Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ey gurur, geldiysen üç kere vur!

21 Temmuz 2024 Pazar

Tokyo’da güzel bir bahar günüydü. Takvimler 25 Kasım 1970’i gösteriyordu. 

Yukio Mishima, beraberinde dört genç adamla Japon Kara Kuvvetleri karargâhından içeri girdiğinde olacakları havada dolanan helikopterdeki televizyon kameramanları ve kapıda bekleyen gazeteciler biliyor ancak karargâh komutanı General Mashita ile askerleri bilmiyordu. 

Yukio Mishima ve arkadaşları, komutanın bürosuna girer girmez kendisini tutsak aldılar, sımsıkı bağladılar. General Mashita’yı kalkan gibi kullanan Yukio, yardıma gelen subayları geri püskürttü ve karargâhtaki tüm askerlerin alanda toplanmasını istedi. 

Balkona çıktı, konuşmaya başladı. Alnına Japon İmparatorluğu’nun kırmızı güneşini taşıyan bir bandana takmıştı. Ellerinde beyaz eldivenler, üzerinde yaldız düğmeli bir üniforma vardı.

İNTİHAR DEHŞETİ

Karargâhın önünde toplanan askerlere, Japonya’nın öz değerlerini nasıl yitirdiğini ve çıkarcılığın önünde nasıl onursuzca eğildiğini anlatan bir söylev çekti. 

Şaşkınlıkla izlenen sözleri ıslıklandı, yuhalandı, küfürlerle karşılandı. Helikopterdeki TV kameraları filme alıyorlardı her şeyi. 

Sonra içeri girdi Yukio Mishima. Tutsak generalin karşısında pantalonunu çözdü, diz çöktü ve elindeki Japon kılıcı ile boydan boya yardı karnını. 

Onun ardından müridi ve sevgilisi, genç Morita da “harakiri” yaptı.

Seppuku geleneği gereği, can çekişen Yukio ve Morita’nın başları, arkadaşları tarafından kılıçla gövdelerinden ayrıldı. Cesetlerinin üzerine kimonolar örtüldü ve ağlayan generalin bağları çözülüp kapılar açıldı.

Polisler ve gazeteciler kan kokan odaya aynı anda daldılar.

ALÇAKLARA BÜYÜKLÜK DERSİ

Yukio Mishima yazdığı 70 kitapla o gün de Japonya’nın en büyük yazarı sayılıyordu, bugün de öyle sayılıyor. Ölümünden 54 yıl sonra Mishima’nın intiharı hâlâ kafaları kurcalıyor ve hakkında yazılar, araştırmalar yayımlanıyor. Mishima’nın asıl adı Hiraoka Kimitake’ydi, kendisini büyüten anneannesi Tokugawa Samuraylarının soyundan geliyordu. 

Japonya’nın seçkinler okulu Gakushüin’de eğitim görmüş, ilk öyküsünü on iki yaşında yazmıştı. Hem eşcinseldi hem de koyu milliyetçi. Eşcinselliğini gizlemek amacı ve annesinin zoruyla evlendi, iki de çocuğu oldu.

Yukio Mishima, eşcinselliği aşağılayıp saklamak zorunda bırakan Japonya’nın, kendi kültürüne yabancı değerler önünde pantolon indirmesini hazmedememişti. 

Japon gururunun en üst imgesi harakiri ile intihar ederek alçaklıkla suçladığı yurttaşlarına bir “büyüklük” dersi vermek istedi.

SAKSAFONCUNUN KAPAĞI

Gurur ve onur sahibi olmak için illaki intihar etmek gerekmiyor. Kimi kez “hayır” demek yetiyor. 

1950’lerde Charlie Parker ya da caz dünyasındaki lakabıyla “Bird”, ününün doruğundaydı. Turneye çıktığı Paris’te, ABD büyükelçisi, Parker onuruna bir davet düzenlemiş ve başkentin tüm kremasını çağırmıştı. 

Bir ara saksofoncunun kulağına eğilen elçi: “Davetlilere bir şey çalar mısınız?” dedi. Bird şaşırmıştı: “Burada davetli olarak bulunuyorum, çalmak için gelmedim!” 

Amerikan büyükelçi davetlilere söz verdiğini belirterek ısrar etti. Parker’ın tepesi atmıştı: “Pekâlâ,” dedi. “Ama bir şartla çalarım!” 

Büyükelçi, her şeye hazır bir oburlukla, “Nedir?” diye sorunca cevabı yapıştırdı: “Önce karınızla sevişeceğim!”

KEMANCININ KEMANI

Paganini bundan bile iyisini becermişti. Ona da çağrılı olduğu bir davette keman çalması için ısrar ettiler. 

Paganini yanında kemanını getirmediğini söyleyince ev sahibi gidip kemanını alması için emrine bir araba tahsis etti, derhal.

Paganini arabaya bindi, evine döndü, kemanını aldı, sürücüye verdi ve: “Buyurun götürün, benim gelmeme gerek yok. Kemanımı davet etmişler!” sözleriyle tarihe geçti.

Bütün bunları niçin mi anlatıyorum? 

Bilmem.

Satılmış muktedirlerin, satılmış muhaliflerin, kiralık memurların, kiralık işadamlarının ve kimi satılmış, kimi kiralanmış “devremülk” gazetecilerin hiç bilmediği bir duyguyu anımsattığı içindir belki.

Ey gurur, ey onur! 

Geri geldiğinde haberimiz olsun, üç kere vur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Avamgart Türkiye 3 Kasım 2024
Ceza ödüldür bazen 2 Kasım 2024
Cumhuriyete doğru 27 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları