Savunma Suçu!

15 Ocak 2012 Pazar
\n

Silivri yargılamalarında ilk hükümler verilmeye başlandı!

\n

Özel yetkili mahkemelerde (ÖYM) sürmekte olan davalarda sanıkların savunma hakkını kullanırken yaptığı

\n\n\n

konuşmalar ilk mahkûmiyetleri getirdi.

\n

Durumu daha açık anlatalım...

\n

Mahkeme heyeti önünde suçsuzluğunuzu kanıtlamaya çalışıyorsunuz. Sınırlandırılmış süre içinde her şeyi açıklığa kavuşturmak için çabalıyorsunuz... Bu sırada kullandığımız cümleler suç unsurutaşıdığı gerekçesiyle Silivri Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuluyor. Silivri Cezaevi sınırları içindeki mahkemede yargılanmamız sürerken bu kez Silivrideki adliyeye gidip orada da yargılanmaya başlıyorsunuz.

\n

Birinci ve ikinci Ergenekon davalarında 20ye yakın sanık bu durumda.

\n

***

\n

İlk bakışta basit bir hakaret davasıgibi gelebilir ama, adil yargılama açısından kamuoyu önünde çok tartışılan davalar kadar önemli bir durumla karşı karşıyayız.

\n

Zira ortaya şöyle bir soru çıkıyor:

\n

Olağanüstü yetkilerle donatılmış olan ÖYMlerin ayrıca bir dokunulmazlığı mı var?

\n

Soruyu açalım...

\n

Hakaret suçları Türk Ceza Yasasının (TCY) 125. maddesinde düzenlenmiş. Bu suçun maddi unsuru, bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığının rencide edilmiş olması.

\n

ÖYM hâkim ve savcıları, sanıkların konuşmalarının bu madde kapsamında olduğunu iddia ederek sıklıkla suç duyurusunda bulunuyorlar.

\n

Silivri Adliyesi de bu davaların önemli bir bölümünde evet, hakaret varkararı veriyor, sanıkları en üst sınırdancezalandırıyor.

\n

Her şeyi bir kenara bırakalım... Diyelim ki sanıklar gerçekten hakaret suçunu işledi. Konuşmaları hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek şekilde suç içeriyor.

\n

Mahkemenin izleyebileceği üç yol var:

\n

1- Cezayı vermek ama açıklamamak. TCYye göre 2 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlarda mahkeme hükmü erteleyebiliyor. Sanık öngörülen zaman diliminde aynı suçu bir kez daha işlemezse hüküm ortadan kalkıyor.

\n

2- Taraflara uzlaşma önermek. TCYnin kimi maddelerinin altında uzlaşmaya tabidirtanımı var. Buna göre yargıç karar vermeden önce taraflara uzlaşma öneriyor. Eğer hakaret eden Kastımı aştım, özür dilerimderse, karşı taraf da bunu kabul ederse dava ortadan kalkıyor.

\n

3- İlk iki yönteme başvurmadan doğrudan karar vermek.

\n

Silivri Adliyesi genel olarak üçüncü şıkkı tercih ediyor. Üst sınırdan ceza veriyor.

\n

***

\n

TCYnin 125. maddesinden üç adım sonra, 128. madde İddia ve savunma hakkının dokunulmazlığıilkesini biçimlendiriyor. Anayasanın 36. ve 74. maddeleri de bu ilkeyi anayasal çerçeveye sokuyor.

\n

Silivrideki yargılamalarda bu ilke şöyle hayata geçiyor:

\n

İddia sınırsız, savunma sınırlı. Hatta biraz ileri giderseniz suç...

\n

Silivri iddianameleri için şöyle bir tanımlama yapmak abartma olmaz:

\n

İşkence!

\n

Eskiden zorla suçunu kabul ettirme vardı. Şimdi ilerledik; baştan suçlu ilan ediliyorsunuz, suçsuzluğunuzu kanıtlamaya çalışıyorsunuz.

\n

Adalet Bakanlığı yargının hızlandırılmasıklişesi altında işte bu çok kısıtlı olan savunma hakkını büyük ölçüde sınırlamaya hazırlanıyor.

\n

Hukukun temel ilkesi şudur:

\n

Adil, hızlı, tutuksuz yargılama.

\n

Bunlardan birini uygulayıp hukukta reform yaptımdiyemezsiniz.

\n

Kamuoyunda bu tartışmalar süredursun, Silivride ilk hükümler savunma hakkını kullanırken verilmeye başlandı.

\n

Adeta bir suç daha oluşuyor:

\n

Savunma suçu!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları