Mine Söğüt
Mine Söğüt minesogut@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Barbarın iştah inadı

26 Ekim 2018 Cuma

İnsan yeryüzündeki her şeyin kendisi için yaratıldığını zanneder. Ama kendisinin neden yaratıldığını bir türlü bilemez. Bunun üzerine de pek düşünmez. Çünkü iştahlı bir barbardır.
O iştahın rehavetiyle varlığını derin bir gaflet uykusunda geçirir. Bir avuç türdeşinin ısrarla bu uykudan uyanmaya çalışmasını da yadırgar.
İnsanlık dışı koşullarda üretilen ve muhafaza edilen hayvanların etini yemeyi, onlardan vahşice alınan ürünleri tüketmeyi reddeden bir bilincin tercihlerini küçümsemek ve aksi tercihleri rasyonelleştirerek yüceltmek aslen hâlâ barbar ve bilinçsiz olan insan zihninin en büyük zaafıdır.
Et yiyen ya da yemeyen insan arasındaki akıl ve vicdan farkını bir yana koyun. İştahlı bir barbar olan insanı, öncelikli olarak yedikleriyle değil yaptıklarıyla tarif edin.
Birbirine bile hâlâ bitmez tükenmez işkenceler yapabilen...
Mülteci bebeklerin cesetlerinin karaya vurmasına dayanabilen...
Kanserojen olduğunu bile bile korkunç bir beslenme kültürünü nesillerden nesillere gocunmadan iletebilen...
Ufacık bir kışkırtmayla yüzyıllardır bir arada yaşadığı komşusuna aniden düşman olabilen...
Binalara zarar vermeyip sadece insanları öldüren silah üreten bir teknolojiye bütçe ayıran sistemlerin içinde, ellerindeki kredi kartlarıyla mutlu mesut yaşayabilen...
Yurtseverlikle kafatasçılık arasındaki incecik çizginin üzerinde koca koca uygarlıklar tüketen insanoğlundan...
Endüstriyel hayvan eti ve ürünü üretiminin neden barbarlık olduğunu anlamasını beklemenin büyük bir safdillik olacağını görürsünüz.
Hele hele bu üretim modelinde hayvanlara eziyet edildiği için et yemeyi reddeden vejetaryenlere;
Sonra daha da ileri gidip hayvansal tüm ürünleri hayatından çıkaran bir avuç vicdanı hepimizinkinden daha derin ve kalbi hepimizinkinden daha cesur vegana Tanrıymışlarcasına saygı duymalarını beklemek düpedüz akılsızlıktır.
Bugünkü koşullarda veganlık ya da vejetaryenlik ne bir hastalık olarak tanımlanabilir ne de bir dengesizlik. Her ikisi de çok önemli bir farkındalıktır.
Kasaptan aldığınız, tencerenizde pişirdiğiniz, sonra da tabağınıza koyup midenize indirdiğiniz tavuğun, dananın ya da kuzunun aslında evinizdeki köpek ya da sokakta başını okşadığınız kedi gibi bir hayvan olduğunu neden hiç düşünmediğinizi düşünmeye başladığınız gün;
Kendinizin de aslında kim olduğunuzu gerçekten düşünmeye başladığınız gün olacaktır.
Ve mezbahalardaki korkunç görüntülerle ya da hayvan taşıyan araçlardaki kâbus hallerle sosyal medyada hasbelkader karşılaştığınızda gözlerinizi kapatıp geçmekten...
Ve o gerçekle yüzleştiğiniz halde hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi kaldığınız yerden devam etmekten vazgeçtiğiniz gün de...
Hem insanlık tarihi hem de kişisel tarihiniz çok daha güzel ve anlamlı cümlelerle yeniden yazılacaktır.
Vejetaryenlik ve veganlık...
Bunlar, gerçekten daha güzel bir dünyanın mümkün olduğuna asla inanmayan ve kendi kurduğu bu korkunç sistem içinde sıkışıp kalmasını ilahi bir kadere yormaya meraklı olan insanlığın gerçekle yüzleşme fırsatıdır.
İnsan barbar ama aynı zamanda akıllı da bir canlıdır.
O yüzden et yemeniz ya da hayvansal ürünleri tüketmeniz...
Yaptığınızın nelere mal olduğu üzerine düşünmenize engel değildir.
Barbarlıktan uygarlığa geçmek bu sayede an meselesidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları