Antik kent kapısı rant kapısı

13 Ağustos 2024 Salı

Anemurium antik kenti... Adını hiç duydunuz mu?

Memleketin en güneyindeki Anamur Burnu’nun, doğuya bakan yamaçlarında kurulan Anemurium’un geçmişi ile ilgili kesin bir bilgi yok. Buna karşılık, yazılı kaynaklarda kentin MÖ 4. yüzyıllarda kurulduğu tahmin ediliyor.

Antik kent, 19. yüzyılda İngiliz donanmasından Albay Francis Beaufor’un bu kıyılarda yaptığı keşif gezisiyle tanınmış. Kentin adı bir liman listesinde geçtiği için onun İÖ 4. yüzyılda var olduğu söylenebiliyor. Belki daha eski... MS 1. yüzyılda gelişmeye başlayan Commagene Krallığı’nın bir bölümü olan Anemurium’da Kral IV. Antiokhos’un sikkelerinin basıldığı biliniyor. Kenti çevreleyen surlar bu dönemde yapılmış. 

Bu antik kentte simgeleşmiş bir yer var. Denizin altında bir kısım kalıntılar olan antik kentin denizle buluştuğu noktada, henüz kazı çalışmalarının tamamlanmadığı bilinen saray kompleksinin önündeki, yerli ve yabancı turistlerin en çok fotoğrafını çektiği bir yer burası. 

Karaağaçların bulunduğu yerde, kurul kararına aykırı ve muhtemelen ruhsatsız olarak betonarme bir inşaata başlanmıştı. Cumhuriyet gazetesi 2 Temmuz’da “Antik kente beton” başlıklı haberiyle konuyu gündeme taşımıştı. Yaklaşık 2 bin yıldır ayakta kalan 1. derece arkeolojik sit alanı olan Anemurium antik kentindeki kilisenin yakınındaki deniz kıyısında betonarme bir inşaat!

Kazı çalışmalarının sponsorluğunu Yücelen Vakfı üstlenmiş.

Projeye göre ana dolaşım için güzergâh, teraslama, dinlenme noktaları, yönlendirme ve bilgilendirme tabelaları yapılacakmış.

Ayrıca alan içinde ziyaretçilere yönelik geliştirilecek hizmet birimleri iki aşamalı olarak önerilmiş. Birinci grup hediyelik eşya satış, bilet, güvenlik kontrolü, WC hizmetleri gibi daha kapsamlı işlevlerin yer alacağı hizmet birimleri.

Yani giriş güvenlik ünitesi adı altında duvarları taş kaplama, zemini seramik bir betonarme yapılmasına izin verilmiş.

İkinci olarak ise sosyal donatı düzenlemelerinin yer alacağı alana kafeterya yapacaklarmış.

Bakın tüm bunlar 2 bin 400 yıllık 1. derece sit alanı üzerine yapılıyor.

Adana Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’ne hazırlanan teknik raporda aynen söyle yazıyor:

“Yapılan sondaj kazılarında yapı izlerine rastlanıldığından, giriş güvenlik yapılarının, otopark yapılması planlanan alana doğru kaydırılması ve otoparkın bu alandan kaldırılması planlanmaktadır.”

Devam ediyor.

“Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği kapsamında yığma yapılar için düşey ve yatay betonarme hatılların yapılması zorunluluğu sebebiyle, mevcut tasarlanan yapı görselinin mümkün olmadığından, yapılar, taş duvarlar arasına gizlenecek betonarme kolonlar vasıtasıyla, betonarme sistem olarak çözülmüştür.”

Yani ne diyelim ki göz göre göre yapıyorlar. Efes antik kentine git, Knidos’a git, Sar’t harabelerine git hepsinin girişindeki benzer yapılar prefabrik ve yükseltilmiş platformlar üzerinde yer alıyor.

Mersin Çevre ve Doğa Derneği MERÇED Anamur temsilciliği konuyla ilgili kendisine ulaşan fotoğrafı paylaştı ve gazetelerde paylaşıldı. Bunun üzerine inşaat durdu.

Peki, ihale yapılmış mı?

“Mersin Anemurium örenyeri proje hazırlaması işi” 2015 yılında ihale edilmiş ve (2015/113096 ihale kayıt numarası ile) Revzen Mimarlık 219 bin TL bedelle projeyi hazırlamış.

Yıllar geçmiş...

Mersin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 18 Ocak 2024 tarihinde “Anemurium antik kenti çevre düzenleme işi” adı altında ihale yapılmış. İhaleyi 30 milyon 768 bin Türk Lirası bedel ile Tuba İnşaat Şirketi almış.

Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre Tuba İnşaat’ın sahipleri Taha Erim ve Muzaffer Erim. Bu tarihte Furkan Erim hisselerini Taha Erim’e devretmiş.

Furkan Erim’in babası şehir tarihi araştırmacısı ve Mersin Kent Tarihi Müzesi’nin kurucusu Mustafa Erim. Hatta Furkan Erim’in 2017 yılındaki düğününe Mahir Ünal, vali Özdemir Çakacak, AKP il başkanı Cesim Ercik de katılmış.

Belki Mustafa Erim, Furkan Erim sanat tarihi açısından yetkin insanlardır. Belki sanata ve tarihe karşı dünya vatandaşlığına yakışan bir bakış açıları da olabilir. 

Ama böylesine bir ahbap çavuş ilişkisine giriyorlarsa sanmıyorum. Mesele de bu değil zaten. Mesele, 2 bin 400 yıllık bir antik şehrin bile rant kapısı olarak görülmesi. 

Zaten rant zihniyeti yüzünden bugün ekonomi de ülke de bu halde...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Narin ve bataklık 10 Eylül 2024
Özür dilerim 7 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları