Miyase İlknur

Deli kızın bohçası

31 Ağustos 2024 Cumartesi

Millet olarak delirme aşamasına gelmiştik. Ama devletin ya da “Devlet benim” diyenlerin delirmesi yeni değil. Son günlerde yaşananlara bakınca, bu konuda delirmenin de ötesine geçilmiş nirvanaya ulaşmış durumdalar.

Yargı sopası kullanılarak sandıktan çıksa da kimin milletvekilli olacağına iktidar karar veriyor. Muhalefet partilerinin liderlerini “Ben tayin ederim” diyor.

HDP lideri Selahattin Demirtaş’ı sırf “Seni başkan yaptırmayacağım” dediği için hapse atıyor. Bir davadan beraat ettiğinde bohçadan “hoop!” başka bir dosya çıkarılıyor. Bu kez ondan ceza veriliyor.

Gezi davasıyla topluma sopa gösteren iktidar, aynı yöntemi Osman Kavala için de kullandı. Bir davadan beraat ettiğinde yine bohça içinden başka bir dosya çıkarılarak “Bitmedi bir de bu vardı” diye başka bir davadan tutukluluğu sürdürülüyor.

Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ortada iken “İstediği kararı versin, vız gelir tırıs gider” havası çalan Cumhur İttifakı, bununla yetinmeyip muhalefetin içini de dizayn etmeyi görevleri arasında sayıyor.

Kendilerine seçim kaybettiren ve kaybettirecek adayları yargı eliyle siyasetin dışına iterek muhalefeti dizayn etmeyi de görev edindi. HDP ve onun devamı partinin yönetim kadroları ve belediye başkanlarına siyaset yasağı eskiden beri vardı. Sonradan buna CHP’yi de eklemledi. Önce 2019 seçimlerinde İstanbul’da AKP’ye seçim kaybettiren aktörlerden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na beş yıl siyaset yasağı getirerek ringin dışına attı. Ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na akıllara ziyan bir davayı günü geldiğinde kullanmak üzere sümen altında bekletiyorlar. Kamuoyunda “ahmak” davası olarak bilinen bu dava bugünlerde yine harlandı. Kimine göre adli tatilin bitiminde, kimine göre aday belirleme süreci yaklaştığında dava sonuçlanacak. Tabii Ekrem İmamoğlu’nun aleyhine. Beş yıl siyaset yasağı getirilmek suretiyle adaylardan biri elenecek. Ola ki bir terso durum olur da bu davadan beraat ederse deli kızın bohçasında ek davalar da hazırda.

BAŞKA DELİ KIZLARIN BOHÇASI DA VAR

Can Atalay ve İmamoğlu’na karşı yapılan yargı darbesini tartışırken hooop bir dava da CHP 7.Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na geldi. Hem de Sinan Ateş davasından sanık sandalyesine oturtulması beklenen MHP’li İzzet Ulvi Yönter, Feti Yıldız ve İsmail Faruk Aksu’nun şikâyetiyle. Gel de Bekri Mustafa’yı anma.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı geçen yılın mayıs ayından beri yok. Peki neden şimdi?

Vardır bir hikmeti. Amaç CHP’yi karıştırmak mı, yoksa CHP yönetimine “Akıllı olun sıra size de gelebilir” mesajı mı bekleyip göreceğiz. Kokusu çıkar nasıl olsa.

İyi de bu saçmalıklar CHP’yi daha da kenetlerken kamuoyunun tepkisi iktidara yönelemez mi?

Yönelir elbet. İmamoğlu’nun seçimini iptal ettirdikten sonra yenilenen seçimin sonucu ortada. O kadar çaresizler ki bütün tuşlara basıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar “Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.”

Seçim yaklaşırken deli kızın bohçasından bakalım daha ne çeyizler çıkacak. Ama dikkat etsinler başka deli kızların bohçasında da kendilerini diken üstünde oturtacak neler var neler. Biz demiyoruz iktidar ortağı MHP’nin verdiği sübliminal mesajlar diyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları