Türkiye ile Yunanistan arasında yükselip alçalan krizlerden birini daha yaşıyoruz. Yunanistan, iki asırdır kâh Avrupa’yı arkasına alarak kâh Avrupa’nın maşası olarak yine “Ege-menlik benim” diyor! 

İktidarın iki bakışı var: 

1- Yunanistan kim oluyor? Gerekirse bir kez daha denize dökeriz.

2- Yunanistan aslında kukla, onu oynatanlarla hesaplaşmalı. 

Türkiye’nin yararı nerede, asıl olan onu gözetmek. 

AKP’nin ilk yıllarında Yunanistan’la ilişkiler öyle sıkı fıkıydı ki! Erdoğan 2004-2009 arasında 5 kez Yunanistan’a gitti. İlk ziyaretteki “resmi” görüşmeye Türkiye’nin büyükelçisi bile alınmadı. 2004’te 51 yıl sonra ilk kez Türkiye’nin Başbakanı Türklerin yaşadığı Gümülcine’ye gidiyordu. 

Bütün bunlar olurken Yunanistan, Kıbrıs Rum Yönetimi’ni önüne, arkasına alıp İsrail, Lübnan, Mısır’la Akdeniz’i paylaştı. Türkiye’yi yok sayıyordu. 

AKP-Yunanistan ilişkileri çok iyiydi ama Yunanistan sürekli Türkiye’nin çıkarları aleyhine hareket ediyordu.

Bugün, en hafif anlatımla o günkü “ihmallerin” sonuçlarını yaşıyoruz. 

Sorma hakkımız var:

Yoksa AKP’yi Yunanistan da mı aldattı?

***

Türkiye’nin Kaş’ının altındaki Meis Adası’nı da karaya bağlı gösterip Ege-Akdeniz kumsallarımıza kadar hak iddia eden Yunanistan kuruluşundan sonra yedi kez büyüdü. 

Bu süreci unutursak bugünü anlayamayız. 

1- Yunanistan 24 Nisan 1830’da Londra Protokolü ile Mora Yarımadası ve çevresindeki 47.517 km2 yüzölçümlü bir alanda Osmanlı’dan ayrılarak kuruldu.

2- Osmanlı ile İngiltere arasındaki 8 Nisan 1865 İstanbul Antlaşması’yla 7 ada Yunanistan’a bırakıldı, yüzölçümü 50.522 km2 oldu. İngiltere Yunan Kralı Otton’u tahttan indirip Yunanistan’ı Rusya yörüngesinden çıkardı. 7 ada bunun teşekkürüydü! Büyüme yüzde 5.6.

3- Osmanlı, Balkan ve Kafkas cephelerinde Rusya’ya yenilince, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ devleti kuruldu. 7 Temmuz 1881 İstanbul Elçiler Konferansı’nda Tesalya ve Epir Yunanistan’a verildi. Yüzölçümü 67.270 km2 oldu. Büyüme yüzde 33.9.

4- 1911’deki Osmanlı-İtalya savaşında İtalya, Rodos, Meis, Menteşe adalarını işgal etti. Ege’de üçüncü bir ülke yer aldı. Balkan Savaşı sürecinde 30 Mayıs 1913’teki Londra Barış Antlaşması’nda Selanik, Güney Makedonya, Girit Yunanistan’a verildi. Yüzölçümü 97.237 km2, büyüme yüzde 44.6.

5- İkinci Balkan Savaşı’nda yenilgi daha ağır oldu. 10 Ağustos 1913 Bükreş Antlaşması’yla Balkan ülkeleri, Osmanlı topraklarını paylaştı. Epir’in tamamı, Drama ve Kavala Yunanistan’ın oldu. Yüzölçümü 102.730  km2, büyüme yüzde 5.6.

6- Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı’na sürüklenirken 13 Şubat 1914 Londra Büyükelçiler Konferansı’nda Gökçeada, Bozcaada, Menteşe adaları, Rodos ve Meis Yunanistan’a verildi. Yüzölçümü 108.311 km2, büyüme yüzde 5.4.

7- Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren 27 Kasım 1919 Neuilly Antlaşması’yla Batı Trakya Bulgaristan’dan Yunanistan’a verildi. Yüzölçümü 129.880 km2, büyüme yüzde 19.9.

8- Yunanistan 1919’dan sonra daha da şımardı. 10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması’nda kendisine bırakılan İzmir ve çevresiyle yetinmeyip İstanbul’dan pay istedi. Yunanistan’ı durduran, geri püskürten Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı oldu. Bu zafer Lozan’da kâğıda döküldü. 

***

Yunanistan İkinci Dünya Savaşı sonunda kazanan devletlere yanaşıp, “İtalya cezalandırılsın” tezini işledi. 10 Şubat 1947 Paris Barış Antlaşması’yla İtalya işgalindeki Menteşe Adaları Rodos ve Meis Yunanistan’a verildi. Bu yedinci büyüme ile yüzölçümü 132.562 km2 oldu. Büyüme yüzde 2.

Lozan’ı zafer olarak görmeyen, küçümseyen zavallılar, yukarıdaki maddeleri sindirerek okumalı!

Atatürk, İzmir’den denize döktüğü Yunanistan’la, Romanya ve Yugoslavya ile birlikte 9 Şubat 1934’te Atina’da Balkan Paktı kurdu.

Bugün de çözüm, Yunanistan’ı emperyalist ülkelerin masasından çekip Ege’nin iki yakasını bir araya getirmek. Yoksa Türkiye ile Yunanistan’ın iki yakası bir araya gelmeyecek!