Miyase İlknur

Maaile dedektif olduk

14 Eylül 2024 Cumartesi

Narin yavrumuzun kaybedildiği günden bu yana millet olarak projektörlerimizi Diyarbakır’ın daha önce adını bile duymadığımız Tavşantepe köyüne çevirdik. Duyarlı olmamız iyidir hoştur da her şeyde olduğu gibi bu işin de suyunu çıkardık.

Evet milyonlarca insanımızın baskısı, duyarlılığı sayesinde Narin’imiz yüzlerce kayıp çocuklar listesine eklenmedi belki. Ama reyting ve tıklanma kaygısıyla Narin cinayetinin üzerinde tepinmek ve aslı astarı olmayan söylentiler, minnacık bir ayrıntıyı sakız gibi saatlerce çiğneyip uzatmak hangi yaraya merhem oldu Allah aşkına! 

Maşallah dedektifliğe ne de meraklı bir milletmişiz. Eee Müge Anlı ve türevlerinin sabah kuşağı yayınları boşuna reyting rekorları kırmıyor.

Sadece dedektiflik yapsak iyi. Bir de her mahallenin kendi penceresinden olayı değerlendirmesi var ki evlere şenlik.

Narin’in en son Kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolması nedeniyle sosyal medyada bir vaveyla koptu. Suçlu hemen bulundu ve darağaçları kuruldu. “Kesin imam kıza tecavüz edip öldürmüştür. Katil imamdır. Kesin bilgi” diye paylaşımlar birbirini izledi. Sonradan ortaya çıktı ki imamla uzaktan yakından olayın ilgisi yok. Tamam son yıllarda tarikat yurtlarında, Kuran kurslarında kız ve erkek pek çok yavrumuzun başına söylendiği türden iğrenç olaylar geldi. Ama günahsız bir insanı sırf o meslek grubuna mensup diye zanlı olarak görme yanlışlığından ne zaman kurtulacağız.

Bir başka grup da olayı yine kendi penceresinden yorumlayarak “Orası Hizbullahçı, köyün altında ceset tarlaları var. Zaten köy de tümüyle HÜDA PAR’lı. Kızı öldürüp gömdüler” diye propagandaya başladı. Bunu söyleyen ve o türden yayınlar yapanların aklına o köydeki seçim sonuçlarına bakmak hiç mi gelmez. Oysa köyde AKP birinci, DEM ikinci parti. HÜDA PAR ise üçüncü sırada yer alıyor. 

Diyarbakır’da Narin için yürüyüş yapan bir siyasi parti taraftarlarının attığı sloganlar ise tek kelime ile çirkindi. Derdiniz Narin mi yoksa fırsat bu fırsat deyip hazır yürüyüş yaparken kendi siyasal propagandanızı yapmak mı?

Olayı bölgesel olarak değerlendiren ırkçı, kafatasçı kesime zaten şaşırmıyoruz. Güneydoğu’da bu işler vakayı adiyedenmiş gibi bilgiç yorumlar yapıyorlar. Bu konuda araştırma yapan bir grup uzmanın raporunda ensest, çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının en çok hangi bölgede olduğunu bir bilseler. O çalışmayı yapan uzmanlar korkudan açıklamadılar. En dindar, en milliyetçi bölge diyeyim siz anlayın.

Cinayet, cinsel istismar gibi olaylar sadece bir bölgeye, bir sosyal gruba, bir mesleğe özgü bir durum değildir. En doğudan en batıya, eğitimlisinden eğitimsizine her sosyal grupta görülebilen bir durum. Sapıklık ve canilik insanlıkla, vicdanla ilgili bir konudur. Medeni dediğimiz Avrupa ülkelerinde de sıkça rastlanan bu durumu farklı kılan tek şey toplumun tepkisidir.

Çocuk toplumun ortak değeri olarak görüldüğünden bu tür olaylarda devlet ve toplum gerekli refleksi hemen gösterir. Bizde ise yapılanı onaylamasa bile kimi zaman tarikat, kimi zaman aşiret, kimi zaman siyaset kurumu kimi zaman da köyün imajı zedelenmesin diye üstü örtülmeye çalışılır.

Hamamın namusunu kurtarmak uğruna pisliklerin üstü örtüldüğü sürece Narinleri korumamız mümkün değil.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları