Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Üniversitelerin Kaderi
BÖYLE başlık olur mu? Üniversite kavramıyla kader sözcüğünün yan yana gelmesi elbet büyük mantıksızlık. Ne yazık ki, gücünü bilimden alması gereken üniversitelerin özerkliği de bugünün Türkiyesi’nde “kader kısmet işi” olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
\nÖnümüzdeki hafta, üniversite rektörlerinin seçim zamanı. Uygar dünyanın bütün üniversitelerinde olduğu gibi Türk üniversitelerinin de kendi rektörlerini seçmeleri gerekiyor. Ama bizdeki rektör seçme sistemi, bilim âleminin her köşesinde bütün akademisyenlere parmak ısırtacak kadar mantıksızlaştırılmış ve rektör seçimleri siyasetin katmerli etkisi altına alınmak istenmiştir.
\nYükseköğretim Kanunu, “Rektör, profesör unvanına sahip öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından cumhurbaşkanınca atanır” diyor. Yani, son aşamada bile “seçim” değil, bir “atama” söz konusudur. Bunu genellikle yüksek mevkilere getirilecek kişiler konusunda daha önce belirlenmiş bir seçimin “en yüksek devlet” makamınca yapılacak bir “onurlandırma” işleviyle tamamlanması sayabilirsiniz ama pek öyle değil. O aşamada bile siyasal etkilerin devreye sokulduğu elemeler var. Örneğin, üniversitece seçilen adayların en çok oy almış altısı, sıralanmış bir listeyle, YÖK’e sunulmakta ve siyasal makamlarla onlarca atanmış yüksek bürokratların ne ölçüde ağır bastığı iyi bilinen o organ da altılık listeyi üçe indirmekte ve böylece devlet başkanı da daha önce süzülmüşler arasından kendi siyasal tercihini yapmaktadır.
\nSeçilişin böyle sürece sokulmaması gerekirdi. Üniversiteler daha önce kendi özerk davranışlarını ortaya koyup sürecin başka türlü düzenlemesi yönünde seslerini çıkarabilirlerdi. Ama olmadı.
\nYine de, bunlara karşın rektörlük aşamasına gelmeyi ve orada tutunup yeniden adaylığı göze alıp o unvanı her yanıyla hak eden rektörler de eksik değil. Örneğin, Ankara Üniversitesi’nin rektörü. Onun yeniden o mevkide kalmasını sağlayabilmek, İstanbul Darülfunu’ndan sonra cumhuriyetin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi’ne yakışacak bir amaç olmalı.
\nKaldı ki, “kürtajı yasaklama” saçmalamasıyla çalkalanan bir ülkede, bu üniversitenin ve özellikle ünlü tıp fakültesindeki kadın akademisyenlerin şimdiki rektöre sahip çıkışları bu tür saçmalıklara verilebilecek en anlamlı yanıt değerini de kazanmış olabilir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!