Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kitle partisi!
CHP’nin Yenimahalle’deki 21. olağanüstü kurultayı gösterdi ki Atatürk’ün partisi artık kitlesel halk direnişinin merkezi. Saraçhane ve Maltepe mitingleri bu ortak muhalefet kimliğinin sinyalini vermişti ama Ankara’daki coşku, parti içinde de taşların yerine oturmaya başladığını gösterdi.
CHP ailesi, ideoloji partisi gömleğini bırakıp kitle partisi gömleğini giymeyi tercih etti. Her yaştan, her görüşten insan bir arada. 2023 cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde altılı masa ile tohumlar atılmıştı, şimdi ise bu adım ete kemiğe büründü.
Parti meclisine seçilen, pek de CHP örgütüyle ilgisi olmayan Berkay Gezgin ile kurye ağabeyi Samet’i bıçaklı saldırıda kaybettikten sonra adalet arayışına girişen Berna Özgül ve merkez sağ liberal siyasetin göbeğindeki Bahadır Erdem’in aynı çatı altında buluşması bu açılımın bir parçası.
Yine 7. genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmiş yıllardaki çalışma ekibi olan Engin Özkoç, Aylin Nazlıaka, Ali Haydar Hakverdi ve Deniz Yavuzyılmaz’ın anahtar listeye yazılması, parti içindeki uzlaşının adımları. Yeterli mi? Değil. Ama bu bir başlangıç. Alınan rekor oy ve tarihte ilk kez delinmeyen anahtar listenin sırrı da bu.
İlhan Uzgel-Namık Tan değişikliği partinin dış politikada, özellikle Suriye sürecinde istenilen adımların atılamamasından kaynaklı. Volkan Demir, emekliye ayrılan İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar’ın yerine geçeceği için listede yoktu, karar önceden alınmıştı.
Elbette bu değişim ve dönüşümün altında, CHP lideri Özgür Özel ile Söğütözü 12. kattaki çalışma ekibinin imzası var. Şeklen henüz tam oturtulamasa da önseçimin uygulanması, İmamoğlu tutuklandıktan sonra üye olmayanlara da açılan dayanışma sandığı ve olağanüstü kurultay kararı Özel’in cesur adımlarıydı. Olayların Ardındaki Gerçek köşesinde bu üç hamleye Cumhuriyet gazetesi dikkat çekmişti geçen gün.
Ayrıca Özel, kurultayda Saraçhane’nin enerjisini çok iyi kullandı. Tutuklamalardan İBB’ye başkanvekili seçildiği ana kadar koltuktan bozma bir çekyatta uyuması, gençlere yönelik biber gazlı saldırılara engel olmaya çalışması hem CHP’yi hem de kendisini farklı bir noktaya taşıdı.
Özel’in delegelere yönelik konuşması, yukarıdaki hamlelerin özeti gibiydi. İçeriği dolu, iyi çalışılmış bir metindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı “cunta” ifadesi son 23 yıldır bir şekilde iktidarın baskısına uğramış delegeleri coşturdu. “Normalleşme” adımını attığı günlerde kendisine yazılan eksi puanları artıya çevirdi. “Direniş” vurgusu ise ayakta alkışlandı. Ki ayakta alkışlayanların ön sıralarında Kemal Kılıçdaroğlu da vardı.
KIBRIS SENARYOLARI!
Kıbrıs’taki GKRY, Türkiye’nin söz sahibi olduğu Afrodit gaz sahasında çalışma yapmak için Mısır’la anlaşmış, arkasına İsrail’i alıp adayı silahlandırmıştı. Şimdilerde ise Kıbrıs’ı 1960-70 sürecinde kana bulayan EOKA’nın 2025 versiyonu olan “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi”nin provokasyonlarını destekliyorlar.
Bu hareketin bayrağı ise Yunanların Osmanlı’ya karşı isyanının sembolü olan ateş ve balta figürleriyle süslü! İşin ilginç yanı, eşzamanlı olarak EOKA terör örgütünün kuruluş yıldönümünün Yunanistan’daki okullarda ilk kez kutlanmasıydı. Umarız Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu tehlikeli tırmanıştan haberdardır.
TRUMP ASLINDA NE DEDİ?
ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından Türkiye’yle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çünkü Türk ordusunun Suriye’de Lazkiye’ye kadar ineceği söyleniyor.
Bugünkü merkez medya, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediği “İyi ilişkilerimiz var, birbirimizi seviyoruz” sözlerini manşet yapacak. Ancak Trump’ın canlı yayında kullandığı “Eğer Türkiye ile bir problemi varsa bunu çözebileceğimizi düşündüğümü (Netanyahu’ya) söyledim” ifadesi bir tür uyarı niteliğindeydi. Çünkü Türk ve İsrail güçleri Suriye’de karşı karşıya gelmek üzere.
Trump’ın, ekonomik baskı sonucu Evanjelik rahip Brunson’ın bir gecede geri alındığını hatırlatması da Türkiye’nin Suriye’deki yol haritasına gönderme niteliği taşıyor. Bu açıklamayı, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Adalet bağımsızdır” dediği dar bir zaman diliminde yapması ise tam anlamıyla “ilahi adalet” olarak yorumlanabilir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Oyuncu Sevil Akdağ arkadaşını bıçaklayarak öldürdü!
-
Erdoğan seçmeninin yüzde 25’ini kaybetti
-
Başarısız teze diploma!
-
'Turp ile şalgam ile devlet idare edilmez!'
-
Eşinin yanında ensesine ateş etti!
-
Buharlaşan '2.5 trilyon' dosyası
-
'Sahte tanık arıyorlar!'
-
Bursa Şehir Hastanesi
-
‘Bahçeli’nin demeci yargıya ve iktidara uyarı’
-
'Hiçbir arkadaşımız gözaltına alınmayacak'