Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İnsan, Haklarıyla İnsandır!

11 Aralık 2014 Perşembe

İnsan haklarının, insan haklamalarına dönüştüğü ülkemizde 10 Aralık’ı bir kutlamadan çok anımsatma ve mücadeleyi güçlendirme günü olarak görmek gerekiyor.
Tarihin en büyük insan kıyımının yaşandığı, savaşın sadece cephelerde değil, insanın olduğu her yerde vahşetini hissettirdiği 2. Dünya Savaşı sonrasında bir araya gelebilen dünya, önemli bir metnin altına imza attı.
66 yıl önce, uzun müzakereler sonucu ortak bir noktada buluşabilen dünya ülkeleri, geleceğe İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni miras bıraktılar.
Birleşmiş Milletler’in (BM) kabul ettiği, bugün de güncelliğini koruyan temel insan hakları 4 ana gruba ayrılıyor: Yaşama hakkı, barınma hakkı, sağlık ve eğitim hakkı, kültürel haklar. Her biri ötekiyle değiştirilemeyecek bu haklar 21. yüzyılın da gündeminde. Çok uzaklara gitmeden sadece içimize ve etrafımızdaki coğrafyaya baktığımızda 4 hakta da ciddi sorunlar olduğunu görüyoruz.

***

AKP hükümeti insanlara “hakkını” vermek yerine, lütfettiği yardımı ve kayırmayı yapıp kendi varlığını kalıcı hale getirme derdinde. Bu hedeften sapma olursa ya da bu hedefi sendeleten olursa ona da “hak” değil, “haklama” gerek.
Türkiye’de bugün 15 milyon insan, öteki insanlardan toplanan vergilerle oluşmuş bütçeden verilen yardımlarla yaşıyor. Ancak AKP bunu “sosyal devletin gereği” diye değil, “ben varsam bu yardımlar var, yoksam yok, ona göre, al yardı-mı ver oyu” şeklinde özetleyebileceğimiz hiç de insani olmayan bir yöntemle yapıyor.
Yaşama hakkı, özünde insan gibi yaşamayı içerir. Bugün Türkiye’de can güvenliği kadar önemli olan ciddi bir hukuk güvenliği sorunu var. Aynı yasa değişen konulara ve kişilere göre farklı şekillerde uygulanabilir.
Yakın geçmişte kabul edilen yargı paketinden önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’na gelecek iç güvenlik yasasına kadar son dönemde çıkan yasaların ortak ruhu şudur:
Toplumla mücadele yasaları!
Emeğe saygı insan haklarının en önemli unsurudur. Evrensel olarak emek “en yüce değer” olarak kabul edilirken bizde ne yazık ki en cüce değer. Bir ülke düşünün ki hükümetle işbirliği yapıp dönem zengini olan küçük bir kesimi, milyonlarca emekçiden daha örgütlü!
Çünkü hükümetin gözünde, bağımsız bir sendika kurmak, terör örgütü kurmaktan daha tehlikeli!

***

Sadece ülkemizde değil, küresel olarak da çağın getirdiği yenilikler, insan yaşamını kolaylaştırırken yeni sorunlar da yaratıyor. Bu anlamda başlıca insan hakları sorunlarından biri yaşanabilir bir çevredir.
Sadece insan için mi?
Hayır...
Eğer böyle bakarsak, her şeyin merkezine insanın yaşamasını koyarsak insana yaşayacak yer kalmaz.
Artık enerji politikalarından kentleşmeye, sanayi yatırımlarından tarıma kadar her alanda salt insan odaklı değil, tüm canlıları içeren yaşam odaklı düşünmek gerekiyor.
Bir ülkeyi, bir bölgeyi yaşanmaz hale getirmek için savaş ilan etmeniz, bombalarla saldırmanız şart değil; geri dönülmez bir çevre sorunu yaratın yeter.
Küreselleşmenin, sözcüğün tam anlamıyla kürede selleşmeye dönüşmekte olduğu bir süreçten geçiyoruz. AKP zihniyeti işin tam da selleşme bölümüne karşılık geliyor.
Gözleri dinle, vicdanları kinle, mideleri yardım paketleriyle kapatan AKP’den kurtulmak için, insanın, haklarıyla insan olduğunu anlatmalı, bu hakları onlara verecek bir gelecek kurmalıyız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları