliyor.
Sağlık, bereket, barış, ölümsüzlük sembolü zeytin ülkemizde 500 bini aşkın ailenin de geçim kaynağı.

***

Zeytin ağaçları bugünlerde Meclis gündeminde. Tabii ki hayırlı bir durum için değil. Zaten tarımla ilgili olup, hayırlı olan bir şey iktidar tarafından Meclis’e getirilir mi?
Daha önce 5 kez Meclis gündemine gelmiş, her seferinde reddedilmiş bir yasa taslağı 6. kez ısıtılıyor.
Özeti şu:
25 dekardan küçük olan zeytin alanları her türlü kamu ve enerji yatırımının yanı sıra maden işletmeciliğine de açılacak.
Mevcut 3573 sayılı Zeytin Yasası’na göre zeytin alanlarına 3 kilometre mesafede bu ürüne zarar verecek, tozlanmaya, kirlenmeye neden olacak bir yatırım yapılamıyor. Bu hüküm hükümet tarafından gerektikçe deliniyor. Zehirli sözcük haline getirilen “kamu yararı” dikkate alınarak başta yol yapımı olmak üzere pek çok nedenle zeytinlikler tehdit altında. Örneğin İstanbul-İzmir otoyolunun sadece Gemlik-Orhangazi arasındaki bölümünde 140 bine yakın ağaç kesildi.
Son değişikliğin başlıca nedeni zeytinlikleri madenlere açmak. Bunu Maden Yasası’nda denediler olmadı. Şimdi Zeytin Yasası’nda bir kez daha deniyorlar.
25 dekardan düşük zeytinliklerde madenciliğe izin vermek neredeyse tüm zeytinliklerin korumasız hale gelmesi demek. Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’le konuştuk; Türkiye’de zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 12 dekar.
Avrupa Birliği (AB) standartlarına göre 1 dekarlık alan zeytinlik sayılıyor.
Zeytinle ilgili yasanın Tarım Komisyonu’nda görüşülmesi gerekirken hükümet bunu Sanayi Komisyonu’na gönderdi. 25 Temmuz’a dek apar topar çıkarılacak torbanın içine bunu da koyma hevesi var. Hükümet işi bir yönetmelikle bitirmek istemişti, Danıştay’dan dönünce şimdi yasasına uydurmaya çalışıyor.

***

Doğayla madenler arasında bir karşılaştırma gündeme geldiğinde benim aklıma ilk, ezeli bir anlatım gelir.
Memleketin birinde ülkenin tek hâkimi sultan bir türlü doymak bilmezmiş. Dünyanın en zengin yöneticilerinden biri olduğu halde sahip olduğu hiçbir şey ona yetmezmiş. Sonunda bir dilek yerine getiricisi bulmuşlar, ondan ne dilerse olacağını söylemişler. Sultan şaşırmış, “Örneğin, tuttuğum her şeyin altın olmasını istersem, olacak mı” diye sormuş.
Evet karşılığını alınca, “Peki o zaman, tuttuğum her şey altın olsun” demiş.
Öyle de olmuş... Bizimki yolda taşı tutuyor, altın, ağaca dokunuyor, altın. Su kovasına elini sokuyor, silme altın.
Sevinçten havalara uçuyor. “Artık benden zengin kimse olmayacak” diye naralar atıyor.
Aradan saatler geçiyor. Bizimki acıkıyor; ekmeği tutuyor, altına dönüşüyor. Elini suya götürüyor, altına dönüşüyor. Sultan bir süre sonra açlıktan, susuzluktan kıvranıyor.
Zeytine kıyanların, tuttuğu altın olsun!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yargıtay’da kanun kim? 16 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları