Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet Vardı...

24 Haziran 2014 Salı

Yazılı basının geleceğiyle ilgili tartışmalar dalgalanarak devam ederken son 3 ayda 3 gazetenin kapanması her şey bir yana fikir özgürlüğü ve demokrasinin gelişimi açısından hüzün vericidir.
18 yıldır yayın yaşamını sürdürmekte olan Radikal gazetesi 21 Haziran Cumartesi günü kâğıda basılı son yayınını yaptı. Gazete dijital ortamda devam edecek.
1 Ekim 2012’de ilk sayısı yayımlanan soL gazetesi 4 Haziran’da yine kâğıda basılı biçimiyle sona erdi.
Değişik bir bakışla 9 Şubat’ta gazete yelpazesine giren Karşı ise 65 gün sonra 14 Nisan’da ani bir kararla kapandı.
Farklı yayın çizgilerine sahip 3 gazetenin ortak noktası, fikir ağırlıklı olmaları ve hükümetin hoş bakmadığı bir anlayışı benimsemeleriydi. Bu anlamda Türkiye’nin zaten çorak olan yeni fikirler üretme ortamı biraz daha daralmış oldu.
İktidar yanlısı gazetelerin tiraj sorunu yok. Onların kamuoyuna duyurulan tirajlarının yüzde 70-80’lik dilimi toplu halde alınıp dağıtılıyor. Muhalif gazeteler ise özellikle 30 Mart yerel seçimlerinin ardından ortalama yüzde 10’luk bir tiraj kaybına uğradılar. Bunda temel etken, hükümete karşı olan çevrelerin umduğu sonucu bulamamasıydı.

***

Toplumun gelecek beklentisi zayıfladıkça, umudu azaldıkça bu olumsuzluktan en büyük payı gazeteler alıyor. Bu gerçek bir kez daha yaşanırken daha önce televizyon karşısında yenileceği öngörülen gazetelerin şimdi de dijital medyaya karşı nasıl ayakta kalacağı tartışılıyor.
Dijital medyanın her gün bambaşka bir yeniliğiyle tanışıyoruz. Bir anlamda uzay gibi sonsuz bir derinliği var. Zaten dijital haberleşme için yapılan tanımlardan biri şu:
İnsanoğlunun bir toprak parçasına bağlı kalmaksızın verebildiği ilk adres!
Kâğıda basılı klasik gazete ile dijital yayıncılık tartışması biraz da ekmeğe benziyor. İnsanın binlerce yıldır sofrasının vazgeçilmezi yaptığı klasik ekmeğin yanı sıra yüzlerce çeşit ekmek çıktı. Bir dönem bunlar sofrada geniş yer alabiliyor ama, klasik ekmek yerini kaybetmiyor.
Dijital medya elbette güçlenecek ve yakın gelecekte bugünden öngöremeyeceğimiz yenilikler anında benimsenecek. Ancak yazılı yayınlar da tıpkı klasik ekmek gibi yerini koruyacak.

***

Cumhuriyet gazetesi hem dijital dünya ile hem de yazılı yayın ağı içinde benzer kulvarı paylaştığı gazetelerle birlikte yaşıyor. Özellikle fikir dünyasının sol kanadına hitap eden her gazete çıkışında Cumhuriyet’in yeri sorgulanır. Bazıları, doğrudan Cumhuriyet’in geleneksel konumunu reklam unsuru yapar, “biz yayına başladığımıza göre yıllar öncesinden gelen gazete alışkanlığınızı da değiştirmeniz gerekecek” iddiasıyla alana girer. Örneğin yıllar önce Yeni Yüzyıl gazetesi, reklamlarında Cumhuriyet’i ima ederek “Yeni bir bebek doğdu, eskiler ömrünü doldurdu” sloganını kullanmıştı. Yeni Yüzyıl değişik nedenlerle yayınına son verdikten sonra çıta yükseltildi ve Yeni Binyıl çıktı. O da bir süre sonra kepenk indirdi.
Cumhuriyet yoluna devam etti.
Karşı ve soL gazeteleri pek çok haber ve yorumuna imrendiğim, bizde olsaydı dediğim yayın organlarıydı. Radikal’de özellikle “Radikal İki” geniş bir düşünce yelpazesine sahipti. Kimi dostlar, “yazılarımı siz basmayınca oraya gönderiyorum” diye sitem ediyordu.
Cumhuriyet, kuruluş temellerinin üzerinde, kapanan yayın organlarının okurlarına da seslenme sorumluluğuna girdi. Gazetenin genel birikimi bunu başarabilecek zenginlikte.
Önce Cumhuriyet vardı...
Bugün de yarın da...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özgen Acarkeoloji! 7 Kasım 2024
Hedef CHP! 6 Kasım 2024
Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları