Müjdat Gezen

Madenciler

24 Ekim 2022 Pazartesi

Siz hiç madene indiniz mi? İnsanlar ekmeğini nasıl kazanıyor, bildiniz mi? Maden işçisi bir kahramandır. Ölme ihtimallerinin yüksek olduğunu bildiği için, anlayabildiniz mi?

14 Ekim Bartın kömür maden ocağı 41 ölü. 

BİYOGRAFİK BELGESELLER

Ben severek izliyorum bu türleri. Bu hafta eşimle birlikte iki tane izledik: “Terim”, “Marilyn Monroe”. Biz çocukluktan gençliğe geçerken, Amerikan sineması “bir sarışın bomba” patlattı. Bu Marilyn Monroe’ydu. Dünyanın en güzel kadınıydı ve müthiş yetenekliydi. Maalesef Kennedy ailesinin kucağına düştü. Ve hayatına son verdi. 

Terim belgeseline gelince kolay kolay Fatih Terim olunamadığına tanık oluyorsunuz. 

Bence belgesellere meraklıysanız mutlaka ikisini de izleyin. 

UMUTTAN ÖTE...

Eğer onlar gibi düşünmüyorsak baştan itibaren haksızız. Bu da bireyler üzerinde baskıcı bir moral bozukluğuna yol açıyor. 

Oysa umut her zaman vardır. Örneğin yedi, sekiz ay sonrası umuttan öte, hakikat olacaktır. 

İLHAN DANER  

50 yılı aşkın süre tiyatroda birlikte oynadık. Benim tiyatromda da son gününe kadar çalıştı. Çok iyi bir komedi oyuncusuydu. Seksen iki yaşındaydı. Ona bir ihtiyar baba rolü verdim. Elleri çok titriyordu. Zor yürüyordu. Ve zor konuşuyordu. Bana, “Müjdat ihtiyar taklidi yapayım mı” diye sordu. “Sakın yapma” dedim. Sessiz sedasız kimselere haber vermeden göçüp gitti. Ben o gün çok ağladım. 

ASANSÖR

Bir şey çıkabiliyorsa inebiliyor da demektir. Yani al birini ta yukarılara çıkar. Sonra indirmek yine senin elinde. Nasıl çıkardıysan öyle indirmelisin. Asansörle mi çıkardın, asansörle indir. Kucağında mı çıkardın, kucağında indir. Oyla mı çıkardın, oyla indir. İndirmek, çıkarmak senin elinde. Sana, toplumuna yararlı olduğunu görüyorsan bırak çıkardığın yerde kalsın. Yok eğer kötü şeyler yapmaya başlamışsa kullan inisiyatifini çıkardığın gibi al aşağıya. Bozuk asansör çok tehlikelidir. Bazen çıkar, inmez. Bazen iner, bir türlü çıkamaz. Ama asansörü yapan da insan, yani sensin. Ona göre davranacaksın o zaman. İyi asansör sağlıklıdır. İndirip çıkarma işinde araçtır. Ama burada amaç sensin. Önce sen işi kıvıracaksın, asansör alet olarak kalacak. Asansörü senin oyun farz et. Oyunun değil o. Bas düğmeye çık, sonra bas düğmeye in. Çocuklar oynar öyle. Sen gelişmiş bir bireysin. Yukarı çıkarmak da aşağı indirmek de senin elinde. Bunu unutma. Ben unutmuyorum. 

ELEKTRONİK ÇAĞ

Elektronik özürlü olduğumu pek çok kişi biliyor artık. Böyleyim. Silikon Vadisi işini daha yeni yeni keşfettim. O da bizim Uğur Uludağ, San Francisco’nun güneyine yerleşip orada bir radyo açınca oldu. Dünyada ne kadar önemli elektronik firma varsa burada. Japonlar gelip kısa bir teftişten sonra, buradaki elektronik çıkışı kendi ülkelerinde de uygulamaya başlıyorlar. Tıpkı İngilizlerden Austin’i Japonya’da kurdurup, sonra anlaşmayı feshedip aynı koşullarda kendi arabalarını üreterek Avustralya Rallisi’ne katılarak birinci olmaları gibi. Japon dehası her yerde kendini belli eder. Gelelim Uğur Uludağ’a. Bizim MSM’nin ilk mezunlarındandır Uğur. Bir film yaptı Bir İhtimal Daha Var diye. Savaş, Mustafa, ben (yani hocaları) bu filmde oynadık. Çok güzel tiyatro oyunları yazdı. “Üçüncü Türden Yakınlaşmalar” kapalı gişe yaptı. Uğur çok donanımlı bir gençtir. Bir gün davetli olduğum bir konferansta Uğur’a rastladım. Çıkışta “Gel sana bir yudum bir şeyler ısmarlayayım” dedim. Bir restorana gittik. Arka masamızda babasıyla birlikte çok güzel bir kız oturuyor. Benimle fotoğraf çektirmek istedi. Çektirdik. Uğur telefonunu almış o arada kızın. Arkadaş oldular. Evlendiler. Kız San Francisco’da bir iş buldu. Elektronik uzmanı. Doçent ve çok zeki. Uğur eve kapanacak tiplerden değil ama Amerika’da da salgın almış başını gidiyor. Bir radyo kurmuş. Geçenlerde Savaş’ın yıldönümü idi. Uğur benimle bağlantı kurdu. Telefonun diğer ucunda da Barış (Dinçel, Savaş’ın oğlu) var. İki saat yayın yaptık. Uğur sanatçı olmak yerine elektronikçi olsaydı şu anda Silikon Vadisi’nde çok önemli bir yerde olurdu. Çünkü çok zeki. Orada dünyanın en iyi mühendisleri çalışıyor. Akıllı, yaratıcı adamlar. Dünyayı değiştirdiler. Daha ne olsun? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Süalp Tansan 18 Kasım 2024
Baylan günleri 11 Kasım 2024
Açık açık söyle 4 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları