Depremden 68 saat sonra enkazdan canlı çıkarılan Elif bebeğin ardından 91. saatte ışıltılı gözlerle hayata bakan Ayda hepimizi duygulandırdı. O iki fotoğraf bize çok şey anlattı.

Kurtarma ekiplerimizin ciddi bir birikime, bilince ulaştığını gördük. Tümünün adını yazmak isterdik; gördüğümüz kadarıyla Afet ve Acil Durum (AFAD) ekipleri, Anadolu’nun pek çok yerinden İzmir’e koştu.

Arama Kurtarma Derneği (AKUT) oradaydı.

Başta İzmir Büyükşehir olmak üzere İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Bursa, Antalya büyükşehir ve ilçe belediyelerinin gerek itfaiye gerekse arama-kurtarma ekipleri oradaydı.

Bir aydır tazminatlarını alamadıkları için eylemde olan Soma madencileri direnişi bıraktılar, İzmir’e koştular.

Elif ve Ayda bebeğin kurtarılması sırasında yardım ekiplerinin birbiriyle değil, zamanla yarıştığını gördük. Güzel bir dayanışma sergilediler.

İzmir depremi tüm Türkiye’yi birleştirdi. Acıda, yasta, kurtarma çabalarında birleştirdi.

Sıra böylesi depremleri olabilecek en az zararla atlatmanın yollarında birleşmekte!

***

Deprem bildiğimiz bir şeyi daha yaşayarak öğretti; yerel ve genel iktidarın elbirliği zorunlu. Birinin görevini iyi yapması yetmiyor.

Bütün siyasi değerlendirmelerden uzak iki soru soralım:

- İmar barışı adı altında kaçak yapıları affetmek, affedilebilir bir adım mıdır?

- Türkiye’deki müteahhitlik standardı nedir?

Bu soruların yanıtları ürkütücü...

2018-2019’da 3.5 milyon kaçak yapı için imar barışına başvuruldu. 24 milyar lira para toplandı. İktidar, istenilen miktarda para toplanamayınca son başvuru tarihini birkaç kez uzattı.

Denetimli yapıldığı iddia edilen binaların halini görüyoruz, kaçak yapılıp affedilen yapıların durumunu düşünmek bile istemiyoruz!

Müteahhitlik daha vahim. Türkiye’deki toplam müteahhit sayısı 400 bine yaklaştı. Geçen yıl 350 bin demiştik. “O geçen yıldı” yanıtını aldık.

Bütün Avrupa’daki müteahhit sayısı 40-45 bin. Almanya’daki 3 bin 500 civarında.

Son altı ay içinde merdiven altında yaptığı maskeden iyi para kazanan bir kişi, salgının etkisini azaltmasından sonra daha çok kazanmak için müteahhitlik işine girebilir.

İnanın abartmıyoruz. Bu kadar denetimsiz bir alan...

Şimdi bu sorunların çözümünde birleşelim...

Dünkü yazımıza meslek grubu olarak mimarlardan organize karşılık geldi. Tüm Türkiye’de mimarların mesleklerini yapacakları ortamların bu alanın dışındakiler tarafından doldurulduğu görüşündeler.

Birleşmemiz gereken konulardan biri de liyakat...

***

İzmir Türkiye’yi birleştirdi dedik ama İzmir’de tüm Türkiye var.

4.5 milyon nüfuslu İzmir’in 1.7 milyonu bu ilin nüfusuna kayıtlı. İzmir’de 200 bin Manisa, 150 bin Mardin, 140 bin Erzurum, 130 bin Konya, 90’ar bin Afyonkarahisar, Aydın, 85 bin Kars, 75’er bin Ağrı, Sivas, Balıkesir, 70 bin Diyarbakır, 45’er bin Eskişehir, Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı yurttaşımız var. 20-40 bin arasındaki il sayısı 40’ın üzerinde.

Ankara, İstanbul’da da benzer durum var. Ancak İzmir’e göç eden İzmirli oluyor, bu kentle büyük ölçüde bütünleşiyor. Anadolu’nun hangi iline gitsek sokakta şu sözü söyleyene rastlarız:

- İzmir’de yaşamak isterdim!

İzmir’de ölmek değil yaşamak için akıl-bilim ile genel-yerel iktidar buluşması şart... Dün Meclis’te 5 partinin ortak önerisiyle Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu.

İyi bir başlangıç olmasını dileyelim...