Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Server Hocam Nereye?

04 Aralık 2011 Pazar
\n

1990’lı yılların ortasıydı. Art arda teröre kurban verdiğimiz Prof. Muammer Aksoy, Doç. Bahriye Üçok, Çetin

\n\n\n

Emeç, Turan Dursunun acısı dinmeden, Uğur Mumcuyu kaybedişimizi sorguladığımız günlerdi. Türkiyedeki görev süresi dolan, özel ilgi alanlarından biri de Türkiye tarihi olan bir büyükelçi ile sohbet ediyorduk. Bana göre ülkenizi bekleyen önemli tehlikelerden biri şu dedi, devam etti:

\n

Türkiyeye, Türkiyenin sorunlarına Ankaradan bakan aydın sayınız azalıyor. Bu azalma hissedilmeye başlandı mı, arkası çok hızlı gelir...

\n

***

\n

Prof. Server Tanilli Hocayı kaybettiğimizi öğrendiğimde, karşılıklı sohbetlerimizden, Silivri ziyaretlerinden önce aklıma ilk bu anım geldi.

\n

Prof. Tanilli Hoca kendisini dünya ölçeğinde kabul ettirmiş, Avrupada da dersler vermiş, ama Anadolu gözlüğünü hiç bırakmamış bir aydındı.

\n

On yılların öncesinden bugüne, bugünden on yıllar sonrasına bakan, analiz üreten bir araştırmacıydı, tarihçiydi. Gazetelerin çoğunun, ölümünü, Uygarlık tarihi hocasını yitirdi başlığıyla duyurması, yakışan bir tanım.

\n

Prof. Tanillinin ürettiği kitapların sadece başlığı bile insana, Dünü, bugünü, yarını öğrenmek istiyorsan, bunları okumalısın dedirtiyor.

\n

Uygarlık Tarihi, Devlet ve Demokrasi”, “Yüzyılların Gerçeği ve Mirası(bütün yeryüzünü kapsayan 6 cilt), Yaratıcı Aklın Sentezi”, “Değişimin Diyalektiği ve Devrim”, “Dünyayı Değiştiren On Yıl”, “Anayasalar ve Siyasal Belgeler”, “Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz”, “İslam, Çağımıza Yanıt Verebilir mi?”, “Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?”, “Din ve Politika”, “Voltaire ve Aydınlanma”, “Ne Olursa Olsun Savaşıyorlar, Kadın Sorunlarının Neresindeyiz?

\n

Server Hoca bu kitap üretkenliğinin yanında, iyi bir insani ilişkiler ustasıydı. O tok ve güven veren sesiyle selam verdiği herkesi kapsama alanı içine alırdı.

\n

Kitap fuarlarında yazarlar genel olarak programlanmış saat diliminde gelirler, kitaplarını imzalarlar, giderler. Prof. Tanilli öyle yapmazdı. Saatlerce, hatta günlerce fuarda kalır, okurlarla sohbet eder, onlara anlatır, onları dinlerdi.

\n

Her dönemin faşizmine, baskılarına direnen Prof. Tanilli, bütün bunları vücuduna karşı da direnerek yaptı. 7 Nisan 1978de İstanbul Üniversitesi öğretim üyesiyken uğradığı terör saldırısı sonucu göğsüne aldığı kurşunlarla yaralanan Prof. Tanilli, o tarihten sonra tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdürdü.

\n

Uzun oturmaların arasında bazen ellerinin üzerinde doğrularak kimi hareketler yapması gerekirdi. Bunu saçlarını karıştırıyormuş rahatlığıyla yaparken sohbetini sürdürürdü.

\n

Bu haliyle Server Hoca, 2009 1 Mayısında Taksime ilk girenlerdendi. Çünkü o, iradesiyle, direnciyle koşuyordu.

\n

***

\n

Bütün içtenliğimle paylaşmam gerekirse ben de bir öğretmenimi, bir aile büyüğümü, birçok sevenimi yitirdim.

\n

En son 23 Eylül 2011 Cuma günü Silivri duruşma salonuna gelmişti. Uzun süren tedavisinin ardından dışarı çıkabilecek güç bulduğunda, soluğu karşımızda almıştı. Ayaklarına karşı direnen Server Hocayı sesi de terk etmişti. Ama yine de bir şeyler anlatmak için zorluyordu. Ses olmayınca ellerini denedi. O da olmayınca gözyaşlarıyla seslendi.

\n

O akşam koğuşa geldiğimde direnç tellerine enerji yüklerken şunu söyledim kendime:

\n

Bak oğlum, sırf Server Hocanın şu sevgisini hak etmek bile her şeye değer...

\n

Ahh Server Hocam, nereye?

\n

Hani sabırsızlıkla bekliyordunuz?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları