Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gazeteci arkadaşlarımız Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’in duruşmasındayız. Hâkim soruyor:

- Telefonla niçin konuştunuz?

- Bilgi alırken sorular sormuşsunuz, bu soruları niçin sordunuz?

- Aldığınız bilgileri ne yapıyordunuz?

O sırada hemen arkamda oturan bir arkadaş da bana soru sordu:

- Berat Albayrak’ın istifa kararını Anadolu Ajansı neden hâlâ geçmiyor?

Kendimi bir an gerilim, kara mizah dolu bir film sahnesinde hissettim.

Salonda, Müyesser Yıldız, İsmail Dükel bugüne dek yaptıkları hiçbir haber tekzip edilmemiş gazeteciler olarak dimdik konuşuyordu. Dışarıda, Saray’da tüm taşların yerinden oynadığı gelişmeler olurken bunun haberini yapan-yapmayan yayın organları listeleniyordu.

Duruşma sonunda Müyesser’in özgürlüğüne kavuşmasına sevindik, gazetecilikten hâlâ suç üretme davalarının açılmasına ülkemiz adına hüzünlendik.

***

16 ay önce Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya görevden alınırken Saray şunu söyledi:

“Söz dinlemiyordu...”

Çetinkaya’yı alıp yerine Murat Uysal’ı getirdiler. Belki de soyadından esinlendiler. Yeni başkanla birlikte Merkez Bankası söz dinleyecek, o söz dinleyince enflasyon, faiz, döviz de söz dinleyecek! Diyecekler ki:

“Koskoca Merkez Bankası Başkanı’nın söz dinlediği ülkede biz dinlemezsek çok ayıp olur. Biz de usul usul inişe geçelim, Saray’ı üzmeyelim...”

Öyle olmadı...

Demek ki; ekonomi emirle yönetilmiyor!

Deneyim dünyanın en iyi ama en pahalı okuludur. İktidar deneyerek bir şey daha öğrendi. Tabii öğrendiyse!

Merkez Bankası Başkanı’nın bir gece yarısı görevden alınmasından sonra Ankara’da şu bilgiler dolaşmaya başladı:

- Sırada Berat Albayrak var... Süleyman Soylu da arkasından gelecek...

- Albayrak’ın yerine Mehmet Şimşek gelebilir...

Çok geçmedi pazar akşamı Albayrak istifasını sosyal medyasından duyurdu. Tele 1, Halk TV, KRT hemen haberi verdi. Ardından Habertürk vermeye başladı. AKP’nin yarı ve tam resmi yayın organlarında tık yok. Bu durum şuna yoruldu:

- Albayrak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. O açıklamayla birlikte haber yapılacak...

O da olmadı...

Dün AKP’nin yarı ve tam resmi yayın organlarında Albayrak’ın duyurduğu haber yoktu! Horoz, ben ötmezsem sabah olmaz sanırmış!

Düşünce ve ifade özgürlüğüne en çok ihtiyacı olan kişi Albayrak! Kendisini ifade edemiyor. Özgür iradesiyle aldığı bir kararı kendisine ait olduğunu düşündüğü yayın organlarında duyuramıyor. Albayrak, dün sabah gerçeği sadece çok eleştirdiği yayın organlarında görebildi!

Hissedilen o ki Saray’da deprem var.

Şiddetini kestirmek şu anda zor. Tam ölçülebilmiş değil.

Albayrak, Naci Ağbal’ın gelişini reddedip tavır koymuş görünüyor. İkna odaları da işe yaramadı demek ki!

Daha ne kadar fay hattının kırıldığı da bilinmiyor.

***

Vatanımızın kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 82. yılında anarken, ne büyük şeyler başardığını yaşayarak da görmüş oluyoruz.

Bugün Cumhuriyetin temellerini oluşturan pek çok kurum ya kapatıldı ya kişiliksizleştirildi. Yerine, nasıl bir sistem olduğu hâlâ anlatılamayan bir Saray düzeni geldi.

O da düzen tutmuyor!

Atatürk’e olan borcumuzu ancak kurduğu Cumhuriyeti yeniden inşa ederek ödeyebiliriz.