Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Aymazlık Güncesi

28 Eylül 2011 Çarşamba
\n

\n

\n\n\n

Yıl 1987: Deprem bölgesi Türkiyenin biricik sismik araştırma gemisi, 1978 Alman yapımı Piri Reis, Yunanistanın Ege Denizinde petrol arayacağını duyurmasının ardından Ege Denizine gönderildi. Türkiye, Yunanistanın Müdahale ederiz açıklamasına, müdahaleyi savaş nedeni sayacağı yanıtını verdi.\n

\n

Yıl 2000: Türkiyenin hâlâ biricik sismik araştırma gemisi Piri Reis, olası Marmara depremini oluşturacak fay hattını gözlemleyen Fransız, Rus, Alman, Japon vb. araştırma gemilerinin karşısında tek başına ve dimdik, ulusal denizaltı araştırmalarını sürdürürken Amerikan Noble Şirketi, Akdenizdeki İsrail karasularında muazzam bir doğalgaz rezervi keşfetti. \n

\n

Yıl 2003: Türkiyede AKP iktidarının birinci yılı. Kıbrıs Rum Yönetimi, Akdenizde petrol ve doğalgaz sondajları için sırasıyla Mısır, Lübnan, Suriye ve İsrail ile anlaşma zemini aramaya başladı.\n

\n

Yıl 2007: Kıbrıs Rum Yönetimi, şubat ayında Doğu Akdenizi keyfince parselleyerek, hidrokarbür arama ruhsatlarını uluslararası ihaleye çıkardı. AKPnin ikinci kez iktidara gelişini kutlayan Türkiyede ise THY, Başbakanlık makamı için ABDye 60 milyon dolarlık Gulfstream G550 tipi bir iş jeti ısmarladı. \n

\n

Yıl 2009: Rum basını, Kıbrıs Rum Yönetimi adına Akdenizde petrol arayan Norveç gemisine, Türk savaş gemilerince müdahale edildiğini iddia etti. Türkiyenin hâlâ ve hep, biricik araştırma gemisi Piri Reis Oysa THYnin siparişi, dünyanın en uzun menzilli, 60 milyon dolarlık Gulfstream iş jeti nisan ayında teslim alındı ve Başbakanlık yolculuklarında kullanılmaya başlandı. \n

\n

Yıl 2010: Kıbrıs Rum Yönetimi ile İsrail, Akdenizde münhasır ekonomik bölgelerinin (MEB) sınırlarını belirleyen bir anlaşma imzaladılar. Türkiyede ise Piri Reis araştırma gemisini yenileyip modernleştirme çalışmaları başladı. \n

\n

Nisan 2011: Basın, Başbakan Erdoğanın yeni arabasını Yürüyen Kale olarak tanımladı. 4 ton ağırlığında, 12 silindirli ve 544 beygir gücündeki zırhlı aracın değerinin 1 milyon TLyi aştığı, mermi ve roket geçirmediği gibi biyolojik saldırıya karşı korunaklı ve saldığı duman perdesiyle de görünmez olduğu anlaşıldı. Ve Türkiye bu vesileyle aynı özellikleri taşıyan arabaların Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve MİT müsteşarı tarafından çoktan kullanılıyor olup, Başbakanın hepsinden sonra ısmarladığını öğrendi. \n

\n

25 Ağustos 2011: Kıbrıs Rum Yönetimi ile Amerikan Noble Energy şirketi, İsrailli Delek enerji şirketiyle, imtiyaz hakkını tek taraflı alıp tek taraflı ihale ettiği Akdenizin 12. parseli Afrodit bölgesinde hidrokarbür arama anlaşması imzaladı. \n

\n

5 Eylül 2011: Noble Energy şirketinin, Akdenize çoktaaan bir sondaj platformu taşıyıp 12. parsele kurduğu, fotoğraflarıyla görüldü. Ancak, şirketin devasa platformu ne zaman getirip denizin ortasına diktiği, en azından Türk kamuoyunca, anlaşılamadı. \n

\n

23 Eylül 2011: Türkiyenin tek, biricik, eşsiz ve geleneksel Piri Reis sismik araştırma gemisi, 36 metre uzunluğu, 7 metre eni ölçüsüz vatan aşkıyla dolu ve Akdenizi Ruma kaptırmamaya kararlı, kahraman bilimci mürettebatıyla yola çıktı. Oşinografik, biyolojik, jeolojik ve jeofizik ekipmanlarla yeni baştan donatıldığından, artık Pirilik kesmemiş, Koca Piri Reis diye çağrılıyordu. Ancak çok geçmeden, bu kocadan, 1 milyon TLye alınıp 200 bin TL gümrük vergisi ödenemediği için yenilenemeyen kocamış motorunu anlamak gerektiği ortaya çıktı! \n

\n

28 Eylül 2011: Akdenize putrel diken ABD/İsrail/Kıbrıs Rum ortaklığının makro sondaj platformuna meydan okuyan mikro Koca Piri Reis, gerçi yalnız bırakılmadı seferinde. Yedi fırkateyn, denizaltı vb. Türkiyenin tek, biricik, eşsiz ve tarihi sismik araştırma gemisine eşlik ediyor, etmesine de Keşke yanlarına Gulfstream iş jetiyle, dört adet yürüyen kale makam aracını da katsaydık, diyorum. Akdenizdeki Türk egemenliğini kanıtlamak için, bence amirali kalmamış savaş gemilerinden daha şık dururlardı!

\n\n\n

‘G’ NOKTASI

\n\n\n

Geçen cumartesi, AKPli Misbah Belediyesinin misvak gibi çiğneyip tarümar ettiği Beyoğluna gittim. İşgaliye yasağının ikinci ayını doldurduğu bölgeye, ekonomik resesyon çoktan gelmiş. Kolluk güçleri, dışarı taşan bir masa ayağı gördüler mi, 75 TLlik ceza kesiyor. Yetmiyor, her gün saat 20 sularında geçen ilaçlama araçları, kaldırımlarda ayakta dikilen yerli yabancı müşterilerin suratına böcek ilacı püskürtüyor. Güya insan sağlığını düşünerek iç mekânlarda sigara yasağı koyan AKP zihniyeti, dışarda atılan kahkaha ve sürülen keyfi masadan kaldırdıktan sonra, ayakta kalanları da temizlemeye kararlı. Dünkü Cumhuriyette Meltem Yılmazın haberiyle anlaşıldı ki, Misbahın kerrakesi meğer Beyoğlundaki esnafa kilit vurdurup semti otel bölgesine dönüştürmekmiş. Geceleri in cin top oynayan Sultanahmete yani. Peki, turistler niye gelsin eğlencesi biten bir Beyoğluna? Misbahın Beyoğlu Lavanta Kokuyor diye İstiklal Caddesine sıktığı kanserojen kimyasalı koklamak için mi, yoksa kokusuz böcek ilacıyla zehirlenmek için mi? \n

\n

\n\n\n

Hindi, başarısız bir \n

\n

tavus kuşudur.\n

\n

\n

\n

ROLAND DORGELES

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biraz daha düşününce 22 Aralık 2024
Kehanetin kerameti 21 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları