Mümtaz Soysal

Kıbrıs’ta Tanım ve Akıl

19 Şubat 2014 Çarşamba

YANLIŞ bir tutumla soruna dönüştürülen Kıbrıs “konu”su, sorun olmak şöyle dursun, tam tersine barış, huzur, hatta sürekli mutluluk getirebilecek önemli bir fırsattır. Biraz akıl ve bilgiyle.
Çözüm, iki devletli bir federasyondur. Ama, “federe” devletlerin, yani “tam bağımsız” değil, bağımsızlıklarını bir araya getirerek “federal” devleti kuran iki devletin federasyonu.
Bu konudaki bir ilginç özellik, aynı zamanda hayli çapraşık olan şu güçlükten kaynaklanıyor: Ad veya “kimlik” farkı. Kıbrıslı Türkler, tarihten ve haritadan silinmemek için, bin bir güçlükle ve “anavatan” Türkiye’nin desteğiyle “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”ni kurdular ve öyle yaşamaktalar. Güneyde kalan Kıbrıslı Rumlar ise, adanın İngiliz yönetiminden bağımsızlaşıp devletleşmiş adıyla “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak yaşıyor, hatta Avrupa Birliği’yle kaynaşıyor.
Farklı gözlerle bakıldığında ister istemez adlar ve dolayısıyla kimlikler değişik oluyor ve çözüm de ister istemez güçleşmiş görünüyor. Kıbrıslı Rumlar, Osmanlı devletinden önce farklı etnik kökenlerden ve inançlardan gelmiş olsalar bile çoğunlukla Ortodoks Hıristiyan oldukları ve genellikle Yunanca konuştukları için çoğu zaman ada dışında Grek olarak biliniyorlar. Osmanlı egemenliği sayfasını çoktan çevirdikleri için aradaki “Rum” sözcüğü onların gözünde pek makbul değil. Kendilerini, daha geniş bir Yunan medeniyeti içinde “Kıbrıslı” diye özel bir kimlikle de tanımlıyorlar. Dolayısıyla, eşitlik için adada kurulacak bir federasyonun adı, Türk-Yunan Kıbrıs Federasyonu olması gerekir.
Doğrusunu isterseniz, eşitlik terazisi iyi ayarlanmak koşuluyla, öylesi de pek fena olmaz ve Yunanistan ile Türkiye arasındaki anavatanlar dostluğunu pekiştirmek gibi bir yararı bile olabilir. Kavramları iyi tanımladıktan sonra akıllı çok iş yapmak kolaylaşır. Yoksa olur olmaz herkesi böyle bir konunun içine sokmakla doğru sonuca varılmaz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları