CHP meydanları, meydanlar CHP’yi duydu

07 Nisan 2025 Pazartesi

Türkiye’nin Atatürk liderliğinde kurucu partisi CHP, demokrasi sınavını güçlü şekilde veriyor. İktidarın muhalefete yönelik tutuklama, kayyum gibi her türlü baskı aracını çekinmeden kullanabileceğini açıkça gösterdiği olağanüstü bir dönemde düzenlediği bu olağanüstü kurultay kuşkusuz tarihe geçecek.

Seçilmiş İBB başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ile yakın ekibine yönelik operasyonlar, tutuklamalar, buna karşı kitlesel protestolara müdahale, çoğu öğrenciler olmak üzere eylem yapanların cezaevine konması gibi hak, hukuk ve vicdani açıdan soruların dolu olduğu süreçte CHP’den bütüncül bir yanıt geldi. CHP kurultayla, iktidar hedefini göstererek baskılara karşı geri adım atmayacağı mesajını verdi, “Korku iklimine teslim olmak yok” dedi.

BİRLİK MESAJI

Kurultay süreci bu kez parti içi kısır siyasi tartışmaların içine hapsedilmedi. Eski başkanlar firesiz Özel ile birlikte salonda yan yana otururken sandalyelerden biri de temsili olarak İmamoğlu için ayrıldı. Son gelişmeler çerçevesinde bu fotoğraf, Saraçhane başta olmak üzere ülkenin pek çok yerinde yapılan eylemlerde yurttaşın “Artık parti içi bölünmeleri bırakın, birlik olun” çağrısının duyulduğunu gösteriyor.

İmamoğlu’nun tutuklanma süreciyle birlikte dayanışma hareketini sahaya yansıtarak etkin bir liderlik gösteren Özel, kurultayla “güvenoyunu” tazelemekle kalmadı, daha sağlamlaştırdı. Bundan sonra ise gözler, cumhurbaşkanı adaylığı için önseçim sandığı koyup çözümü katılımcı demokraside arayan, halkla dayanışma rüzgârını arkasına almayı başaran CHP’nin yol haritasının nasıl ilerleyeceğinde.

İmamoğlu ve diğer tutukluların serbest bırakılması çağrıları, konunun yurttaşın gündeminden düşürülmemesi gibi iç ve dış politikadaki krizlere yönelik seçmene güven veren çözüm önerilerinin program haline getirilmesi, mitinglerin heyecanının korunması son derece önemli. Yaşamsal sağlık sorunları bulunan Mahir Polat gibi, 299 gencimizin demir parmaklıklar ardından çıkarılması ortak vicdanın sesi. Kuşkusuz parti yönetiminin bu süreçte alacağı karar ve uygulamalar sadece CHP seçmeni için değil, ekonomik darboğazda sıkışan, adalet terazisindeki bozulmaya tepkili olan başka partili seçmen açısından da dikkatle izleniyor.

BOYKOTTAN SUÇ ÇIKARMAK...

Dünya sancılı, jeopolitik-ekonomik küresel hatlar karmaşık. “Trumpizm”in inişli çıkışlı rüzgârıyla Avrupa dağınıklığı nasıl toplarım derdinde. Trump ve destekçisi Evangelist cephe, İsrail dini motifli çıkar hesaplarıyla Ortadoğu’da yayılma peşinde. Suriye üzerinden, İsrail’in Türkiye’ye yönelik artan tehditleri, İran’a karşı ABD’nin saldırı gözdağı derken bu zorlu tabloya Akdeniz’deki enerji kapışmasını da eklemek gerek. Haliyle Kıbrıs’ı da içine alacak etkinlik mücadelesi harlanıyor. Yunanistan, GKRY yeni sondaj adımlarını duyuruyor. Üstüne iktidar cephesine yakın Katar gibi, bazı Arap ülkeleri, hatta kimi Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri de Türkiye ve KKTC’nin çıkarlarını gözetmeyen blokla işbirliğini artırıyor. GKRY’ye elçi atamaları bunun son örneklerinden. Bu riskli süreçte ise iktidar siyasi manevra hattını adeta ABD-Rusya pazarlık denklemine kilitlemiş, Trump’tan gelecek yanıta bağlamış görünüyor. Trump’a ne kadar güvenilebileceği, Gazze’yi ölümcül şiddetle yerle bir eden İsrail’le nasıl bir süreç yaşanacağı bilinmezliklerle dolu.

İktidarın stratejisi ise belli... İçeride siyaset ve ekonomide yaşanan ağır kriz havasının konuşulmaması için dış gelişmelerle gündemi belirlemek ve muhalefete karşı baskı iklimi oluşturmak. Öyle ki yurttaşın yaşananlara tepkisini göstermek için başvurduğu demokratik hak olan boykota karşı bile suç üretme, gözaltı sopası çıkarmak...

İktidara göre yaşananlardan kendinden başka herkes sorumlu. Ekonomik verilerin yansıması cepte delik olarak yurttaşa dönüyor, yetmiyor yüzde 25 zamla elektrik çarpıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları