Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kazakistan deneyimi...

06 Aralık 2020 Pazar

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ başarısı, Türkiye’den Azerbaycan’a doğrudan karayoluyla gidiş olanağının belirmesi, Orta Asya Türk cumhuriyetlerini yeniden akla getirdi. 30 yıl önce tam bağımsızlığına kavuşan bu ülkelerle ilişkiler, kalıcı, kurumlaşmış planlamalarla daha sürekli hale gelebilirdi. 

Yine de gelinen noktayı küçümsememek gerekir. 2010’da Nahçıvan’da kurulan Türk Konseyi güçlü bir ortak kurum olarak büyüyor. 

Bu kurumlaşmada öncü rolü Kazakistan Devlet Başkanı Nur Sultan Nazarbayev oynamıştı. 

1 Aralık Nazarbayev’in ilk cumhurbaşkanı seçildiği gün. 16 Aralık da bağımsızlık günü. 

Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin kansız ama büyük toz bulutuyla çökmesinin ardından dünya sahnesine çıkan Türk cumhuriyetleri içinde Kazakistan’ın ayrı zorluğu vardı. Adını taşıdığı devlette nüfusun yüzde 40’ı Kazak’tı. Yüzde 40’ı Rus, kalanı da 100’ü aşkın millettendi. 

Bugün nüfusun yüzde 70’i Kazak. 

Bunu büyük bir iç-dış sorun yaşamadan başarmak, liderlik isterdi. 

***

Kazakistan’ın ekonomisi 1990’dan 1995’e yüzde 30 küçüldü. Sovyetler döneminde sadece tarımla ilgilenme görevi verilmişti. Tam bağımsızlık her alanda var olmayı gerektiriyordu. 

2 milyon 717 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle Orta Asya’nın en geniş topraklarına sahip Kazakistan’ın başkenti Almatı, güneyde Fergana bölgesindeydi. “Elma diyarı” anlamına gelen, bereketli topraklar üzerindeki Almatı, coğrafi olarak ülke bütünlüğüne hâkim olacak değildi. Kuzeyde Rusya sınırına yakın bölgelerde nüfusun ezici çoğunluğu Rustu. Başkenti buraya taşıdılar. Astana adlı küçük şehir şimdi, Nur Sultan adıyla ülke başkenti. 

Nüfusun dengelenmesinde bunun büyük payı var. 

1990’lı yıllarda Dünya Bankası’nın ekonomi sıralamasında 86. sıradaydı, 2019’da 25. sıraya yükseldi. Milli gelir 700 dolardan 12 bin dolara çıktı.

Yeni anayasayla kuvvetler ayrılığı ilkesi benimsendi. Parlamentonun üst kanadı senato, alt kanadı meclis. 130 etkin grubun kendisini “benim ülkem” diyeceği ortak paydalar üretildi. Mecliste çoğunun temsilcisi var.

Sürmekte olan tartışma, Kiril’den Latin alfabesine geçiş. Bu karar alındı. Seslerle harflerin örtüşeceği, uluslararası bilgisayar kullanımında zorluk çıkarmayacak bir yapı üzerinde çalışılıyor. 

Bu devrimsel dönüşümlerde Atatürk’ten esinlendiklerini her fırsatta vurguluyorlar.

***

Ünlü Türkolog “Jean-Paul Roux Türklerin Tarihi adlı kitabında şöyle diyor:

Türkler tarihte büyük imparatorluklar kurmuştur, başarılar elde etmiştir. İki şeyi bilmedikleri için bunlar süreklilik kazanmamıştır: 1- Gücü paylaşmayı bilmezler, 2- Gücü devretmeyi bilmezler...

Nazarbayev, 2019’da, belki de en güçlü olduğu dönemde bir karar aldı:

Devlet başkanlığını devredeceğim!

Mart 2019’da Senato Başkanı Kasım Cömert Tokayev, ikinci cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Kazakistan’ın kuruluşunda Dışişleri Bakan Yardımcılığı yapan, Çin uzmanı Tokayev, ülkesini BM’de de temsil etmişti.

Nazarbayev, Güvenlik Konseyi başta olmak üzere kritik yerlerdeki sorumluluğunu sürdürüyor. Ancak ülkenin yeni Cumhurbaşkanı Tokayev. 

Önce ekonomi, sonra toplumsal gelişim, ardından siyasal alanda dünya sahnesine çıkmayı hedefleyen Kazakistan’da ikinci kuşağın sorumluluklar devralması, bağımsız devlet olarak da kurumlaşmanın göstergesi. 

Noktayı 175. doğum yılı kutlanan, bozkırın gür sesi, Kazak şair Abay’la koyalım:

Gün ardından gün doğar,

İlerleme değişmez.

Fikir fikri kovalar,

Yele binsen yetişmez...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları