Mine Söğüt
Mine Söğüt minesogut@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Düdük anahtarlıkta; ‘siren’ de arabada

22 Şubat 2017 Çarşamba

Bir zamanlar dillerinde şarkılar, ellerinde kitaplar ve kucaklarında çiçeklerle sokağa çıkanları...
Ve barıştan, eşitlikten, demokrasiden, sevgiden bahsedip, gücünü ağaçlardan ve topraktan alanları...
Bugün “terörist” diye tanımlayan;
Ve “siren”mi “silah” mı dediği anlaşılamaz sanan bir dünürü olan;
Ve o dünürün “olası bir felakette” sokağa çıkacak insanları kendi aklınca şimdiden bir çatı altında toparlamasından medet uman bir liderin;
Kişisel ve tehlikeli hesaplarına kurban gitmek üzere olan bu ülkede;
İktidar sokağa çıkmanın gücünü biliyor.
Ama yanlış biliyor.
Sokağa çıkmak” demokrasilerde barışçıl ve haklı bir eylem türüdür.
Faşizmlerdeyse anında tehditkâr ve tehlikeli bir şiddet eylemine dönüşür.
Demokrasi adına sokağa çıkanlarla faşizm adına sokağa çıkanlar karşılaştıklarında...
Demokrasi kalbinden bıçaklanır;
Faşizm akan kanın pıhtısından palazlanır.
Bugün sokağa gözünü diken bu iktidar yıllarca kendisi için çalışan Fethullah Gülen aracılığıyla ordunun ve polisin ve üniversitelerin ve de bizzat devletin içini boşalttı.
Şimdi o boşalan yerleri yine kendisi için yeni adamlarla dolduruyor.
İşbirliği sanki hâlâ tıkır tıkır işliyor.
Belki de o darbe girişimi bahanesiyle, tıpkı savaşta ölüme gönderilen öncü kuvvetler gibi, kendi yetiştirdikleri insanların bir kısmını bile isteye “dava”ya feda ettiler;
Belki sadece gözden çıkardıklarının ipini kestiler;
Gözleri gibi kolladıklarına dünya yıkılsa ilişmediler.
Şimdi de geri kalanlarla ve kollananlarla işgali tamamlamayı hedeflemekteler.
15 Temmuz’da tam olarak ne olup bittiğini bu yüzden anlamak mümkün olmuyor.
Ve FETÖ temizliği adı altında yapılanların içinden herhangi bir mantıkla çıkılamıyor.
Daha bir önceki yapının pisliği temizlenmeden gözümüzün içine baka baka yeni bir yapı oluşturuyorlar.
Sözde muhtemel bir darbe girişimine direnecek “sirenli” sivil güvenlik güçleri örgütlüyorlar.
Sanki bir AKUT’muşçasına afetlerde...
Ve bir kahramanmışçasına isyanlarda...
Yani tüm “olağanüstü” durumlarda...
Askerden ve polisten öte bir heyecanla...
Ülkeyi korumaya soyunacak olan bu ne idüğü belirsiz kalabalığın aklına emanetiz.
Onların, kimi dost kimi düşman belleyeceğini;
Neyi iltifat neyi tehdit zannedeceğini;
Hangi durumlarda düdükleri çıkarıp “sirenleri” çekeceğini hayal etmek zor değil.
Yapı ve niyet açıkça ortada.
Ve yapının mimarları bu yapıya dair tüm deşifreleri, daha önce de yaptıkları gibi bu sefer de hiddetle yalanlamakta.
İş işten geçtikten, her şey olup bittikten sonraki açıklamayı sanmayın ki yine “Kandırıldık” diye yapacaklar.
Hayalleri ve niyetleri belli;
Yaptıklarının altına bu sefer doğrudan kendi imzalarını atacaklar.
O yüzden düdük şimdiden anahtarlıkta, “siren” de zaten hep arabada.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları