Mümtaz Soysal

Sıfat Diplomasisi

05 Şubat 2014 Çarşamba

İSTENİRSE ya da duruma göre “sıfat savaşları” da denebilir. “Refikimiz” Milliyet’in dün verdiği bir habere göre, “Kıbrıslı Rumlar” lafı Güney Kıbrıs’ın Dışişleri Bakanı İoannis Kasulides’i kızdırmış. Sayın Bakan ateş püskürüyormuş. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun Münih’teki Güvenlik Konseyi toplantısında görüşmelerin askıya alınmasını açıklarken bu kararın “Kıbrıs Rumlarının seçimleri dolayısıyla” alındığını söylemiş. Yabancılar “Rum” sözünü kullanmadıklarına göre, herhalde “Kıbrıslı Grekler” demiştir. Peki, ne desin?
Belki, müzakerelerin ertelenmesine bozulup da kabahati Rumlara yüklemek istese, “dolayısıyla” demez, “yüzünden” derdi ve o zaman Rumların kızmaya hakları olurdu. Acaba “Güney” dememesine ve Adanın bölünmüşlüğünü ima bile etmemesine mi kızmış olabilirler
Hayır, Rumlara göre Grek ya da “Güney” falan da değil, düpedüz “Kıbrıs Cumhuriyeti” demeliydi. Onların koyu “milliyetçi”lerine göre, bırakın Adanın kuzeyinde bir cumhuriyetin varlığını kabul etmek, kavram olarak bölünmüşlük de yoktur ve Ada bütünüyle hâlâ “Kıbrıs Cumhuriyeti”dir. Peki, Kuzey? Orası henüz arındırılmamış duran ve şimdilik saf insanların hoşgörüsüyle gezilip alışveriş gibi zararsız işler yapılabilen bir toprak parçasıdır kimilerine göre.
O zaman, eğer hâlâ varsalar Güney’deki iyi niyetli dostlarımıza kısa bir “uyarı” olmasa bile içten bir “anımsatma”: Kuzey; bütünleşme, tam bir “Kıbrıs milleti” ve öyle bir millete dayalı “mükemmel” bir devlet kurmadan da iki barışsever halkın komşuluk düşkünü kültüründen yararlanmak istiyor. Bağımsız ama saldırmazlık ve iyi geçinme paktlarıyla birbirine kenetlenmiş iki devletli bir yan yanalık düzeni kurmak varken, başkalarının hatalarından yararlanıp ifade edilen bu dolaylı kızmalar neyin nesidir? Biliyorsunuz, biz eski acı deneyimlerin etkisiyle aşırı alınır olmuş komplekslilere döndük. Siz bari akıllı olun, n’olur...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları