Sigara ve tütün ürünlerine açtığınız savaşı...
Hadi kolaysa silaha ve şiddet içeren, pazarlayan o devasa kültüre açın.
Devlet adamları kolaysa kürsülere çıkıp çağrı yapsın, “Bireysel silahlanmayı hemen bırakın” desin.
Okullara silahın ve şiddetin ne kadar korkunç şeyler olduğunu anlatan dersler koyun.
Çocuklara tarih dersinde öğrendikleri savaşlarda aslen insanların neler yaşadığını açık açık anlatın.
Sokaklardaki dev reklam panolarını aile içi şiddet yüzünden yaralanmış, serseri bir kurşunla öldürülmüş insanların görüntüleriyle donatın.
Televizyonlarda silahın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatan kamu spotları yayımlansın.
Reklamcılara şart koşun, çektikleri reklam filmlerinde, gazete ilanlarında öyle subliminal mesajlar olsun ki seyreden silahtan soğusun, şiddetten tiksinsin.
Meclis’ten çılgın bir yasa çıkarın.
Okullarda, kafelerde, kapalı mekânlarda, resmi dairelerde artık silah taşınamasın.
Özel araca, taksiye, toplu taşıma araçlarına silahla binilemesin.
Silah ruhsatı almak isteyenlere, tam teşekküllü ruh ve sinir hastalıkları hasta-nesinden ruh sağlığı raporu şartı getirin.
Televizyonda yayımlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık sosyal medya ve benzeri ortamlarda ruhsatlı ya da ruhsatsız hiçbir silahın görsel olarak kullanılmasına izin vermeyin.
Sinema ve televizyonlardaki silah görüntülerinin üzerini mozaikleyin.
Şiddet içerikli tüm sözleri sansürleyin.
Şiddet sahnelerini karartın.
Basılı yayınlardaki silah görüntülerini siyah bir şeritle bantlayın.
Şiddet içeren tüm sanat yapıtlarına uyarı mesajı koyulmasını zorunlu kılın.
Silaha ve şiddete övgü içeren tüm metinlerin okunması, filmlerin izlenmesi, oyunların seyredilmesi için 21 yaş sınırı getirin.
Silah satışı yapılan işyerleri, örgün eğitim kurumları ve öğrenci yurtlarına kapıdan kapıya en az 500 metre mesafede açılabilsin.
Tüm silahların üzerine zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajlar koyun; o mesajların yazıldığı alan ürünün yüzde 85’ini kapsasın.
Türkiye’de üretilen veya ithal edilen silahların paketleri standart olsun.Üzerlerindeki yazım şekli, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı şekilde tasarlansın.
Marka logosu kullanılmasın.
Silah fotoğraf ya da desenlerinin ve silah markalarının logo, renk ve şekillerinin, şeker, çerez, oyuncak, tişört, çanta vb. nesnelerde bulunmasını engelleyin.
Tüm silah satış noktalarında güvenlik kamerası bulundurulsun.
Yapılan denetimlerde görevlilere mahkeme kararı olmaksızın görüntüleri sunma zorunluluğu koyun.
Bu yasaklara uymayanları ağır para cezasına çarptırın.
Tekrar uymazlarsa ruhsatlarını iptal edin.
Daha da uymazlarsa vatandaşlıktan çıkarın.
En önemlisi de...
Biri gitsin devlet adamlarına “Evet, sigara sağlığa zararlıdır ama silah da ahlaka zararlıdır” desin.
Onlar da kürsülere çıkıp ülkenin sahip olduğu silah gücüyle ilgili yerli yersiz övücü ve övünücü konuşmalar yapmasınlar.
Halkı savaşa, şiddete, birbirini öldürmeye kışkırtmasınlar.
Utansınlar.
Utansınlar.
Utansınlar.