Dün Ankara’da yaşanan siyasal depremi görünen boyutuyla, perde gerisindeki gelişmeleriyle, yakın gelecekteki olası beklentilerle paylaştık.

Bahçeli’nin Öcalan’ı muhatap alması, Bakırhan’ın bu muhataplığın gereğini istemesi, Özel’in gelişmeleri olumlu bulduğunu ifade edip düşüncelerini Güneydoğu gezisinde açıklayacağını vurgulaması çok sıcak bir kasım ayının gelmekte olduğunu gösteriyor.

Burada ana kolaylaştırıcı Bahçeli. Yeni anayasaya DEM Parti’nin de destek olmasını sağlayacak maddelere evet diyebileceğini gösteren davranışlarda bulunup demeç vermesi bunun başlıca göstergesi. 

Meclis matematiğine baktığımızda AKP, CHP’nin katılımı olmadan en azından referandum hedefli bir çalışma yapabilir ama bunu topluma anlatması kolay olmaz. Bu nedenle CHP’nin tutumu önemli...

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le son gelişmeleri konuştuk. Sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

- Devlet Bahçeli’nin el sıkma ile başlattığı diyalog ortamını iki bakımdan önemsiyorum. Birincisi Türkiye için yararlı. Kutuplaşma yeter artık. İkincisi benim başından beri vurguladığım normalleşme işte buydu. Konuşabilmek, birbirimizi dinlemek. Bu, tarafların birbirine teslim olduğu ya da olacağı anlamına gelmez.

- CHP olarak oyunun dışında değiliz. Ancak her şeye katılmak ya da parçası olmak durumunda da değiliz. Asırlık CHP’nin Türkiye’nin temel sorunları için gösterdiği başlıca adres Meclis’tir. Çözüm yeri TBMM’dir. Zemin Meclis’tir. Burada bütün sorunları konuşabiliriz.

- Ağustos ayı ortasında Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edecektim. Ayağım kırılınca uygun olmaz diye düşündüm. Şimdi ziyaret edeceğim. 

- Diyarbakır’dan Van’a 6 Güneydoğu ilini gezeceğim. Gelişmeleri orada ayrıntılarıyla konuşacağım. Bu iller bizim çok partili hayata geçtikten sonra da uzun süre birinci parti olduğumuz iller. 

- Bütün mesele beş kelimelik tanımı yaşama geçirmek. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal, hukuk devletidir. Bu bağlamda anayasanın ilk dört maddesi tartışma dışıdır. 

- Bu süreçten öncelikle Türkiye’nin ve devamında CHP’nin aleyhine bir sonuç çıkmaz, çıkmayacak. Bunu kesin bir şekilde ifade ediyorum. Kaygılanma Türkiye, CHP var, diyorum.

- 1 Ekim’de başlayan genel diyalog ortamı 29 Ekim’de bir liderler zirvesiyle neden taçlanmasın. Olabilir. Buluşalım Atatürk’ün evinde. Çay partisi şeklinde olur, bir zirve olur... Biz varız. Biz bütün partilerle görüşebilen parti olarak bunun herkesi kapsamasından mutlu oluruz. 

- Halen tartışılmakta olan Erdoğan’ın BOP eş başkanlığı ve benzeri konulara partisel çıkarlar gözeterek yaklaşmayacağız. Ülkemizin çıkarına bir ilerleyiş olursa bunu da kamuoyu ile paylaşıp değerlendireceğiz. 

- AKP kafasındakileri toplumda en çok kabul görme olasılığı olan Numan Kurtulmuş aracılıyla dillendirmek istedi, elinde patladı. Dilerim yeni adımları daha dikkatli atarlar.

***

Yer tasarrufu için Özel’e yönelttiğimiz soruların sadece yanıtlarını aktardık. Özel, savunma sanayi için olduğu açıklanan yeni vergilerin geri  alınmasından memnun. “Öncesinde demiştik. Bunun kabul edilebilir yanı yoktu. İnandıramadılar” değerlendirmesini yaptı.

CHP 2025 yılı bütçesini önceki yıllardan daha farklı şekilde yoğun takibe almaya hazırlanıyor. 

Yeri geldikçe vurguluyoruz. AKP’nin vergi salmak, fakirden alıp zengine vermekten başka topluma verebileceği bir şey kalmadı. Temel konulara parti çıkarlarını gözeterek getirdiği çözümler kabul görmüyor. 

Artık toplumun yanıtını aradığı, “İktidar ne yapacak” sorusu değil. Şu:

- Yeni gelen ne yapacak?