Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Prof. Pekünlü Yarın Hapse Giriyor!

26 Kasım 2014 Çarşamba

Son anda yargının başına taş düşmezse yarın Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimi Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Rennan Pekünlü cezaevine giriyor.
Dünyanın bilime öncelik veren ülkeleri uzayın derinliklerinde araştırmalarını sürdürürken biz de bir yandan toprağın derinliklerinde kaybettiğimiz maden işçilerinin cesetlerini arıyoruz, bir yandan da bilim insanlarımızı hapse atmanın yollarını arıyoruz.
Prof. Pekünlü, Türkiye’de hukuk ayaklar altına alınsa da hiç değilse kanunlar, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları geçerlidir diye düşündü ve 2011 yılında öğrencilerinin mevcut yönetmeliğe uygun olarak derslere gelmesini istedi. Buna karşı çıkan bir öğrencisine de AYM kararlarını ve YÖK’ün kıyafet genelgesini anımsatıp türbanla derse giremeyeceğini söyledi. Öğrencisi buna karşı çıkıp derse girince mevcut durumu tutanağa geçirmek için fotoğrafını çekti.
İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi bunda cebir ve kast var dedi, Prof. Pekünlü’yü 13 Eylül 2012’de 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay cezayı 27 Temmuz 2013’te oyçokluğuyla onadı.
Prof. Pekünlü adil yargılanma hakkı için AYM’ye bireysel başvuru yaptı. Reddedilince, cezanın infazı gündeme geldi. Rapor aldı. Rapor 20 Kasım’da dolduğu için 10 gün içinde teslim olmak durumunda.

***

Prof. Pekünlü yarın Bornova Büyük Park’taki Evlendirme Dairesi’nde “Evren ve Evrim” konulu son dersini verdikten sonra Foça Açık Cezaevi’ne teslim olacak.
Prof. Pekünlü, cebir ve şiddet kullanarak öğrenim hakkını engellediği gerekçesiyle hüküm giydi. Oysa söz konusu öğrenci derse girdi, cebir ve şiddet de kullanmadı. Bütün bunlar bir yana, yargılandığı TCY’nin 112. maddesinde cezanın 2 yıl olması halinde ertelenmesi söz konusu. 2 yıldan 1 gün bile fazla olsa ertelenmiyor. Prof. Pekünlü’ye 2 yılın üzerine 1 ay ek yapılıyor.
Bunun yorumu şudur:
Ne olursa olsun Prof. Pekünlü hapse girecek, türbana karşı çıkmak, laiklik, bilimin özgürlüğü demek ne demek anlayacak. Bu konularda duyarlı olan kesimler de başlarına ne geleceğini bilecek!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yıllar önce türbanla ilgili karar verirken şuna dikkat çekmişti:
Eğitim kurumunda böyle bir izin, türban takmayanlar üzerinde baskıyı getirir. Onların inançsızlığı sorgulanmaya başlar!
Prof. Pekünlü’nün karşı karşıya kaldığı durum tam da budur.
Bilimin özgürce yapılmasını isteyenler Prof. Pekünlü’nün hapse girmesine karşı çıkmazsa, bu infazın durdurulmasını istemezse, AİHM’nin dikkat çektiği durumun yaygınlaşacağını görmemek için ya iktidar yandaşı olmak ya iktidardan bir şey bekliyor olmak gerekir.

***

Prof. Pekünlü uzay bilimcisi...
Bu topraklarda uzay biliminin başlangıç öyküsü acıdır. Kahire’de doğan, İstanbul’da yetişen astronomi bilgini Takiyeddin 16. yüzyılın sonunda bir gözlemevi kurmak istedi. Padişah 3. Murat izni verdi, malzeme alımını sağladı. Aletler yerleştirilirken İstanbul’da bir veba salgını oldu. Bağnazlar bunu Takiyeddin’in gökyüzünü araştırmaya kalkmasına bağladılar. Bundan etkilenen 3. Murat şeyhülislamdan fetva istedi. Şeyhülislam, “Takiyeddin’in yaptığı Allah’a şirk koşmak” dedi. O gece gözlemevi yerle bir edildi.
Bilim tarihi yazarı Adnan Adıvar şöyle der:
“Gözlemevinin yıkılmasından sonra Osmanlı’da 150 yıl boyunca bu tür şeylerden uzak duruldu!”
Özünde bilimin özgürlüğünü savunan Prof. Pekünlü’nün hepse girmesi Türkiye’nin büyük bir cezaevi olduğu gerçeğinin en somut göstergesidir.

Buna hayır demeliyiz...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları