Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Atatürk 21. Yüzyılda da Kazanacak

12 Kasım 2011 Cumartesi
\n

Bu yıl 29 Ekim ve 10 Kasım süreci daha farklı bir tartışma zemininde geçti. Ne yazık ki, yıllardır ulusal bayramlarımızı ve özel

\n\n\n

anma günlerimizi kendi anlamı içinde değil, güncel tartışmaların gölgesinde geçiriyoruz.

\n

Ayrıca önem verdiği pek çok kurumu yok edilen ya da yıpratılan Atatürkün adı da unutturulmak isteniyor.

\n

Örneğin Çanakkale savaşlarından söz ederken Mustafa Kemali anmamak mümkün mü? Bunu düşman bile denememiş, hakkını teslim etmiş.

\n

Ama Türkiyede deneniyor!

\n

***

\n

Atatürkün 10 Kasım 1938de ölümünün ardından dünya iki büyük değişim geçirdi, bugün üçüncüsünün içinde.

\n

İkinci Dünya Savaşı, etrafımızdaki sınırların tümünü ve rejimlerin çoğunu değiştirdi. Sonrasındaki on yıllarda Balkanlar düğüm oldu; Batı Bloku, Doğu Bloku, Bağlantısızlar ve Çin dörtgeninde sıkıştı. Doğumuz biraz daha doğuya kaydı, Irak ve Suriye Sovyetler Birliğine yakınlaştı.

\n

Türkiye bu süreç içinde iç gerilimler yaşadı ama temellerini ve uluslararası genel dengelerini korudu.

\n

Aralık 1991de Sovyetler Birliğinin çökmesinin ardından etrafımız bir kez daha karıştı. Balkanlardaki dörtgen açıldı, Yugoslavya dağıldı, yeni devletler doğdu, Bulgaristanda, Arnavutlukta rejimler değişti. Doğu komşumuz Sovyetlerin yerini Gürcistan, Ermenistan ve Nahcivan üzerinden Azerbaycan aldı.

\n

Sovyetlerin dağılmasından sonra kuzey, doğu ve batımızda olanlar şimdi bir ölçüde güneyimizde yaşanıyor. Mübarek, Kaddafi, baba Esad Soğuk Savaş dengeleri içinde kendilerine yer bulmuşlardı.

\n

Mısır, Tunus, Libya ve Suriyede nasıl bir yeni yapılanma olacağı sorusuna yanıt aranırken zaman zaman Türkiyenin de adı geçiyor. Ancak bu konuda rol sahibi olmak isteyenler bir bütün olarak Türkiyenin deneyimi yerine AKP modelini piyasa diliyle markalaştırmaya çalışıyorlar.

\n

***

\n

Günlük tartışmaların köpüğü bir yana; eğer bir ülke Türkiyenin birikimlerinden yararlanmak, bundan esinlenerek kendi modelini kurmak isterse işe koyulduğunda karşısına Atatürk çıkacaktır.

\n

Elbette bir ölçüye vurulamaz ama, Kurtuluş Savaşı Atatürkün yaptıklarının üçte biridir. Üçte biri yepyeni bir ulus inşası, üçte biri de gelecek yapılanmasıdır.

\n

Bir topluluğu ulusa dönüştürmenin ne kadar zor olduğu, Atatürkün işe koyulmasından bir asır sonra bile açıkça görülüyor.

\n

Atatürk, devrimlerle birlikte ulus inşasını aynı zamanda bir aydınlanma hareketine dönüştürdü.

\n

Rousseau, Bir toplumu aydınlatmak yönetmekten zordurdiyor.

\n

Gerçekten Atatürk, Türkiyenin kuruluşundan sonra sadece yönetmekkaygısıyla hareket etseydi, hem Doğu toplumlarının sevdiği daha büyük kişisel payeler edinirdi hem de kendisini bu denli hırpalamazdı.

\n

Son rakamları bilmiyorum ama 8-10 yıl kadar önce ciddi bir kaynaktan, sadece Atatürkü konu alan yerli-yabancı kitap sayısının iki binin üzerinde olduğunu okumuştum.

\n

1930’lu yıllarda Ankarada görev yapan büyükelçilerin çoğu Atatürkü yazma gereği duymuş. Özellikle bir büyükelçiye herhalde zorla kendinizi yazdıramazsınız!

\n

21. yüzyılın öne çıkan iki kavramını ele alalım; örgütlü toplum ve bölgesel işbirlikleri, bölgesel ortaklıklar...

\n

Atatürk döneminde büyük yerleşim yerlerinde Halkevleri, küçük yerleşim yerlerinde de Halkodaları kurulmuştu.

\n

Sayısını verelim; Halkevi 500, Halkodası 4 binin üzerinde. Bugün hangi sivil toplum kuruluşunun bu kadar şubesi var?

\n

Atatürk batıda Zagrebe uzanan Balkan Paktının, doğuda Kâbile kadar uzanan Sadabad Paktının temellerini atmıştı.

\n

Atatürkü geçmek isteyenlerin önce onu yakalaması gerekir.

\n

Atatürkün yaptıkları ortada...

\n

İçimizdeki, çevremizdeki, dünyadaki tartışmalar ortada...

\n

21. yüzyılda da Atatürk kazanacak.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları