Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kısılmak istenen senin sesin!

06 Ekim 2022 Perşembe

TBMM’nin yeni yasama yılına sansür düzenlemesi ile başlaması, iktidarın ruhunu anlatması bakımından hayli anlamlı!

Üç yıldır sürüp çekilen sansür yasası son olarak geçen haziran ayında gündeme gelmiş, komisyondan geçmiş, yoğun tepki nedeniyle Genel Kurul’a indirilmemişti.

Halen radyo ve televizyonların üzerinde RTÜK var, yazılı basının üzerinde BİK var. Her iki kurum da öncelikle getirdikleri yasaklar ve verdikleri cezalarla kamuoyunda haber oluyor. 

Şimdi bunların yanına bir de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) geliyor. Salı günü TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan yasayla BTK adlı yeni bir kurumumuz daha oldu.

BTK ne yapar?

RTÜK ve BİK’in yaptığını!

***

Öncelikle şunu vurgulayalım, çağımızın en ileri iletişim, haberleşme aracı olarak öne çıkan dijital medya ile ilgili elbette bir yasal düzenleme gerekliydi. Geç bile kalındı. Ancak bu yasanın bir düzenleme ve denetleme amacının ötesine geçmemesi gerekirdi. 

İnternet gazetecilerini lütfedip “gazeteci” olarak tanımlarken bu mecrayı cendere altına alıyorlar. Bu gazeteci arkadaşlarımıza da basın kartı verirken kartı taşıyabilecek kişilerin yelpazesini alabildiğine genişletiyorlar. Böylece basın kartını da adeta anlamsızlaştırıyorlar.

Gazetecilik yapma sahasını ise alabildiğine daraltıyorlar. Düzenlemeye göre bir haber şu tür şüpheler içerirse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek:

- Halk arasında korku, endişe ve panik yaratıcı haber yapmak.

- Gerçeğe aykırı bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yaymak.

- İç ve dış güvenliği bozucu haberi ve bilgiyi yaymak.

Bu suçları sosyal medya kullanıcıları işlerse, onlar da yayın organı gibi soruşturmaya tabi tutulacak.

Yukarıdaki tanımlara girmeyecek haber yok. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunlar o kadar “suç üretmeye” elverişli ki! 

Bir deprem profesörünün yapacağı açıklama... Üretim girdilerindeki yüksekliği bahane ederek sağlıksız gıda üretenlerle ilgili bir haber... Üniversite öğrencilerinin yurt bulamama nedeniyle geceleri köprü altında buluşma kararı alması... Ege’de Yunanistan’ın Türkiye’nin dibindeki bir adayı daha silahlandırması sonucu o silahların kapsama alanına giren yerleşim yerlerinin adlarının yazılması...

Aklımıza ilk gelen olası suç-haberleri sıraladık...

Düzenleme yasalaştığında yukarıdaki haberlerin tümü için dava açılabilir…

***  

İktidar temsilcileri çoğunlukla şu gerekçeye sığınıyor:

Halkımızı kirli bilgiden koruyoruz!

Bunun hiçbir inandırıcılığı yok. Zira halen “basın yoluyla işlenen suçlar” deyince 150’den fazla yasada bu kavramın geçtiğini görüyoruz. Türk Ceza Yasamız sağ olsun; sıraladığı pek çok suç için, “Basın yoluyla işlenmişse ceza şu kadar artırılır” diye ek vardır. 

Halen internette, sosyal medyada hakaret ve benzer suçlar işlendiğinde zaten yürürlükteki yasalarla dava açılıyor. Bunun en somut örneği, cumhurbaşkanına hakaret. Bu konuda açılan davaların büyük bölümü sosyal medya paylaşımlarına dayalı.

Kirli bilgiyi engelleyeceğiz adı altında doğru bilgiyi kısıtlamayı hedefliyorlar.

Kamu güvenliği adı altında kamunun her anlamda güvenliği için yazılacak haberleri engellemek istiyorlar.

Burada amaç iletişimin tüm alanlarında iktidar damgasını güçlendirmek. 

Bu düzenleme yasalaştıktan sonra iktidar trollerinin daha organize kullanılacağı, bunun için de yeni bir hazırlık yapıldığı konuşuluyor.

Son sözümüz halka...

Sansür medya üzerinden tüm topluma uygulanmak isteniyor. Kısılmak istenen senin sesin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları