Miyase İlknur

Boyun eğme!...

20 Mayıs 2023 Cumartesi

Siz bu sloganı anımsarsınız. Gezi Direnişi sırasında biber gazı, tazyikli su, plastik mermi ve kalas gibi coplara karşı bedeninizi siper ederken elinizdeki pankartta, giydiğiniz tişörtte bu sözler yazılıydı: Boyun Eğme...

Eğmediniz elbette. Gencecik arkadaşlarınız kırılıp düşse de birçoğunuz kan revan içinde kalsa da kimse boynunuzu eğemedi. Korumak istediğiniz parkı binlerce robocop, toma, tonlarca gaz kullanarak elinizden aldılar belki. Ama otokrat liderin “Çatlasanız da patlasanız da oraya AVM yapacağız” sözlerini de yutmasını sağladınız.

Son seçimlerde beklentinin altında oy alındı diye yılgınlığa düşmek, yenilgiyi kabul etmek, boyun eğmektir. Evet hepimiz seçimin ilk turda biteceğini ve ikinci tura kalsa da Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a fark atacağı beklentisi içindeydik.

Futbol maçlarında beklenmeyen yenilgi karşısında çok söylenen “Aşırı motivasyon nedeniyle istediğimiz yapamadık” sözleri belki yanılgımızın ana nedenini açıklayabilir. Anketler ve iktidarın kalelerindeki coşkulu, kalabalık mitingler de bu motivasyonu tetiklemiş, beklentileri yükseltmişti. O nedenle ilk gece herkeste bir moral ve motivasyon çöküşü oldu. Bu cenahta oldu da karşı cenah zafer sarhoşluğu mu yaşadı sanki. Her seçimde ilk turda balkon konuşması dinlemeye ve 15 Haziran seçimi hariç liderlerinin ilk turda galip geldiğini görmeye alışmış AKP seçmeni de hüsranla evine döndü. Hem de 5 puanlık oy kaybının acısıyla.

Olmadı, olamadı. Nedenlerini ikinci tur seçimden uzun uzun tartışırız.

Millet İttifakı bileşenleri hata yapmadı mı?

Yaptı, hem de tonla. Ama şimdi o yanlışları masaya yatırmanın, hesap sormanın hiç sırası değil. Gönlündeki isim aday yapılmadı diye şimdi ellerini ovuşturup “Ben demiştim ama...” diyen çok bilmişlere kulak vermenin hiç değil.

Şimdi kalkın ayağa, maç daha bitmedi. Hem bu maçta averaj sistemi yok.

KORKMA BÖLÜNMEYİZ

De ki ikinci seçimde de başarılı olamadık. Ama hiç olmazsa Türkiye’nin yüzde kaçının karşılarında olduğunu, bu despot rejime boyun eğmeyeceğini göstermeye değmez mi?

Ayrıca dünyanın sonu değil. Oyu yüzde 40’lardan yüzde 35’e gerilemiş ve bütün büyük kentleri kaybetmiş bir iktidar var. Bu ekonomik tabloyla bırakın beş yılı iki yılı bile çıkaramaz. Efendim Orta Anadolu ile Doğu ve Orta Karadeniz’de başarılı olunamamış. Beş yıl sonraki seçimde de muhtemelen olmayacak. Çünkü büyük kentlerdeki insanların yaşadığı ekonomik sıkıntıyı aynı oranda yaşamıyorlar da ondan. Çoğunun evi kira değil. Sebzeyi, meyveyi ve tahılı ya kendi bahçesinden ya da köyünden karşılıyor. Bir emekli maaşı ve sosyal yardımlarla geçinmesi metropollere göre daha kolay. Bir de muhafazakâr oy alışkanlığına sahip bu bölgelerin tercih değiştirmesi akşamdan sabaha olmuyor.

Millet İttifakı, oy koparması hayli zor olan bu iller yerine büyük kentlerde saha çalışmasına yoğunlaşsaydı belki bu fark oluşmayacak ya da önde kapatacaktı.

Gelelim iki adaya oy vermeyip sandığa küsen ya da İnce ve Oğan’a oy veren milli duyguları yüksek seçmene.

Korkmayın bu ülke bölünmez. Daha doğrusu sizi korkuttukları gibi etle tırnak olmuş Kürt kardeşleriniz tarafından bölünmez. Onların da öyle bir niyeti yok zaten. Ama bu iktidarın yanlış dış politikaları yüzünden ülkeniz silahla değil belki ama sığınmacı akınıyla zaten bölündü. Hem coğrafi hem de kültür olarak. Kilis, Reyhanlı, Esenyurt, Bağcılar, Sultangazi, Akçakale, Ceylanpınar, Altındağ, Fatih senin değil artık. Gelecekte bunlara yeni ilçe ve iller de eklenecek. İstanbul’un filmlere, şiirlere konu olan İstiklal Caddesi’ni ve Taksim’e git bak bakalım Türkçe konuşan birini bulabilecek misin?

Bu tabloyu değiştirmek senin elinde. Sonra şikâyet etmek fayda getirmez.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları